CHP kurultayından izlenimler...
YAYINLAMA:
KURULTAYDAN İZLENİMLER…
CHP’nin 16. Olağanüstü Tüzük Kurultayı için Ankara’nın yolunu tuttuk.
Arena Kapalı Spor Salonu’nda yapılacak olan Kurultay 26 Şubat 2012 Pazar günü saat:10.00’da başlayacaktı.
CHP Büyükçekmece eski ilçe başkanı Dr. Ali Şeker ile birlikte sabaha karşı saat 05.00’da yola koyulduk.
Ara ara sis ve karlı yollar derken, saat 10 demeden spor salonu önündeydik.
Soğuk bir Ankara havası karşıladı bizi.
Arena Kapalı Spor Salonu’nun etrafı bir derbi futbol maçı öncesi stadyumlarda yaşadığımız görüntüleri anımsatıyordu.
Anonsta her ne kadar 30 bin kişi dense de bence en az 10 bin kişide stada girememişti.
Derken salona girdik ve tam da basın girişi yanında ki kapıda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun salona gelişi bekleniyordu.
Burada CHP’li yöneticileri ile ayak üstü sohbet ettik (Fotoğraf karelerinde var) bölgemizi konuştuk.
Ve Kılıçdaroğlu’nun içeri girişiyle bir anda ben de kendimi o kalabalığın içerisinde buldum.
Hemen yanımızda ani girişe ve kalabalığa dayanamayarak yere yığılanlar oldu.
Kim dinler bu yıkılanları.
İlk yuhalama saygı duruşu yapılırken oldu!
"Büyük Demokrasi Şöleni" başlığıyla yapılan kurultayda, salon, mavi, kırmızı ve beyaz renklerle süslenmişti ama içerde bu şölene yakışmayan davranışlarda oldu.
Kurultayın anonsu yapıldı, çoğunluk sağlandığı açıklandı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sahneye davet edildi.
Kılıçdaroğlu kurultayı açmak için herkesi saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nı okumaya davet ettiğinde salonun sahnenin sağındaki bölümünden yuhalama sesleri geldi.
Cumhuriyet Halk Partisi kurultayındasınız ve İstiklal Marşı okunurken YUH sesi yükseltiyorsunuz.
Ve az sayıda kişilerde değildi bunlar.
Tahminimce 30-40 kişi vardı.
Kaç delege imza verdi?
Tabi ben kendimce yaşadıklarımı ve izlenimlerimi fotoğraflar eşliğinde aktarmaya çalışıyorum.
Zaten TV’lerden canlı izleyenler ve basından takip edenler yeterince fikir sahibi olmuşlardır bu kurultay ile ilgili.
Neyse gelelim sonra yaşananlara.
Mersin Milletvekili İsa Gök ve birkaç delege ısrarla yeterli çoğunluk sağlanamadığı için kurultayın yapılamayacağını anlatmaya çalışıyordu.
Gök’ün başını çektiği muhalefet 650 imza atıldı derken Genel Merkez 950 imza atıldığını söylüyordu.
Zaten başka türlü gündeme gelmeleri zor gözüken Deniz Baykal ve Önder Sav bir süre daha bu rakamları konuşmak için gündemde kalırlar diye düşünüyorum.
Peki neler değişti?
Tamam izlenim palan yazalım çizelim ama adı üstünde TÜZÜK KURULTAYI.
Peki tüzükte ne gibi değişiklikler oldu.
Kısaca benim anladığım değişikler şöyle:
- Birden fazla olağanüstü kurultay çağrısı olursa, Genel Başkan bu çağrıları birleştirme yetkisi aldı.
- Parti Meclisi 80’den 60’a düşecek.
- Parti hazine yardımının % 40’ını teşkilatlara dağıtacak.
- Kadın kotası % 33’e çıkarılacak.
- Aday üyelik kalkacak, internetten üye başvurusu yağılabilecek.
- PM seçimlerinde 'çarşaf liste' uygulanacak. Delege salt çoğunluğuyla blok liste de uygulanabilecek.
- Milletvekili adaylarının belirlenmesinde ön seçim ve aday yoklaması öncelikli yöntemler olarak uygulanacak. Merkez yoklamasıyla belirlenen adaylar yüzde 15'le sınırlandırılacak.
- Eski MYK üyeleri ile TBMM Başkanı, başkanvekili ve bakanlardan Onur Kurulu oluşturulacak.
- Genel başkanlığa adaylık için üye tam sayısının en az yüzde 10'unun yazılı önerisi gerekecek.
Baykal – Sav!
Bundan böyle Baykal-Sav ikilisinin partide herhangi bir hâkimiyet kurmasını olanaksız kılan bu kurultay aynı zamanda bu ikilinin CHP’yi ne kadar yanlış yönettiğinin, partiye ve Türkiye'ye ne derecede zarar verdiğinin bir işareti oldu.
Bugün anti demokratik bulunan ve değiştirilmek istenen tüzüğü bizzat bu ekip hazırlamıştı. Şimdi ondan yakınmak yine Baykal ve Sav ikilisine yakışan oldu.
Baykal salona gelmeyerek Önder Sav ise otel köşelerinden toplantı yaparak merkezin dışında kalmayı tercih ettiler.
Daha fazla sol!
Peki partililerin bundan sonra beklentileri nelerdir derseniz.
Cumhuriyet Halk Partisi eğer sol görüşe sahip bir parti ise ve öyle olduğunu iddia ediyorsa solun hakkını vererek politika yapmalıdır.
Kişilere bağlı politika yapmaktan kurtulmalı, projeler üretmeli, demokrat yönetim anlayışı getirmeli, yerele önem vermeli, çalışan partili ile çalışmayanın ayrımını yapmalıdır.
Daha fazla sol anlayışa sahip, kavgadan gürültüden uzak, yerelde ve genelde ön seçimi önemseyen, halkın benimsediği kişilerle yola devam bir CHP’nin iktidara gelmesi zor olmaz.
Tabi Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na da çok iş düşmekte.
Kılıçdaroğlu’nun da ilk göreve geldiği günlerdeki havayı yeniden yakalamak için çalışmalar yapması gerekiyor.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *