Mecliste ihale kavgası
YAYINLAMA:
Silivri Gündem
Mecliste ihale kavgası
Silivri Belediye Meclisi dün olağan Ocak ayı toplantısını yaptı. Toplantıya beklenildiği üzere bir süredir gündemi meşgul eden temizlik ihalesi damgasını vurdu. AK Parti grubu meclise konuyla ilgili soru önergeleri verirken Işıklar önergelerin başkanlık makamına havale edilmesini istedi. AK Parti grubu mecliste konunun tartışılmasını istedi ancak Işıklar Ak Parti grubuna söz vermedi. Gündemle ilgili konuşmaları engellenen AK Partili meclis üyeleri ise meclisi terk etti. İki tarafında çıkışları son derece fevri oldu bana göre. Bir halkı temsilen meclis salonunda bulunan ve grubu olan bir partinin sözcüsüne görüşlerini beyan etmek üzere söz vermemek, buna engel olmak ne kadar anti demokratik bir hareketse de, o halkı temsil edenin o salonu terk etmesi o kadar yakışıksız bir hareket. En tabi hakkıdır o halkın temsilcisinin orada dilediğince fikirlerini açıklaması buna engel olunması demokrasi ile bağdaşmayan bir harekettir. Öte yandan o salondan her ne koşulda olursa olsun kaçılmaması gerekir.
AK Parti grubu, parti binasında yarın bir basın toplantısı ile açıklama yapacaklar. Bu olay iplerin daha da gerilmesine neden olacak belli ki. Işıklar'ın demokrasi adına yakışık olmayan bu davranışı zor günleri yaşamasına neden olacak. Muhalefette muhakkak bunu en verimli şekilde Işıklar'a karşı koz olarak kullanacaktır.
Meclislerdeki aşık atışmaları gibi laf dalaşmalarını da pek sevemedim nedense. Meclislerin bir ciddiyeti olmalı. Kürsüde oturan adamın, sırf siyaseten sıkıştığı bir anda "Ama bak bana kendi partilim geldi de ben ona ihale vermedim, siz geçmişte şuna şu ihaleyi vermiştiniz" demesi kadar basit ve çirkin bi savunma şekli olamaz sanıyorum. Geçmiş, geçmişte kaldığı gibi, geçmişte bunun olduğunu bilip devralındığında hesabının sorulmadan geçilmesinin ardından bugün geçmişin yargılanması o savunmayı yapan siyasetçiyi de suçladığı olayla aynı pozisyona, yardım ve yatakçısı haline sokmuyor mu sanıyorlar acaba?
Aynı hatayı bundan yıllar önce Selami Değirmenci yaptı. Arkasından Hüseyin Turan geldi, o da yaptı. Şimdi Özcan Işıklar yine aynı hataları yapıyor. Geçmişi önce kabul edip onaylayıp, şimdi geçmişleri ile yargılamaya, geçmiş hatalardan bahisle kendisine itibar yada savunma hazırlamaya çalışıyor.
Oysa zaten haklı olduğuna inandığı bir konuda, "Ama sizde bunu yapmıştınız" demeye hiç lüzum yoktur kanaatimce, zaten haklı ise savunduğu değerde...
Başkan Işıklar'ın incileri
Ve her mecliste dikkati nazarımdan kaçmıyor, Işıklar muhakkak bir konuya bir betimleme yapıyor. Göreve geldiğinden bu güne kalem kalem not alıyorum bu benzetmeleri. Görev süresi dolduğunda Işıklar'ın özlü vecizeleri diye bir kitap yapabilirim. Derleyip sunduğumda yerel ölçekte çok okunanlara girebilir.
İşte onlardan bazıları...
-Kediyi döverken camı açık bırakacaksın ki kaçmaya fırsatı olsun.
-Kurbağa soğuk suda pişirilir. Sıcak suya atarsan kaçar bunlar.
-Kedinin siyah yada beyaz olması önemli değil, önemli olan fare yakalaması.
-Tutulan eşek harman döver, tutulamayan eşek ise şatafat içinde yaşar.
-Kuşun iki kanadı vardır tek kanatla uçamaz. (İktidar ve muhalefet kombinasyonundan bahisle)
Ve daha niceleri... Evet evet. Bunları tarihleri ile olaylarını özetleyerek kitaplaştırmalıyım bence de...
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *