HASSAS DENGELER

Bundan 10-15 yıl önce AKP iktidarının fikri zeminini oluşturan siyasi hareketin mensupları Türk halkının ekmek su ve hava gibi yaşamının vazgeçilmezlerinin inanç ibadet ahlak ve namus anlayışı gibi kavramlar olduğunu tespit etmiş bu zeminde siyaset yapmanın getirisini hesap ederek farklı birleştirici bir simgenin bir üniformanın gerekli olduğuna karar vermişlerdir.Kadınlarının %80’nin örtündüğü bir ülkede en iyi üniforma kadınlar üzerinde denendi.Anadolu kadınının yüzyıllardır başına taktığı yazma yemeni,yaşmak,işlemeli oyalı tülbentler biraz arabist biraz rahibe esintisi olan şekille harmanlanıp türbana dönüştürülerek kadınlara dayatılmıştır.Bu üniforma düşünüldüğü gibi bayağı tuttu kaynaştı belli bir fikrin simgesi haline geldi.Yıllardır bu tip örtünme üzerinden siyasi rant sağlandı.Hatta türban denen bu örtünme şekli toplumsal ayrışmanın dinamiti haline getirildi.

8 yıldır ülkeyi yöneten ve her istediği yasayı TBMM den geçirecek gücü bulunan sorunu çözme sorumluluğundakiler bunu çözmedikleri gibi seçimlerde toplumsal barışı zedelemeyi bile göze alacak şekilde kullanmışlardır. Referandum öncesinde CHP genel başkanı karşılıklı anlayış içinde kangren olan bu sorunu çözmek için iyi niyetli bir adım atmış ve türbana tepkili tabanın bir kısmının karşı çıkmasına rağmen biz çözeriz demişti.Oluşan olumlu hava dolaysıyla şimdiye kadar adım atmayan YÖK,CHP’nin itiraz etmeyeceğini anlayış göstereceğini düşünerek bir genelge ile üniversitelerde türbanı büyük oranda serbest bıraktı.CHP’nin bu iyi niyet gösterisine sayın başbakan siz lokomotif olun biz vagon oluruz gibi olumlu görünen bir yaklaşım gösterdi.İstenen,sorun olan yalnızca üniversitedeki türbandı.Aslında CHP’nin cumhuriyetin kurulduğu tarihten bu güne kadar örtünme ile bir sorunu yoktu.Anadolu kadınının örtüsünü saygıyla karşılıyordu.Baş örtüsünü türbana çevirenler hep türbana baş örtüsü diyorlardı.Bu günde başbakan ayni sözü kullanıyor.Simge olan örtünmeye türban demiyor.Neticede gelinen noktada CHP bölünmeye kadar gidebilecek bir ortama sürüklenmektedir.Zira daha önce türban üniversitede serbest olsun diyen başbakan son konuşmalarında kamusal alan 7-8 yıldır meydana çıktı eskiden yoktu gibi söylemlerle kamuda çalışanların ilk ve orta öğrenimde okuyanların ve neticede tüm ülke kadınlarının türbana bürünmesi amacının gerçekleşmesine CHP’yi de ortak ederek hem istediğini yaptırmayı hem de partiyi kendi içinde bölünmeye sürüklemeye çalışmaktadır. Sayın Kılıçtaroğlu bu tuzağa düşmemelidir.Ayrıca bu aşamadan sonra ne kendisi nede hiçbir partili türban konusunda bir öneri getirmemeli bu konuda konuşmamalıdır.Sorunu çözme durumunda olanlar iktidardır.TBMM.de çoğunlukları vardır.Bu işe CHP’yi de ortak eder görünerek bir taraftan partiyi bölünmeye sürüklemek diğer yandan da çözümün rantını toplayıp bir taşla bir çok kuş vurmaya çalışıyorlar.Sayın Kılıçtaroğlu biz üniversitelerde bu sorunun çözümü için adım attık ve hoş görümüz dolaysıyla bu konu çözüm aşamasına geldi.TBMM de MHP de desteklediğine göre kolayca bir yasa geçirip kökünden sorun çözülür demeli ve başbakanın gerçek amacının ne olduğunu sezmeli geçmişte demokrasi bizim için araçtır sözünü doğrulayacak şekilde ki son söylemlerinde kamusal alan son 7-8 yıldır icat edildi eskiden yoktu sözlerinin arkasından ne geleceğini hesap etmelidir.Başbakan kamu çalışanları ile ilk ve orta öğrenim öğrencileri içinde türbanı serbest bıraktırma işine CHP’yi de ortak etmeye çalışmaktadır.Sayın Kılıçtaroğlu CHP olarak biz adım attık yeni projeleriniz varsa tek başınıza meclise getirin demelidir.Artık hiçbir CHP.Lİ BU KONUDA FİKİR BEYAN ETMEMELİDİR.KİM BU ÜLKENİN TÜMÜNÜ TÜRBANA SARMAK İSTİYORSA O TEKLİF GETİRSİN GÜCÜ YETİYORSA YASAYI MECLİSTEN GEÇİRSİN.