Balbay: Ülkemizde adalet ve hukuk zalimin kılıcı gibi
Silivri cezaevinde yatan Mustafa Balbay, Yerelkulis gazetesinden Cengiz Alçayır'a konuştu.
İŞTE O GÖRÜŞMENİN AYRINTILARI:
Kimileri tutukluluk anı için gün saydı, kimileri ay, kimileri ise ne zaman son bulacağı meçhul Ergenekon Davası'nın sanığı Mustafa Balbay'ın salıverilmesi konusunda hala tereddütlü.
Dört yıla yakın bir zamandır tutuklu bulunan Gazeteci Yazar Mustafa Balbay, genel seçimlerde, CHP İzmir Milletvekili seçilmiş olmasına rağmen, hala Silivri Cezaevi'nde tutuklu.
Hükümeti yıkmaya ve Meclis'i ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlamasından darbeci olarak itham edilen Balbay, kendisini özgürlüğe götürecek sermayesini 2Bolarak tanımlıyor; beden ve beyin sağlığı...
nerede olursam olayım, ana gündemimde daha güzel, daha yaşanılası bir Türkiye için mücadele etmek var. Bunun için benim '2B' ilkesi dediğim hazinemi korumam gerek. Yani, beden ve beyin sağlığı. Yurttaş Mustafa Balbay tutsak ama gazeteci İzmir Milletvekili Balbay alabildiğine, olabildiği kadar mücadelenin içinde, bu anlamda özgür...
Ona göre özgürlük, kavuşmak demek.
Aileye kavuşmak diyor Balbay yazılı notunda ve ekliyor Kitaba kavuşmak, mücadeleye kavuşmak, dostlara kavuşmak...
Aslında gezgin ruha sahip, epeyce ülkeyi gezerek sosyal ve kültürel kazanımlar edinmiş, yaşamındaki en önemli kesitlerinden bir bölümünü teşkil eden seyahat kültürü, babasının kamyon şoförü olmasına değin uzanıyor. Çocuk yaşlarında sık sık babasına eşlik eden Balbay, gazetecilik yıllarında kaleme aldığı kitaplarında gezi incelemelerine de yer verdi.
Birisi kız iki çocuğu ve eşine olan hasretini yazıya dökemeyecek kadar yüreğinde saklayan Balbay, her türlü olumsuzluğa rağmen kitap okumaktan asla vazgeçemediğine vurgu yaparken bir de mücadele ruhunu öne çıkarmaktan geri kalmıyor. Aile hasretini anlatamam ama mücadeleye katılma, kitap okuma anlamında özgürlüğümü kimseye teslim etmiyorum...
Özgürlükten yana umudunu Türkiye'de yaşanan gelişmelere bağlıyor. özgürlüğüm, Türkiye'nin seyrine bağlı. Bu anlamda 29 Ekim 2012 ve 10 Kasım 2012 ciddi bir kilometre taşıdır.İki Anadolu sözü paylaşmak isterim; 'Halktan büyük güç yoktur' diğeri de Hiçbirimiz, hepimiz kadar güçlü değiliz...
Silivri 1 No'lu Cezaevi tutuklusu CHP İzmir Milletvekili Gazeteci-Yazar Mustafa Balbay, meslektaşlarının penceresinden, tutuklu gazeteci, siyaseten tutuklu vekil, ailesine göreyse, eş-baba sıfatıyla cezaya dönüşen bir tutukluluk sürecinin tam da göbeğindeyken, özlemini dile getiriyor el yazması satırlarında...
Ailemle doyasıya yaşamaktan sonra, en çok, dolu salonlarda bir şeyler öğrenmeye aç insanlara hitap etmeyi özledim. Onların gözlerinin içine bakarak, bildiklerini samimiyetle özgürce anlatmak ne güzeldir...
Süreç içerisinde meslektaşlarının tavrı konusunda fikrini sorduğum Balbay, gönderdiği yazılı notta, sitemini yoğun hissettirirken, destek olanları da unutmadığını tek cümleye sığdırıyor,meslektaşlarımdan, aklınıza gelen iyi-kötü her şeyi gördüm...
Yaşadıklarının müsebbibi olarak başı çeken kesimi iktidar-medya ikilisi şeklinde nitelendiren Balbay, bu sürecin başlıca yönlendiricisi, iktidar kontrollü 'medya mahkemesi' oldudeğerlendirmesinin ardından, yaşadıklarım, genel karşı devrimin bir parçasıdır. istikameti budur. Mücadelem de bunu durdurmak üzerinedir bilgi notunu düşüyor.
Benim ve benim gibi insanlar üzerinden Atatürk Cumhuriyeti'nden intikam alınmak isteniyor. Bunu boşa çıkarmak ve intikamcı olmamak istiyorum detayına dikkat çeken Balbay, rövanş alma gibi bir derdi olmadığının altını çiziyor, intikamcılığın, içselliğinde olmadığını kaydederken de çözüm yolu öneriyor. Bugün ülkemizde adalet ve hukuk zalimin kılıcı gibi. Ama onu oradan alıp devletin-toplumun temeli yapmak bizim görevimiz olmalı.
Cezaevini bir üniversite gibi algıladığını satırlara döken Balbay, yaşadıklarının, kendisini daha çok kamçıladığını, hem daha çok üretmek hem de daha çok mücadele etmek istediğini belirtirken, içinde bulunduğu durumdan fayda çıkarmaya çalıştığını da şu cümlelerle netleştiriyor, cezaevi, benim için tam bir üniversite oldu, üstelik master ve doktora da yaptım...
Cezaevindeki tutukluk sürecinden kurtulmak için mi siyaseti tercih ettiniz... şeklindeki sorumu yanıtlayan Balbay'ın yazılı notundaki açıklamaları şöyle
Siyaseti, bir kurtuluş değil, bir mücadele yolu olarak seçtim. Kalemi elimden bırakmadan siyaset yapmak, siyaset üretmek, Türkiye'nin sorunları üzerine düşünceler geliştirmek istiyorum. Siyaset gömleğini giydim, çıkarmayacağım. En iyi şekilde taşımaya çalışacağım.
Ergenekon Davası tutuklularından Gazeteci Yazar CHP İzmir Miletvekili Mustafa Balbay, hapisteyken zinde kalmak için düzenli spor yapıyor, sürekli kitap okuyor bir de son dönemlerde diline doladığı Neşet Ertaş'ın Gönül Dağı adlı türküsünü mırıldanıyor..
Gönül dağı yağmur yağmur varan olunca
Akar can üstüne sel gizli gizli
Bir tenhada can cananı bulunca
Sinemi yaralar yar oy yar oy yar oy yar
Dil gizli gizli Dil gizli gizli
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.