2011
YAYINLAMA:
Mavi gökyüzünü anımsatır.
Kırmızı tutkuyu.
Sarı tebessümü ve beyaz ferahlığı.
Her ismin de öyle!
Ayşeler Fatmalar ve ya Ahmetler Mehmetler gelenekçidir.
Burcular Buşralar ve ya Berkeler Emreler ise yenilikçi.
Peki ya yıllara ne demeli?
Mesela bundan bin sene önce yeni yıla nasıl girilirmiş hiç düşündünüz mü?
Bin sene önce yeni yılın ilk gününde ilk sabahında güne nasıl başlarmış evin erkeyi kadını!
* * *
Sonra zaman ilerledi.
Derken gözümüzü bir açtık ki eyvah!
Renkli televizyonlar çıkmış.
Radyo yayınları canlı canlı!
Gazeteler sayfalarca renk renk bakılı!
Sokaklar caddeler sabahlara kadar şaşalı ışıklandırmalarla aydınlanıyor.
Mağaza tabelaları her dilde her renkte yayında!
Kadını erkeyi kıyafetiyle ayırmak mümkün değil.
Her şehrin belediye başkanı en az ülke başbakanı kadar heybetli afişler yapmakta!
Bırakın belediye başkanını mahalle muhtarı bile bildbord yaptırarak yeni yıla girmekte!
İnternet almış başını uçmuş adeta.
Bir mesaj yazıyorsunuz anında tüm dünyada yayında.
Görüntülü telefonlar cabası!
Tabi bir de cep telefonlarından kısa mesajlaşmalar yok mu!
Eyvah eyvah!
…
Hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde kötü günde, sen beni aramasanda ben seni arayıp bulduğumda, şu sokakta bu caddede, annesinin yanında babasının karşısında, elimi tutarıkene, gözümü kırparikene, Allahımızın bize lütfettiği bu güzel yeni yılı hep beraber kutlarikene…
…
Adeta her kısa mesajda başka dünyalara yelken açıyorsunuz.
Tam ayağınız yere basacak bir başka sms!
Uzatmayalım.
Sonra bir baktık sene 2011…
Düşünün bir kere; hani 2000’e gireceğimiz akşam kıyamet kopacak diyenler aradan 11 yıl geçmiş hala gündemdeler.
Yok 2010’da, 2011’de derken şimdi 2012’ye yatırım yapmaktalar.
* * *
Neyse biz 2011’imizden bahsedelim birazda!
Galiba senenin yarısını genel seçim konuşarak geçireceğiz.
Kim aday kim değil, şu partini kimi listeye alacak, bu parti kimi silecek v.s.
Sonra bir bakacağız tarih 12 Haziran 2011…
Bu defa da kim kime oy verdi vermedi muhabbeti.
Ve kim seçildi kim kaldı muhabbeti.
Hemen genel seçimin ertesinde eyvah eyvah!
Bu defa da yerel seçim çalışmaları.
Yerel seçim söylemleri ve yatırımları.
Bir bakacağız 2011’i de uğurlamışız.
Yıllar böylece akıp gitmiş.
Tabi bu arada geçip giden yıllardan bize ne kalmış ona bakmak lazım.
Ban mı?
Bana 2010 yılından kocaman bir ajanda kaldı.
İçi veresiye satan tüccarların defteri gibi.
Söz verip yapmayan siyasilerin vaadleri mi dersiniz.
Üç kağıtçı işadamlarının dalavereleri mi dersiniz.
Rüşvetçi siyasilerin, meclis üyelerinin, devlet memurlarının fırıldak oyunları mı dersiniz.
Hepsi bu ajandada.
Merak etmeyin ajanda değişti ama galiba içindekiler değişmeyecek.
Sadece farklı bir 365 yaprak yazılacak.
İçerik gene aynı!
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *