GÜNÜN FOSİLİ TÜRKİYE

YAYINLAMA:
  Kasım 26– 7 Aralık tarihleri arasında Doha’da (Katar), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansında, İklim Değişikliği konusunda politik iradeyi gözlemlemek ve geleceğimizi ilgilendiren kararlarda bilgi ve söz sahibi olmak için TEMA Vakfı müzakere süreçlerini yakından takip ediyor. 700’den fazla Sivil Toplum Kuruluşundan oluşan “İklim Eylem Ağı” (CAN) tarafından organize edilen toplantıda Türkiye’nin iklim karnesi değerlendirildi. Türkiye’nin sera gazı salımlarındaki artışı ve buna sebep olan yatırımlar ile iklim değişikliğine uyum politikalarındaki eksikler sebebiyle Türkiye “GÜNÜN FOSİLİ” seçildi. Türkiye için büyük ayıp. (konuyu takip etmek isteyenler için Açık Radyo’da sabah 08.30-08.45 İstanbul 94.9 dan, internet üzerinden  http://www.acikradyo.com.tr/_ adresinden izleyebilirsiniz.) Bitmedi, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar itiraf etmiş TOKİ’de 60 Milyon Liralık yolsuzluk yapıldı demiş, Başbakandan fırça yemiş.  Bitmedi, Sözcü Gazetesinde köşe yazarı Necati Doğru “Ombudsmanımız var Ahlakımız Yok” isimli köşe yazısında ülkemizdeki çeşitli ahlak zaaflarından bahsetmiş. Sevgili Haberdar Okurları;  4-5 yıl önce yayınladığımız ahlak kirlenmesi konusu çok olumlu eleştiriler almıştı. Gerek telefonla ve gerekse yüz yüze güzel bir konuya değindiğimizi, bu konunun bir köşe yazısıyla geçiştirilmemesi gerektiğini söyleyen dostlarımız ve gelişen bu olaylar beni yeniden arşiv karıştırmaya itti. Bu yazıya bir numara koyarak önümüzdeki birkaç hafta daha ahlak kirlenmesi konusunu değişik yönleriyle işleyeceğiz. Başlığımız şöyle olacak.

TOPRAK DEĞİL, SU DEĞİL, HAVA DEĞİL ESAS TEHLİKE “AHLAK KİRLENMESİ” ( 1)

Burada ahlakın çok geniş bir kavram olduğunu biliyorum. Sözünü etmek istediğim çevre konusunun etrafında oluşan düşünsel kirlenme olacak. Bu kirlenmelerin en tehlikeli olanıdır. Çünkü bu kirlenmeyi yok etmek için nesiller boyu çalışmak, insanları eğitmek gereklidir. Çünkü çevrenin en önemli kaynağı insandır. Herkese göre değişik yorumlanabilen ahlak, insanı insana karşı yapabilir. Ancak“doğa ve bilim” somut ve gerçektir.Bu nedenle doğanın bilimsel gerçeklerine karşı olmak, doğayı kendi menfaatine kullanmak ahlaki kirlenmedir. Son zamanlarda ülkemiz bu tür ahlak kirliliklerini çok yaşadı. Hala da yaşıyor. Zararlarını bu ülke çocukları çekiyor. Bu konuyu düşünürken yaşanmış örnekleri arşivlerimden biraz araştırayım dedim. Bakın neler çıktı? 
 
*Çevre ve ekosistemin sınırları, ülkelerin sınırları gibi değildir. Bir ülkedeki zararlı atıkları gemilere, tırlara yükleyip bir başka ülkeye göndermek, satmak bir ahlak kirliliğidir.
(Bir zamanlar Karadeniz’de karaya vuran zehirli atık varillerini hatırlayın) nükleer atıklarını gönderecek ülke bulamayan ABD şimdi nükleerden vaz geçiyor.
*“Sürdürülebilir kalkınma ve Çevre” diye, diye geri kalmış ülkelerin bakir değerlerini kullanıp sonra o ülkelerin çevreyi felakete götüreceğini iddia ederek işgal etmek,ahlak kirliliğidir. (ABD-Irak işgali gibi)
*“Kirleten Öder” gibi slogan ve politikalarla zengin olanın kirletme hakkı vardır, öderse her şey yolunda demek, ahlak kirliliğidir. (ABD)
*“Yatırım yapıyorum, para kazanacaksınız” diyerek halkımızı aldatan ve ülkemizin altın madenlerini, HES’lerle derelerini çevre değerlerini hiç göz önüne almadan, para gücü ile zayıf insanları satın alarak sömürmek ve arkada tükenmiş bir çevre ve kafası karışık insanlar bırakmak, ki ben de onlardan biriyim. Burada bir parantez açıyorum. (Bizi uyarmak için çok uğraşan, bilgilendiren, altın arayan şirketlerin siyanürle altın aramanın insanlara zararı yoktur diye bir yazı yazması

istendiğinde, tüm hayatını garantiye alacak miktardaki dolarları elinin tersiyle iten İTÜ’nün saygıdeğer hocası Prof. Dr.İsmail Duman’ı sevgiyle anıyorum.) bu bir ahlak kirlenmesidir. (Bergama olayları)
*Radyoaktif olabilecek çayları ekonomik kaygılarla halkın gözüne baka, baka içmek, bilimsel verilere itibar etmeyip halka siz de içebilirsiniz demek, ahlak kirlenmesidir. (Çernobil ve bizim Bakanımız)
*“Asbest tehlikesizdir” diyerek yüzüne gözüne sürmek, bilimsellikten uzaklaşmak, ahlak kirlenmesidir. (bir bakanımız)
*Yasalara rağmen su havzalarının en yakınlarına şehir kuranlara, gecekondulara oy uğruna göz yummak, ormanlara saldıranlara göz yummak bir ahlak kirlenmesidir. Bunun gibi basında, TV’de, dilde, çok çeşitli kirlikleri önümüzdeki haftalarda dile getirip tüm okurlarımızı bu konularda mücadeleye davet edeceğiz. Kirlilikleri say, say bitmiyor. Hep beraber bu kirliliklerle mücadele edeceğiz. Demek daha çoook çalışmamız lazım. Güzel ahlaklı insanlar içinde, sağlıklı ve mutlu yaşamanız dileğimle.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *