SİLİVRİ’DEN ESİNTİLER

Birkaç yıldır ayda bir defa Silivri ye yolum düşer. Geçen ay gittiğimde Sayın belediye başkan Özcan Işıklar sahil düzenlemesi yapıyordu. Her yer şantiyeye dönüşmüştü. Silivri’deki favori mekânımız balığın güler yüzle harmanlanıp iyi bir hizmetle sunulduğu ve yemeğin sanat eserine dönüştürüldüğü çeşitli deniz ürünlerinden oluşan mezeleri ve uygun hesabı ile bölgenin en nezih balık restoranı Olta balık restorana hafta sonu kaçamağı yaptım.

Restoranın önü geçen ay geldiğimizde kayalık enkaz yığını halindeydi. Bu kez sahil düzenlemesi yeşil alanlar ve yürüyüş yollarının bitmiş olduğunu buranın adeta cennete çevrildiğini gördüm. İşte sosyal demokrat belediyecilik bu dedim. Emeği geçen başta Sayın Özcan Işıklar olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Silivri’nin denize ulaşması insanların akşamları deniz havası soluması için düşünülmüş harika bir proje.

Ancak duydum ki sahilin trafiğe kapatılmasına yürüyüş yolu gezi alanı haline getirilmesi gibi takdirle anılması gereken bu hizmeti eleştirenlerde varmış. Bu eleştirilerin insafa çağdaş düşünceye sığar yanı yoktur. Her şeyi hizmet değil de rant doğrultusunda düşününler ve Silivri’deki kipa vurgununu yapan zihniyetin uzantılarının rahatsızlığını normal karşılayabilirsiniz fakat gazeteciliği belediye tetikçiliğine indirgeyen ve bölgeden gazeteci kökenli bir milletvekilinin çıkması dolaysıyla ilerde bize de yol açılırımı düşüncesinde olanlar özellikle sosyal demokrat belediye başkanlarına saldırmayı başarı sayıyorlar. Kendilerine tavsiyem yalnız belediye haberleri belediye yazıları yerine yüzlerini biraz toplumsal olaylara üzerinde yaşadıkları topraklarda olup bitenlere çevirsinler.

Ülke yangın yerine dönmüş ve emperyalizmin bölme oyunlarının alanı haline gelmiş bir bilinmeze doğru hızla gidiyoruz. Aydınlara gazetecilere düşen bu gidişe duyarsız kalmamaktır. Her gün ortak acılarımıza ağıt yakıyoruz. Bu gün her bölgede CHP’li belediyelere yaşam hakkı tanınmıyor. Özel hayatları dâhil nefes alışları bile izleniyor. 

İktidarın tüm denetim kuşatma ve itibarsızlaştırma gayretlerine rağmen zor şartlarda yöre insanlarına hizmet getirmeye çalışan sosyal demokrat başkanlara saldırılmasına gazetecilik başarısı denemez. Ayrıca bu saldırılarda tarafsızlık hakkaniyet içinde haber yapma amacı da göremiyorum Tam tersi iktidar tarafında her yer alındığını düşünüyorum.

Bu yazımı okuyanlar Özcan Işıklar’ın yakın dostu olduğumu sanabilirler. Ömrümde kendisini uzaktan bile görmedim. Kısa bir dönem bölgede belediyeciliği olan bir insan olarak çevremdeki hiç bir belediyeden bir isteğim bir talebim akçalı bir işim olmadı. Hasan Akgün’le iki üç kez karşılaşmış ve konuşmuşluğum vardır. Özcan Işıklar’ı dediğim gibi hiç tanımam. Avcılar belediye başkanının resmini gazetelerde görüyorum. Çatalca belediye başkanı ile bir düğünde yakın masada bir saat oturduk.

Anlayacağınız ne belediye ile ne başkanlarla işim olmaz. Amacım halka hizmet eden ve binlerce insanın oyu ile seçilip o makama gelmiş insanları bir kalemde harcamanın doğru olmadığını anlatmaktır. Ancak bir yolsuzluğa karışmışsa bu olay kanıtlanmışsa belgeliyse gazetecinin elinde önemli doneler varsa bunu da yazmamak gazetecilik değildir. Haberdarın Eresin rezistansları haberi yazılması gereken bir haberdi. Bence o haber bölgede gazetecilik olayıdır.