SİLİVRİ USULÜ GAZETECİLİK

Son aylarda bölgemizde yeni bir gazetecilik örneğini izliyorum. Ben; her köşe yazısında ülkenin içinde bulunduğu sosyo ekonomik yapıyla siyasi gelişmelerle, bölgesel konularla yurttaşların sağlık eğitim idari sorunları ile yönetimsel aksaklıkları güncel olayları gündeme getirmeyi yetkilileri uyarmayı varsa çözüm yollarını göstermeyi haksızlıkların yolsuzlukların belgeli olarak korkmadan üzerine gitmeyi hiçbir kuruma şahsa ve siyasi anlayışa ayrıcalık tanımadan kişisel çıkar hesabı olmadan haber yapmayı köşe yazısı yazmayı gazetecilik olarak bilirdim. Ama izlediğim kadarı ile gazeteciliğe soyunan ya da geçmişte ne kadar ünlü gazeteci olduklarını ulusal basının çok önemli gazetelerinde yazdıklarını haber yaptıklarını söyleyenlerde dâhil bölgemizde yeni bir gazetecilik örneği sergilemektedirler. Silivri belediyesi ve Özcan Işıklar gazeteciliği. Özcan Işıkları hayatım boyunca hiç görmedim tanımadım bir yerde de karşılaşmadım. Bu yeni tür gazeteci arkadaşlarımız sağ olsunlar onların her gün Işıklar haberleri dolaysıyla gıyaben tanıma olanağım oldu. İnşallah gazeteciliğe yeni bir boyut getirmeye vesile olan bu belediye başkanı ile yüz yüze gelir tanışırız.

Silivri sahilinin öncesini bilen biri olarak yazın sonunda sahilde gittiğim Olta Balık restoran önünden yeni sahil düzenlemesini gördüm. Beğendiğim için tanımadığım başkana teşekkür eden bir yazı yazmıştım. Sağ olsun bana dönme nezaketini göstermedi. Şimdi sırf bunun için Işıklar’a kızayım mı? Aleyhinde nasılsa herkes yazıyor ben de yazayım mı? Bu gazetecilik etiği ile bağdaşır mı. Ben o yazıyı teşekkür etsin diye yazmadım ki. Gördüğüm güzel hizmeti takdir ettim yalnızca.

Ülke yangın yerine dönmüş Silivri ünlü cezaevi ile dünya gündeminde. Adana belediyesinden Kayseri’ye, Ankara’ya, İstanbul’a, Beylikdüzü’nden Bakırköy’e oradan Esenyurt’a, Beyoğlu’na, Bahçelievler’e, Kadıköy’e Fatih’e, Sultangazi’ye İstanbul’da her belediyedeki taşı kaldırsan altından neler çıkacağını bilmeyen var mı. Kala kala bu ülkede tek yanlışı olan Silivri belediyesi mi kaldı. Daha bir yıl önce Silivri’de Kipa arazisi ile ilgili kimler siyasi parti genel başkan yardımcılığından ayrılmak zorunda kaldı. Bu arkadaşlar o olayla ilgili ne yazmışlar merak ediyorum. Eğer yolsuzlukların üzerine gideceksek bölge gazetecisi isek belediyeler hakkında yazacaksak bölgedeki tüm belediyelere siyasi partilere eşit mesafede olmalıyız. Varsa belgeli yolsuzluklarını şaibeli işlerini yazalım halkın bilgi edinmesini sağlayalım. İşi gücü bırakıp tüm yazılarını bilinmeyen kişisel hesaplar mı, kişisel kinler mi veya sempati! antipati duygularıyla mı olduğunu çözemediğim bir şekilde bazı dostlarımız gazetecilik yaşamını nedense Özcan Işıklar yazıları üzerine kurgulamış. Bu yazılar şahsen beni baydı. Işıklar ne hale gelmiştir bilmiyorum. Her gün başlık farklı olsa da Işıklar aleyhine bir şey var yazıların içinde. Baktığım yazılarda Işıklar adı mutlaka geçiyor. Her olay getirilip Işıklar’a bağlanıyor. Ben de anlayamadım bu adam gerçekten soyadı gibi Işık mı yoksa kömür karası karanlık mı? Gazetecilik kişisel hırslardan, komplekslerden, birilerinin tetikçiliğinden ya da tek yanlı siyasi yönlendirmelerden uzak yapıldığında saygınlık kazanır.