Tatil rezaleti…!

YAYINLAMA:

Geride bıraktığımız Ramazan Bayramı’nın dokuz gün tatil edilmesi ile birlikte biz de soluğu Ege’de aldık.

Almaz olsaydık.

İnanın bana bu bayramda eğer evinizden çıkmadıysanız çok şanslısınız.

Bayram’ın ikinci ilk durağımız Çanakkale Behremkale’ydi.

Aman Allah’ım gördüğümüz manzara kelimenin tam anlamıyla rezaletti.

Bütün İstanbul sanki soluğu burada almıştı.

Zaten iki araba yan yana zor sığan tatil yerlerinin yollarında trafik keşmekeşi mi dersiniz.

Ekmek kuyruğuna girenler, market kuyruğuna girenler mi dersiniz.

Sahilde şenzlok paylaşamayanların kavgası mı dersiniz.

Daha asfalt olmayan tozlu dumanlı yollarda kalanlar mı dersiniz.

İnanın bana fazlası var eksiği yoktu bu söylediklerimin.

 

Hani biz dinlenmeye gelmiştik?

 Tatil dediğiniz dinlenmek, eğlenmek, gezmek, dolaşmak, yeni yerler yeni insanlar keşfetmek değil miydi?

Eeee.

Bu kalabalık arasında nasıl dinlenecektik?

Nasıl eğlenecektik?

İstanbul’un tamamı oradaydı zaten yeni insanları nasıl keşfedecektik?

Restaurantlarda yer yok, otellerde zaten yer yok, yollar keşmekeş, insanlar şaşkın.

Herkesin altında 34 plakalı bir araba düşmüşler yollara.

 

* * *

 

Kısacası lafı fazla uzatmadan kesinlikle ama kesinlikle bir daha bayram tatilleri dokuz gün olarak tatil edilmemeli.

Bunun bir çok sebebi olsa da ben sadece tatil sakıncalarına değineceğim.

2-3 gün tatil bekleyen vatandaş aniden 9 gün tatil kararı karşısında şoka uğrayarak ne yapacağını şaşırıyor.

Önceden tatil programı olmasada düşüyor yollara.

Önceden rezervasyon yapanları da bu düşüncesiz ve programsız insanlar mahvediyor.

Tatil kentlerinin daha önceden hazırlıkları olmadan, restaurantlar, fırınlar v.s. beklenmeyen nüfus karşısında hizmet veremiyor.

Üstüne üstlük yollardaki aşırı kalabalık ve trafik kazalara neden oluyor.

Bakın trafik kazası istatiklerine bayramlarda kaza oranları üç misli artıyor.

Peki bütün bu olumsuzluklar ve rakamlar varken bizleri yönetenler, hükümet, iktidar yetkilileri neden hala dokuz günlük tatilde ısrar ederler?

Madem öyle bir kara alınsın ve bundan böyle bütün dini bayramlar dokuz günlük tatil olarak ilan edilsin.

Böylece herkes ona göre program yapar tedbir alır.

Bir daha asla!

 Bundan böyle bayram tatilimiz dokuz gün de olsa on dokuz günde olsa özellikle tatil yerlerine gitmeme kararı aldım.

En azından arabayla yola çıkmayacağım.

Mümkünse kimselerin gitmediği yerleri keşfedip tatilimi oralarda geçireceğim.

Sizlere de tavsiyemdir.

Bu arada HABERDAR köşe yazarı ve Gözlem Reklam sahibi Baki Çiftçi Akçay’da güzel bir yazlık evi yapmış.

Bir akşam Çiftçi ailesinin misafiri olduk.

Belki de tatilimizin en güzel anını bu evde geçirdik.

Bir kez de buradan misafirperver Çiftçi ailesine teşekkür ediyorum.

Son söz damdan düşen adam konuşuyor.

Dokuz günlük bayram tatillerinde evden çıkmak yok!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *