DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ VE UZLAŞMA

CHP İstanbul ilçe kongreleri tamamlanmak üzeredir. Kongre yapılmayan birkaç ilçeden biri de Büyükçekmece’dir. Daha önce ertelenen kongre 22 Nisan Pazar günü yapılacak. Ancak İstanbul geneline baktığımızda çağdaş ve demokrat görünümlü yerelde iktidar olunan bu ilçede sosyal demokrat bir partinin neden hala kongre yapamadığını birlik ve bütünlük görüntüsü veremediğini anlamakta güçlük çekebilirsiniz.

CHP deki yeni anlayışın gereği olarak yapılan tüzük değişiklikleri ve kişilere bağımlı asker delege anlayışını yıkmak parti üyelerinin önüne seçim sandığını koyup demokratik bir delege seçimi yapmak için genel merkezin iradesi doğrultusunda ilçede delege seçimi yapıldı. Mevcut ilçe yönetimi delege seçimlerinde sıfır çekti. Parti içinde aylar önceden oluşturulan ve tabanla bağ kuran B.çekmecede partiyi daha ileriye taşıyacak bir oluşum olan ‘’Demokratik taban birliği ‘’hareketinin önderliği ve birleştiriciliği ile farklı gruplar arasında konsensüs sağlanarak delege seçimleri yapılmıştır. Ancak eski ilçe yönetimi seçilen delege listelerine seçime katılmamış ya da eski ilçe yönetiminin kaybeden listesinde yer alan 70–80 partiliyi seçilmiş delegeleri silerek listeye dâhil edip seçim kuruluna vermiştir. Yapılan bu antidemokratik ve etik olmayan işlemin iptali için gerekli yasal girişimlerde sonuç vermeyince kongre süreci bir hayli sancılı hale gelmiştir. Zaten demokratik taban birliğinin uzlaşmacı partinin B.Çekmece’de geleceğini düşünen adayı dışındaki iki ilçe başkan adayı kendilerinin dışında hiçbir adaya destek vermeyeceklerini açıkça ilan etmişler ve gruplar arasında uzlaşma köprüleri tamamen atılmış çarşaf liste ihtimali ortadan kalkmıştır. Bu iki uzlaşmaz adayın arasına son dakikada belediyenin desteklediği bir başka adayda katılmış yarış daha ilginç bir hal almıştır. 

Başlangıçtan beri siyasi ahlakla bağdaşmayan tutum ve davranışlar partiye B.Çekmece’de prestij kaybettirmiş demokrasi ve uzlaşma kültürünü ortadan kaldırmıştır.

Siyaset yapanlar için dün yoktur bu gün vardır. Dün karşı olduğunuzla partinin ülkenin bölgenin çıkarları ve geleceği için tereddütsüz uzlaşmak gerekir. Dün köprüleri attıklarınızla ayni safta yer almaktan kaçınan siyaseti kan davasına dönüştüren ben yoksam olmaz benden sonra tufan benden başkası yapamaz mantığı son derece yanlıştır.  

İlçe başkanlığına soyunan bir adayın arkasında duran tüm partililer ve delegeler kendilerine şunu sormalıdır. İlçe yönetimine genel merkezin ekonomik desteği ne kadardır. İlçedeki parti çalışanlarının aylık giderleri ne kadardır. Elektrik su doğalgaz toplantılar miting ve çeşitli etkinliklere katılımlar karşılamalar uğurlamalar düğünler dernekler bildiri afiş otobüs kiralama ve benzer onlarca etkinlikler için ilçenin temsil giderleri ne kadardır. Bu kaynak nasıl yaratılacaktır. Benim seçeceğim aday ne kadar kişisel katkıda bulunabilecektir. Bu yükü kaldırabilecek midir? B.Çekmece gibi çağdaş bir ilçede toplumun her kesimini kucaklayabilecek birikime ve parti ilkelerine bağlı mıdır. Belediye CHP’li belediyedir.Onunla uzlaşı içinde çalışacak mıdır.Belediyenin emrinde değil ona halka hizmet konusunda yol gösterecek birikime sahip midir.Kariyeri kişiliği inanırlığı geçmişi ile CHP’yi temsil edecek durumda mıdır.Bu soruların cevabını kendi vicdanında bulan partililer Pazar günü sandık başına gitsinler.