KISASA KISAS MI?
Kutsal kitabımız Kuranı Kerimin Bakara Suresi (2/178,179) ayetlerinde kısastan bahsedilir. Hz.Peygamberimizinde zaman zaman bu yöntemi uyguladığını hadis kaynakları (Buhari,husumet,1,diyat,13,Müslim,Kaseme,17) belirtilmektedir. Hatta bir Müslüman kadının başını taşla ezerek öldüren Yahudiye ayni yöntemle kısas uygulandığı anlatılmaktadır.
Bayram öncesinde ve bayramda ülkemizde tabir caizse kan gövdeyi götürdü. Onlarca yurttaşımız öldü yüzlerce yaralı var. Bir tarafta yıllardır devam eden terör dolaysıyla her gün gelen şehitleri kanıksamışken ve trafik kazalarına alışmışken bu kez çok daha vahim bir olayla karşılaştık. İçeri de İslamcı geçinip ABD. İsrail ortağı olanlar Müslümanların Libya da Mısır da ırak’ta Tunus’ta ve en son Suriye de birbirlerini öldürmeleri için onların bir kısmına silah ve para yardımı yapmalarının sonucu ülkemiz İslam âleminde yalnız kalmış ve komşu İslam ülkeleri ile düşman hale gelmiştir.Bu son olay da yüreğimiz yansa da söylemek zorundayız ki Katil Suriye yönetimi Gaziantep’te kısasa kısas uygulamış onlarca insanın ölümüne yüzlercesinin yaralanmasına sebep olmuştur. Bu hain saldırının arkasında kesinlikle Suriye vardır. Ancak aylardır ABD’nin ve İsrail’in çıkarları için içerdeki yangını söndürmeyip Suriye ile uğraşanlar da bu kısas olayının diğer sorumlusudurlar.
Son on yıldır ülkeyi yönetenler yurttaşlarına gemide operasyon düzenleyip öldüren Siyonistlere karşı wan munit kabadayılığı kuru boş palavra ile bir tepki verdikten sonra ABD’nin uyarısıyla onun orta doğudaki uzantısı uşağı jandarması İsrail’le görünenin aksine atılan köprüler gizlice yeniden ihya edilmiştir. Hatta Güney Kıbrıs’la Akdeniz de burnumuzun dibinde petrol aramalarına bile önce horozlanıp sonra suspus olunmuştur. Suriyenin düşürdüğü uçağımızın kimin tarafından nasıl düşürüldüğü halen açıklanamazken Amerika’nın sattığı her uçağa silaha çipler yerleştirdiği ve oluşturduğu yazılım programı ile her uçağı istediğinde düşürebildiği silahı kullanılmaz hale getirdiği bilindiği halde aylardır millete boş kuru gürültü söylemlerinden başka bir açıklama yapılmamıştır.
Tüm bunlar olurken orta doğuda tek tek haritalar değişip yönetimler yıkılırken biz İslam alemine karşı Siyonistlerin ve ABD’nin yanında yer aldık ve halen almaya devam ediyoruz.
Ülke içinde yıllardır insanların halisane din duygularını kullanarak iktidara gelenler İslam dinini kişisel çıkarlarına alet edip toplumu dinle kandıranlar dışarıda bu şer ortaklığını sürdürürken içerde alabildiğine din odaklı kararlar alıp eğitimi yargıyı üniversiteyi ve tüm devlet kurumlarını kuran dışı siyasetin aracı olmuş din odaklı kadrolarla yönetecek şekilde yapılandırmışlardır.
Yaşadığımız bu son kanlı olaylar öncesinde meclisi toplamak isteyen muhalefeti en ağır dille suçlayanlar ülkeyi sanki 10 yıldır onlar yönetiyormuş gibi her konuda sıkıştıkça muhalefeti suçlayarak işin içinden çıkmaya alışmışlar ve bunu da millete yedirmektedirler.Millet muhalefetin halk yararına verdiği hiçbir yasanın meclisten geçmesinin mümkün olmadığını meclis çoğunluğu dolaysıyla elinin kolunun bağlı olduğunu bile bile ülkeyi yönetenleri bırakıp korkularından sindirilmiş olmalarından dolayı işin kolayına kaçıp muhalefeti suçluyor.Bayramda Dünya’ya entegre olmuş sanayisi ihracatı fabrikaları eğitimi ile 75 milyonluk Türkiye’nin yapmakta geç bile kaldığı metroyu açarken sayın başbakan 80-90 yıl önceki 13-14 milyon nüfuslu harpten çıkmış sanayisi fabrikası bankası yolu izi olmayan ülkeyi o zor koşullarda demir ağlarla örenlerle dalga geçiyor,genel başkan yardımcısı birkaç Mehmet ölmekle meclismiş toplanır mı bir başkası istiklal marşı her yerde niye söyleniyor bu durum değişmeli diyebiliyor.Her gün kan akan ülkede söylenecek sözler bunlar mı.Ya bu sözleri duyan insanların tepkisi ne.koca bir SUSKUNLUK…