LONGOZLARI VE NÜKLEER SANTRAL

YAYINLAMA:

  DOĞA HARİKASI İĞNEADA LONGOZLARI VE NÜKLEER SANTRAL

Herhalde 6-7 Yıl oldu daha Çevre Bakanlığı, Orman Bakanlığı ile
birleşmemişti. Çevre Bakanlığı 20-25 Sivil Toplum Kuruluşunu Ankara'ya
çağırmış bir Avrupa Birliği Projesi olan "Türkiye'de Biyolojik
Çeşitliliğin Korunması" konusunda STK'lar la el birliği içinde neler
yapılabilir çalıştayı yapıyorduk. Konu Gediz Deltası, Kayseri
civarındaki Sazlı Göl ve Trakya'mızdaki İğneada idi. Tüm dünya bu üç
noktanın korunması için çaba sarf ediyordu. Eee! problem ne?

Türkiye'nin en büyük ve önemli subasar ormanları (longoz) Yıldız
Dağları'nın (Istranca) Karadeniz'le birleştiği Kuzey-Batı sahilinde
yer alıyor. Bu bölge Trakya'nın geride kalmış tek doğal alanı ve başta
İstanbul ve çevre illerin olmak üzere en önemli hafta sonu turizm
alanlarından idi. 2500 hektar alanı kaplayan İğneada Longozları bugüne
kadar yapılan araştırmalara göre 27 tür ağaç ve ağaççık, 4'ü endemik
(sadece o yöreye ait) olmak üzere toplam 671 tür bitki, 221 tür kuş,
yaklaşık 50 tür memeli, 35 tür sürüngen, 310 tür böcek, 30 tür tatlı
su balığı ve 20 tür ekonomik değeri olan deniz balığının yaşam alanı
idi İğneada. Akarsular ve longoz sularının denizle karıştığı alanlar
ise balıkların üremesi ve beslenmesi ve balıkçılık verimi açısından
vazgeçilmez yerlerdendir.
 
Aynı şekilde bölgenin doğal zenginlikleri ve
güzelliği ekoturizm agro-ekoturizm açısından son derece önemli ve
büyük bir potansiyel taşıyor bu bölge. Peki biz nasıl koruyacağız bu
biyolojik çeşitliliği. Okuyun da öğrenin. İSKİ'nin Bulgaristan
sınırındaki Rezve Deresi'nden İstanbul'a su getirme planlarının yanı
sıra Vize'ye yapılacak olan çimento fabrikasının ihtiyacı için
İğneada'ya yapılması planlanan liman nedeniyle dünyanın nadir
ekosistemlerinden olan İğneada Longozları (subasar ormanları) tehdit
altında. O tarihlerde İğneada Longozları'nı ve yörenin geçim
kaynaklarını korumak amacıyla İğneada'da bir araya gelen ulusal ve
yerel sivil toplum kuruluşlarının ortak bildirisinde, İğneada
Longozlarındaki akarsuların buradaki canlı yaşamın can damarları
olduğunu hatırlatarak İğneada'nın damarlarını kesmeyin" dendi.

Bildiride, İğneada Longozları'ndaki akarsular üzerinde yapılan
planların, buradaki zengin canlı yaşamıyla birlikte, balıkçılığı ve
bölge halkına yeni bir geçim kaynağı sağlayacak olan ekoturizmin
gelişmesini de tehdit ettiğine dikkat çekildi. Şimdi bir yeni tehlike
gündemde NÜKLEER. Nükleer, son günlerde yine sık sık konu olmaya
başladı Belediye başkanı yardım istiyor. 15 santralden söz ediliyor ve
en çok da Karadeniz bölgemiz hedef alınıyor. HES'lerden sonra bir de
bu çıktı Karadeniz'in başına. Bu konuya daha önce de değinmiştik. Yine
değinelim. Biz gerçek doğa dostu çevrecilere hep ters gelmiştir
Nükleer Enerji. MMO (Makine Mühendisleri Odası) İstanbul Şubesinin
yaptığı Genel Üye Toplantısında Prof. Dr. Tolga Yarman'ın
konuşmasından tuttuğum notlar var elimde. Bu yıllarda çok, çok söz
edilecek bir konu bu. Hocadan aktarmalarla bilgilendirmek istedim
sizi.
 
Türkiye'de enerji sıkıntısı var mı? Diye başlamıştı söze. Ve
yine kendi cevapladı. Hayır. Ve devam etti. " Şu anda yaşamımızı
sürdürdüğümüz eko sistemde doğaya zarar vermemek için 40 yıl sonra, bu
günkü kadar enerji kullanmalıyız. Bunun bir tek çözümü var. Bu da
enerji verimini artırmak. Yani bu gün 100 Watt enerji ile çalışan bir
aletin 40 yıl sonra aynı işi 25 Watt ile yapabileceği teknolojiyi
sağlamak, enerji kayıplarını önlemek. Nasıl ki şimdi A+++ buz
dolapları vs. çıktı. Biliyor musunuz? İstanbul'da 1 senede olan şebeke
kayıpları, Sinop'ta kurulmak istenen nükleer santralın 1 senede
üreteceği enerjiye eş değerde.
 
O halde santral kurmaktan önce
kayıpları önlemeliyiz. Neden Türkiye'de enerji çok pahalı? Çünkü
devlet kaynağı dışarıda olan doğal gaza yatırım yapıyor. Yeni yapılan
tüm santralleri doğal gazlı yapmış. Rusya ve bir başkası gaza bir zam
yapsın ülkemizde ekonomi sarsılıyor. Ülkemizin doğal kaynakları bu
kadar kıt mı? Hayır. Doğal kaynaklar bakımından son derece zenginiz.
Kömür, su, rüzgar, güneş, jeotermal enerji kaynaklarımız var. Neden
faydalanmıyoruz? Politik tercihlerden. Rüzgâr tribününe yatırım
yapılmaz çünkü bundan rant yok. Nükleer ve doğal gaz rant getiriyor.
Sağlıklı kalmanız dileklerimle.


Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *