YAŞAMAK HER CANLI İÇİN HAKTIR TARTIŞILAMAZ -1-
YAYINLAMA:
Aktif bir çevre dostudur yani. Şimdi de size onun kitabından size de faydalı olacak bilgiler sunacağım 2-3 hafta. Yazımın bu başlığı evvelki yıl basım sponsorluğunu Mektebim Okullarının yaptığı, Çevre Gönüllüsü Öğretmen ve öğrencilere ücretsiz dağıttığımız kitabın adı. Orhan Hocanın kitabında bu konuya verdiği ad ise “Yaşam Kıymetlidir, Yok Edilemez. 2. Kitabın adı TÜRK DONKİŞOT yazarı Don Kişot-Orhan Kişot her halde etrafı kirletenlere yaptığı müdahale yüzünden yediği yumruklar için kendine bu adı taktı.
Şimdi kitapta bir bölüm olan YAŞAM KIYMETLİDİR, YOK EDİLEMEZ konusuna girelim. Gandhi, “Bir toplum hayvanlara davranış şekli ile değerlendirilir” der. Unutmayın, yaşayan her şey değerlidir. “Hayvanların yaşam hakkı sizin onları sevip sevmemenize bağlı değildir.” 5199 numaralı yasa ile ülkemizde herhangi bir sokak hayvanının öldürülmesi (itlafı) yasaktır. Yasaya göre, her belediye festival adı altında tırlarla gezen gezen ünlü sanatçılara veya profesyonel futbola yüz binlerce dolar ödemek yerine, kısırlaştırma ve bakım merkezi kurmak zorundadır. (Bu konuda birçok il ve ilçeden ilerdeyiz. Belediye Başkanımıza teşekkürü bir borç biliyorum) Bu merkezlerde kısırlaştırma ve kuduz aşısı yapılan kedi ve köpekler, bir küpe veya çip takılarak tekrar ölsünler diye ormanlara değil alındığı sokağa bırakılmalıdır. ( çevre ilçelerin etrafımıza kamyon kamyon köpek taşıdığı hepimiz tarafından bilinmektedir.) Evet sadece bir kürk palto için 25-45 koyun-kuzu, 20-30 evcil kedi, 12-15 yabani kedi, 15-20 köpek, 30-300 fare, 10-30 tilki, 60-400 sincap, 20-30 kanguru, 30-40 tavşan kürkleri canlı canlı çıkarılarak öldürülüyor. Evinize veya iş yerinize kesik bir hayvan kafası, bir post ya da ölü bir hayvan yerine, onların renkli, canlı fotoğraflarını, hareketli görüntülerini koyun. Siz hayvan postu, kürk, timsah derisi, deniz kabuğu gibi maddelerden yapılan eşyaları satın almayın ki yeni hayvanlar öldürülmesin. Köpeklerin, özellikle yavru köpeklerin boyunlarına ip bağlanmasına mani olun. İp zamanla gelişen hayvanın boynuna kaynıyor ve tehlikeli bir ameliyatla çıkarılması çok zor oluyor.
Çocuklarınıza canlıları öldürmektense “gözlemlemekten” ve “fotoğraf çekmekten” “belgesel seyretmekten” zevk almayı, sevmeyi, yaşatmayı, büyütmeyi, doğayla mücadele etmektense, onunla uyum içinde yaşamayı öğretin. Bir kumar çeşidi olan at yarışlarından dolayı yılda 12 bin at sakatlanmaktadır.
Sonra da sakat hayvancıklar ölüme terk edilmektedir. Sonrada Orhan Hocam yazın evlerin önüne su koyun artan yemeklerinizi hayvanlara verin diyor. Bu konuda bizim sokak hayvanlarımız çok şanslı. Kardeşimin eşi kahvaltılı toplantılarımızda tüm kalanları bir poşete toplar mahallesindeki kedileri besler. Her sokağımızda birçok su kabı vardır. Birçok gönüllü ve dernek hayvanları besler tedavi eder. Bizim ilçemizde hayvanlara en büyük zarar yaz pazarcılarının rüzgarla uçuşan poşetlerinin denize gitmesi onları deniz anası sanan büyük balıkların yutması ve insanlarımızın çiğnediği çikletleri yere tükürmesi. Onları yiyecek sana kuşların gagalarında kuruyup öldürmeleri. Evet sevgili okurlarım Orhan Hocamın kitabından nakillere çeşitli konularla devam edeceğiz. Sağlıklı kalmanız dileklerimle
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *