TÜRK BOĞAZLARI ETKİNLİĞİNDE 21. YIL ANALİZİ

YAYINLAMA:
İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı’ndan oluşan bölgeye TÜRK BOĞAZLARI BÖLGESİ diyoruz. Bu bölge; milyonlarca canlı türünün yaşam alanı ve birbirilerine ulaşmaları için köprüdür. Kıtaların ve denizlerin buluştuğu, eşsiz doğal değerlerin mucizevî mekanı ve önemli kavşağıdır. 5000 yıllık tarihsel zenginliği kuşaktan kuşağa aktaran, geçmişi geleceğe taşıyan gelenekler beşiği, 3000 yıldır kavimler kapısı, doğu ile batının buluştuğu, kültürel birikim ve çeşitlilik efsanesidir bu bölge. İlk çağdan beri en önemli ticaret yollarının kesiştiği, dünya ekonomisinin kapısı olmuştur bu bölge.

Günümüzde hala üç kıtanın ticaret merkezi, Karadeniz ülkelerinin açık denizlere tek çıkış kapısıdır TÜRK BOĞAZLARI.UNESCO tarafından koruma altına alınan bu bölgenin, canlı yaşamı ile doğal, tarihi, kültürel ve ekonomik değerlerini yaşanabilecek bir tanker faciasından korumayı görev kabul ettik. 21 yıldır, yılda bir gün Haziran ayı ikinci pazarında boğazı tanker geçişlerine KAPATIYORUZ. En çok muhatap olduğumuz soru: KAPATIYORSUNUZ DA NE OLUYOR? Dünyadaki petrol tüketimi baş döndürücü bir hızla artıyor. 20 sene evvel en çok 80-100 metre boyundaki tankerler, şimdi 150-200 metre boya çıktı.

Boğazlarımızdan geçen petrol yılda 150 milyon tona ulaştı. Etkinliğe destek veren Büyükşehir, Kadıköy, Beşiktaş, Beyoğlu ve Büyükçekmece Belediyelerinde durumun aciliyetini anlatırken, 20-25 yıl önce Haydarpaşa önlerinde çarpışan küçük boy bir tankerin, gece yarısı patlama sesi, yaydığı ısı ve ışık sonucu ertesi gün Üniversitedeki görevime gittiğimde Üniversitemizin kazan dairelerindeki brülörlerin bakımını verdiğim Moda’da bir sokak içinde oturan Berç Değirmenciyan adlı kişinin anlındaki acayip kırmızı kabarıklık için, ne oldu? diye sorduğumda, bana Utku Bey, o patlamadan sonra ortalık gün gibi ağardı yataktan fırladım ne oluyor diye pencereden bakmak istedim anlım cama değdi böyle oldu demişti diye anlatıyorum. O gün Nükleerden bir hoca ile konuştum. Bunun yarısında küçük LPG yüklü bir tanker kazası olsaydı 15 Km. çap içinde canlı kalmazdı dedi.

Yedi tane keskin virajı, ters akıntıları, topuk olarak tarif edilen ve tepe noktası su yüzeyinin 2-3 metre altına kadar yükselen su altı tepecikleri ile zor bir kulvar olan boğazlarımız sahipsiz kalmamalıdır. Onun için bu etkinlikten vazgeçemiyoruz. Bazı kimseler o zaman siz Çılgın Proje KANAL İSTANBUL’U mu destekliyorsunuz? Diye soruyorlar. Bu proje 15 Km. çapında değil, tüm Marmara’yı, Karadeniz’i alt üst edip ekolojik dengeyi yok edeceğini Trakya’nın yer altı sularını, su havzalarını bitireceğini defalarca makalelerle yazdık.

BU ETKİNLİKLERLE VARILAN NOKTA Boğazların iki kıyısına radar sistemleri kuruldu. Sigortasız tankerlerin geçişi yasaklandı. Tankerlere geçişlerinde kılavuz kaptan almak mecburiyeti getirildi. 15-20 yıl önce hayal olan BAKÜ-CEYHAN boru hattı devreye girdi. Ama şirketlere bu boru hattı pahalı geldiği için yine de tankerler tercih ediliyor. Ben kurucusu ve derneği temsilden sorumlu Başkan Vekili olduğum DİB (Doğa İle Barış) ve Kurucusu ve başkanı olduğum DEÇED (Doğa Emanetçileri Çevre Eğitim Derneği) ile yaptığımız bu etkinlikte iyi sonuçlar aldığımızı düşünüyorum. 20 yıldır geçerken el bile sallamayan bir kazada en çok etkilenecek olan yalı sahiplerinin bu yıl kıyıdan destek verdiğini gördüm. Mutlu oldum. Yazımı bitirmeden etkinlik gününde evlenmesine rağmen pilot arkadaşını görevlendiren Pelin Öztürk kızıma ve katılan pilotumuza etkinliğe yer veren Tv. Ulusal ve Yerel basına teşekkür ederim. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *