TÜRK BOĞAZLARI ETKİNLİĞİNDE 20. YIL
YAYINLAMA:
Sevgili Okuyucularımız, siz bu yazıyı okurken 20. Kez biz yine tehlikeli yük taşıyan tankerlere boğazı kapattık. 400 Büyükçekmeceli Kabataş’a yönlendik. Yine 3000 civarında tekne ile boğaza yayıldık ve senede bir gün bile olsa tüm uluslararası sözleşmeleri bir kenara itip boğazı tankerlere kapattık. Boğazlar bizim için çok önemliydi ve bunu her yıl dünyaya hatırlatmak durumundayız.
İstanbul Boğazı yoluyla, Karadeniz’den tankerlerle yapılan tehlikeli madde taşımacılığında olabilecek bir kaza veya sabotaj sonucu milyonlarca insanın ölebileceği, doğal, tarihi, kültürel ve ekonomik değerlerimizin onarılmaz zararlar görebileceği düşüncesiyle, felaketi önlemek, dünya devletlerinin dikkatini çekmek için, bu yıl 20’nci kez bu etkinliği Kadıköy’de kurucusu olduğum DİB (Doğa İle Barış) ve yine kurucusu olduğum DEÇED (Doğa Emanetçileri Çevre Eğitim Derneği) İSTANBUL’U SEVİYORUM EL ELE VERELİM KORUYALIM adıyla gerçekleştirdik. İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı’ndan oluşan bölgeye TÜRK BOĞAZLARI Bölgesi diyoruz.
Bu bölge; milyonlarca canlı türünün yaşam alanı ve birbirlerine ulaşmaları için köprüdür. Kıtaların ve denizlerin buluştuğu, eşsiz doğal değerlerin mucizesi ve en önemli kavşağıdır. 5000 yıllık tarihsel zenginliği kuşaktan kuşağa aktaran, geçmişi geleceğe taşıyan gelenekler beşiği, 3000 yıldır kavimler kapısı, doğu ile batının buluştuğu, kültürel birikim ve çeşitlilik efsanesidir bu bölge. İlk çağdan beri en önemli ticaret yollarının kesiştiği, dünya ekonomisinin kapısı olmuştur. Günümüzde hala üç kıtanın ticaret merkezi, Karadeniz ülkelerinin açık denizlere tek çıkış noktasıdır TÜRK BOĞAZLARI.
UNESCO tarafından koruma altına alınan bu bölgenin, canlı yaşamı ile doğal, tarihi, kültürel ve ekonomik değerlerini yaşanacak bir tanker faciasından korumayı görev kabul ettik. 20 yıldır, yılda bir gün bile olsa boğazları tankerlere KAPATIYORUZ. KAPATIYORUZ DA NE OLUYOR?Dünyadaki petrol tüketimi baş döndürücü bir hızla artıyor. 14 sene evvel 80-100 metre boyundaki tankerler, şimdi 150-200 metre boya çıktı. Boğazlarımızdan geçen petrol yılda 200 milyon tona ulaştı. Bunun yarısından küçük LPG yüklü bir tanker kazası olursa 5 Km. çap içinde canlı kalmayacağı hesaplanıyor. 7 tane keskin virajı, ters akıntıları, topuk tarif edilen ve tepe noktası su yüzeyinin 2-3 metre altına kadar yükselen su altı tepecikleri ile zor bir kulvar olan boğazlarımız sahipsiz kalmamalıdır.
Onun için TÜRKİYE ÇEVRE KOZASI olarak sahip çıktık. Bu etkinlikle VARDIĞIMIZ NOKTA. Boğazların iki kıyısına radar sistemleri kuruldu. Sigortasız tankerlerin geçişi yasaklandı. Tankerlere boğaz geçişlerinde kılavuz kaptan almak mecburiyeti getirildi. 10 yıl önce hayal olan BAKÜ-CEYHAN boru hattı geçtiğimiz yıllarda devreye girdi. Ben, yönetiminde Genel Başkan Yardımcısı olduğum DOĞA İLE BARIŞ DERNEĞİ üyesi arkadaşlarımla bu uğurda çalışmalarımızdan iyi sonuçlar aldığımızı düşünüyorum. En azından biz yüzlerce tekne ile boğazdan geçerken, Türk boğazları petrol boru hattı değildir derken, YALILARINDA OTURUP, EL BİLE SALLAMIYANLARDAN daha çok hizmet verdiğimize inanıyorum. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.
İstanbul Boğazı yoluyla, Karadeniz’den tankerlerle yapılan tehlikeli madde taşımacılığında olabilecek bir kaza veya sabotaj sonucu milyonlarca insanın ölebileceği, doğal, tarihi, kültürel ve ekonomik değerlerimizin onarılmaz zararlar görebileceği düşüncesiyle, felaketi önlemek, dünya devletlerinin dikkatini çekmek için, bu yıl 20’nci kez bu etkinliği Kadıköy’de kurucusu olduğum DİB (Doğa İle Barış) ve yine kurucusu olduğum DEÇED (Doğa Emanetçileri Çevre Eğitim Derneği) İSTANBUL’U SEVİYORUM EL ELE VERELİM KORUYALIM adıyla gerçekleştirdik. İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı’ndan oluşan bölgeye TÜRK BOĞAZLARI Bölgesi diyoruz.
Bu bölge; milyonlarca canlı türünün yaşam alanı ve birbirlerine ulaşmaları için köprüdür. Kıtaların ve denizlerin buluştuğu, eşsiz doğal değerlerin mucizesi ve en önemli kavşağıdır. 5000 yıllık tarihsel zenginliği kuşaktan kuşağa aktaran, geçmişi geleceğe taşıyan gelenekler beşiği, 3000 yıldır kavimler kapısı, doğu ile batının buluştuğu, kültürel birikim ve çeşitlilik efsanesidir bu bölge. İlk çağdan beri en önemli ticaret yollarının kesiştiği, dünya ekonomisinin kapısı olmuştur. Günümüzde hala üç kıtanın ticaret merkezi, Karadeniz ülkelerinin açık denizlere tek çıkış noktasıdır TÜRK BOĞAZLARI.
UNESCO tarafından koruma altına alınan bu bölgenin, canlı yaşamı ile doğal, tarihi, kültürel ve ekonomik değerlerini yaşanacak bir tanker faciasından korumayı görev kabul ettik. 20 yıldır, yılda bir gün bile olsa boğazları tankerlere KAPATIYORUZ. KAPATIYORUZ DA NE OLUYOR?Dünyadaki petrol tüketimi baş döndürücü bir hızla artıyor. 14 sene evvel 80-100 metre boyundaki tankerler, şimdi 150-200 metre boya çıktı. Boğazlarımızdan geçen petrol yılda 200 milyon tona ulaştı. Bunun yarısından küçük LPG yüklü bir tanker kazası olursa 5 Km. çap içinde canlı kalmayacağı hesaplanıyor. 7 tane keskin virajı, ters akıntıları, topuk tarif edilen ve tepe noktası su yüzeyinin 2-3 metre altına kadar yükselen su altı tepecikleri ile zor bir kulvar olan boğazlarımız sahipsiz kalmamalıdır.
Onun için TÜRKİYE ÇEVRE KOZASI olarak sahip çıktık. Bu etkinlikle VARDIĞIMIZ NOKTA. Boğazların iki kıyısına radar sistemleri kuruldu. Sigortasız tankerlerin geçişi yasaklandı. Tankerlere boğaz geçişlerinde kılavuz kaptan almak mecburiyeti getirildi. 10 yıl önce hayal olan BAKÜ-CEYHAN boru hattı geçtiğimiz yıllarda devreye girdi. Ben, yönetiminde Genel Başkan Yardımcısı olduğum DOĞA İLE BARIŞ DERNEĞİ üyesi arkadaşlarımla bu uğurda çalışmalarımızdan iyi sonuçlar aldığımızı düşünüyorum. En azından biz yüzlerce tekne ile boğazdan geçerken, Türk boğazları petrol boru hattı değildir derken, YALILARINDA OTURUP, EL BİLE SALLAMIYANLARDAN daha çok hizmet verdiğimize inanıyorum. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *