Değirmenci; Dönüşüm ve değişim için adayım!

Değirmenci; Dönüşüm ve değişim için adayım!
Cumhuriyet Halk Partisi Silivri Belediye Başkan Aday Adayı Selami Değirmenci HABERDAR’a verdiği röportajda; ‘Partimizin ve Büyükşehir adayımızın estireceği rüzgardan pay alan değil, esecek olan rüzgara yüksek oranda katkı sunacak aday olduğuma inanıyorum’

HABERDAR Silivri Temsilcisi Fatma Sarıbıyık’a konuşan Selami Değirmenci; ‘Benim 15 yıllık belediye başkanlığı dönemimde belediye başkanlığımızın kapısı her vatandaşa açıktı. Her kesim zengin, fakir, yerli Anadolulu, alevisi, sunisi, herkese kapımız açıktı. Zaten öyle bir ayrım yapmak bizim dünyamızda hiç yoktu, olmadı da. Belediye başkanlığı dönemimizde de olmadığını herkese gösterdik. O kapının herkese açık olması lazım. O makamın varlığı vatandaşların sorunu olacak ve çözüme kavuşacak diye var zaten. Eğer vatandaşların bir sorunu yoksa sizin orda olmanıza gerek yok. Sizin göreviniz vatandaşın sorununa çözüm üretmekse o zaman görüşmemek, sorununa çare olmamak gibi bir şey olamaz. Dolayısıyla bizim tekrar görev aldığımızda oraya tekrar seçildiğimizde kapımız yine herkese açık olacak.’ Dedi

İŞTE O RÖPORTAJ:

Fatma Sarıbıyık; Değirmenci siyasete nasıl başladı ve siyasete başlamana en büyük etken neydi?

İŞTE O RÖPORTAJ:





Fatma Sarıbıyık; Değirmenci siyasete nasıl başladı ve siyasete başlamana en büyük etken neydi?

Selami Değirmenci; Ailede tabi ki vardı. Babam 1960’lı yıllarda Cumhuriyet Halk Partisinde yöneticilik yapmıştı ama onun belki etkisi olmuş olabilir. Ancak biliyorsunuz ki bu siyasi faaliyetler üniversite yıllarında yoğunlaşır. Fakat benim öyle bir şansım olmadı. Çünkü ben üniversiteye girdiğim yıl evlenmiştim. Evliydim ve gece okula gidiyordum gündüz çalışıyordum.. Ancak üniversite bittikten sonra siyasi yaşama girmeye çalıştık. 80 öncesi Cumhuriyet Halk Partisine kaydolmaya çalıştık fakat o zamanlar parti biraz kapalıydı ve öyle her isteyen üye olamıyordu. İhtilal sonucu yeni oluşan partilerde 1983 yılında girmemiz bir tesadüflere bağlı. Rahmetli olan eski Milletvekilimiz Ferit Gündoğan’ın zorlamasıyla sayın Talat Soyaslan tarafından SODEP Kurucu Yönetiminde görevlendirildik. O günden buyana da 1983 yılından itibaren siyasi hayatın içindeyiz.  

Fatma Sarıbıyık; 3 dönem belediye başkanlığı yaptınız. Ve bu gün baktığımızda Selami Değirmenci bir çok kişinin idolü olmuştur. Sizin siyasette bir idolünüz varmıydı?  

Selami Değirmenci; Bana bu soruyu insanlar da çok soruyor siyasette kendine örnek aldığın biri varmı diye. Yani takdir insanlar var mı derseniz yüzlerce insan sayabilirim. Çok var. Herkesin kendine göre özellikleri var. ve takdir ettiğim insanlar çok olmuştur. Ama Belediye Başkanlığı yönünden bakarsanız özellikle Çatalca eski Belediye Başkanı Fırat Aykut o benden bir dönem önce belediye başkanı olmuştu. Onun bölgede bütün belediye başkanlarının hemen hemen hepsinin kirlendiği bir dönemde son derece temiz kalabilmiş bir belediye başkanıydı. Onu kendime örnek almıştım. Bende belediye başkanı olursam onun gibi yapacağım onun gibi davranacağım demiştim. Öyle de olmaya çalıştık.  

Fatma Sarıbıyık; 3 dönem belediye başkanlığı yaptınız. 10 yıldır da Silivri başkaları tarafından yönetiliyor. Bir dönem Hüseyin Turan bir dönem de Özcan Işıklar tarafından yönetildi. Selami Değirmenci 10 yıl aradan sonra neden yeniden yetki istiyor Silivri halkından? 

Selami Değirmenci; Neden yeniden yetki istiyorum. Şimdi zamanla bir görev değişimi bir nöbet değişimi olabilir. Bırakışımız da zaten olağanüstü koşullarda olmuştu zaten. Partimizden ihraç edilmiştik. Sonraki dönemde de talip olduğumuz hakkımız gasp edildi. Biliyorsunuz ki anketlerde de Merkez Yürütmede de çıktık. Ama kirli ilişkilerle adaylığımız engellendi. Bunların çokta fazla bir önemi yok. Eğer sizden sonrakiler çok güzel işler yapabiliyorlarsa onları takdir edersiniz. Zaten çıkamazsınız toplum size değer vermez. Ama bir şeylerin eksik yapıldığını, yanlış yapıldığını görürseniz ona müdahale etme ihtiyacı hissedersiniz. Sonuçta siyaset yapıyoruz. Topluma karşı borçlarımız var. Kaynakların kötü kullanıldığını, yanlış yere kullanıldığını, başka amaçlarla kullanıldığını ve bu mevcut imkanlarla çok farklı işlerin yapılabileceğini gördüğünüzde bunu göstermek için bu göreve talibiz. Göreve talip olmak birinin hakkını gasp etmek anlamına gelmiyor. Siz göreve talip olacaksınız. Önce parti yöneticileriniz sizin uygun olup olmadığınıza karar verecekler. Sonra halk seçip seçmeyeceğine karar verecek. Dolayısıyla bir insana göreve talip olduğunda bazı arkadaşlar gibi sen ne hakla aday oluyorsun demek son derece yanlış bir olay. Keşke bu göreve talip olan insan sayıları çok olsa.

Fatma Sarıbıyık; Parti içindeki muhalifleriniz tarafından Selami Değirmenci artık geri çekilsin. Zaten 3 dönem belediye başkanlığı yaptı. Artık geri çekilsin söylemleri var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Selami Değirmenci; Selami Değirmenci geri çekilsin ama destek versin, o olmadan biz seçimi kazanamıyoruz diyeceksin. Burada bir eksiklik yok mu? Çekilsin ama benim yanımdan da ayrılmasın bana sahip çıksın. Sizde hatırlıyorsunuz 2009 seçimlerinde yüzlerce insan gece saat 2’lere 2 buçuklara kadar kapımdaydı. Yalvar yakar oluyorlardı. Eğer o gün o desteğimizi vermemiş olsaydık bugün AK Partideydi belediye. Bunlarında çok fazla önemi yok. Eğer arkadaşımız başarılıysa, toplum tarafından başarılı görülüyorsa zaten partimiz tarafından yapılan kamuoyu araştırmalarında önde çıkar, onun sonucunda da partimiz onu aday yapar. Bu kadar sinirlenmeye, saldırganlaşmaya, bir ruh hastası paniği içinde ona buna kötü laflar söylemeye gerek yok. Ağzını bozmaya gerek yok. Ben bu işi daha iyi yaparım dersin olur biter. Siz benden saldırı duydunuz mu hiç? Ben sadece kendimi anlatıyorum. Olumsuz gördüğüm işleri konuşuyorum. Özele girmeden özelle ilgili hiçbir şey söylememeye çalışarak sadece belediyecilikte eksik gördüğüm, yanlış gördüğüm işleri söylüyorum. E bunları söylemeden de aday olunabilir mi? Belediyenin kaynakları kötüye kullanılıyorsa, belediyenin kaynakları birilerine peşkeş çekiliyorsa, o kaynaklarla çok daha iyi işler yapmak mümkünken yapılmıyorsa, bunları söylemekte bizim bu topluma karşı vicdan borcumuz.

Fatma Sarıbıyık; Sizin haricinizde diğer Aday Adayları da var ama nedense sizin söylemleriniz mevcut belediye başkanımızı daha çok rahatsız ediyor. Selami Değirmenci konuşunca Silivri’de bir sessizlik oluyor. Mevcut Belediye Başkanımızın sizinle ilgili özel bir problemi mi var?

Selami Değirmeni; Benim onunla ilgili hiçbir sorunum yok. Olmadı da. Aksine 15 yıl birlikte görev yaptık. Onun belediye başkanı seçilmesiyle benim ilçe başkanlığım döneminde de bir sorun yoktu. Ama onun benle ne sorunu varsa bu sorunun muhatabı sayın Belediye Başkanımızdır.

Fatma Sarıbıyık; 10 yıldır görevde değilsiniz ancak görevdeymişsiniz gibi yerel yönetimi denetleyen bir denetim mekanizması gibi görev yapıyorsunuz. Gerek Hüseyin Turan döneminde gerekse Özcan Işıklar dönemini değerlendirecek olursak, 10 yılda Silivri’de ve Silivri siyasetinde neler değişti yada neler katıldı?

Selami Değirmenci; Bir defa siyasetçi kendini her zaman topluma sorumlu ve görevli kabul etmeli. İlla bir yerde görevde olmanız şart değil bazı işleri yapabilmeniz için. Bildiğiniz gibi geçmiş dönemde de belediyede bazı olumsuzluklar kamuoyuna yansıyınca, CHP’li Meclis Üyeleri de gerekli muhalefeti yapmayınca muhalefet yapma görevi de bize düşmüştü. Ortaya koyduğumuz her şeyde belgeye dayanıyordu. Belgesiz iftiraya dayalı hiçbir söylentiyi gündeme getirmedik. Dolayısıyla o görevimizi yapmaya çalıştık. Siyasette o günden bu güne ne değişti? Kısaca şöyle söyleyebilirim. Kamu kaynakları belediye yatırımları dışında da kullanılmaya başlandı. Birilerine peşkeş çekilmeye başlandı. Belediyelerden zengin olmalar başladı. Bunu çok net bir şekilde görüyoruz. Benim dönemime kadar hiçbir belediye başkanında hiçbir Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanında görülmeyen olaylardı bunlar. Bunlar görülmeye başlandı. Bu olumsuzların, kamunun kaynaklarının kamu yararı dışında kullanılmasına şiddetle tepki gösteriyorum. Bu yüzdende bu kaçakların önünü tıkamak için bu göreve talibim.Ve ben ayrıca belediyeciliği makyaj çalışması olarak değil, yatırım belediyeciliği olarak görüyorum. Bir makyaj yaparsınız ama bir yağmur yağdığında ıslanırsınız ve bir anda gidiverir. Bir park bahçe yaparsınız ama 15 gün sulamazsanız orası harabeye döner. Ama bir kültür merkezi yaparsanız, bir köprü yaparsanız, bir dere ıslahı yaparsanız, hiç açılmamış yollara yol açarsanız, bulvarlar yaparsanız bunlar kalıcı olur ve yüzlerce yıl geçse de siz orda anılırsınız. Yani paralar festivaller yerine Kültür Merkezine, şaşalı gösterişli işler yerine köprülere, şuraya buraya harcanırsa sorun çözersiniz. O zamanda vatandaşın gönlüne girersiniz.


Fatma Sarıbıyık; Silivri’de 3 dönem arka arkaya seçilen tek başkansınız. Bu anlamda sizin rekorunuzu kimse kıramadı. Sizden sonra gelen yeniden seçilemedi. Halk neden ikinci bir şansı vermedi? Ya da neyi eksik yapıyorlar ki ikinci kez seçilemiyorlar? 

Selami Değirmenci; 1960’tan sonra Belediye Başkanlarının doğrudan seçilmeye başladığı zamanda üst üste seçilen bir tek ben varım. 1960’tan önce Belediye Başkanları meclisin içinden seçiliyordu. Önce meclis seçiliyordu, meclisin içinden de başkan seçiliyordu. Hatta iki tane daha değer ağabeyimiz var. Orda iki tane daha çok değerli büyüğümüz abimiz var. İzzet Uluşahin var. Yusuf Çoğal var. Onlar uzun yıllar belediye başkanlığı yapmış kişiler. Ama doğrudan belediye başkanı seçilen ilk defa benim. Neden seçilemediğinin değerlendirmesini siz yapın. Ben şimdi anlatırsam kendimi methetme pozüzyonuna düşerim. Bir defa belediye başkanının yaptığı işi ikinci plana bırakıp önce halk gönlüne girmeli. Halkla yakınlığı sağlayabilmeli. Geleni kapısından çevirmemeli. Telefonla arayanın telefonuna çıkılır. Telefonuna bakılamıyorsa geriye dönülür. Bir sorunu varsa ilgilenilir. İlgilenmek seçime altı ay kala olmaz. Seçime altı ay kaya bir şeyler yapmaya çalışırsanız, çok fazla sırıtırsınız ve ortada kalmaya mahkumsunuz. Bir belediye başkanı hiçbir zaman performans değerlendirmesinde parti oyunun altına düşmemeli. Eğer düşüyorsa kendisinin göreve talip olması son derece yanlış. İkinciye, üçüncüye, dördüncüye göreve talip olmak yanlış değil, yanlış olan partinin oyunun altına düşmektir. Sen ne kadar başarısızsın ki parti oyunun altına düştün diye inşalara kızmak lazım. Ben 1994’ de partim 4 buçukken Silivri’de seçim kazandırdım. 1999’da yine partim barajın altında 8 buçukken yine seçim kazandırdım. Var bir şey ki oluyor. Bugün de adımız sokakta söylenebiliyorsa, bugün aday olduğumuz takdirde seçimi kazanmaya en yakın aday olarak gösteriliyorsak bunun altında yatan bir şeyler var demektir. Bazı şeyleri zorlamaya gerek yok. Zorlayarak, kızarak, küserek, hakaret ederek, iterek ötekileştirerek başarılı olamazsınız.

Fatma Sarıbıyık; Son 10 yıl içerisinde Silivri’de tespit ettiğin en önemli sorun ne? Şu sorun çözülseydi Silivri çok daha iyi olurdu dediğiniz öyle bir sorun varmı?

Selami Değirmenci; Var tabii olmaz olurmu. Silivri’nin çok önemli sorunları var. Bir tanesi istihdam sorunu. Biliyorsunuz belediye başkanımız seçildikten sonra benimde ilçe başkanı olduğum dönemde partide bir konuşma yaptı ve ben sanayileşmeye karşıyım, şehirde sanayileşme istemiyorum dedi. sanayileşmek fakirlik getirir dedi. Sanayi buraya fakirlik getirir, fakir insanları çeker, oysa ben üniversiteleri getirerek buraya çok para akmasını sağlayacağım, fakir insanlardan ziyade buraya parası insanların gelmesini sağlayacağım dedi. Düşüncedir saygı duyulur. Yaparsanız olur. Bu düşünceyle siz sanayinin körelmesine, hatta sanayinin buradan kaldırılmasına oy birliği ile imza veriyorsunuz o sanayi buradan kalksın diye. O rezil imar planlarının yapılmasına oy birliği ile destek veriyorsunuz. Sanayiyi de kaldırmak üzere tamamını fes ediyorsunuz bölgeden. Sonra bizlerin itirazıyla o imar planı iptal edilmek zorunda kalıyor. Ve ondan sonra ıslah sanayi planları yapılmaya çalışılıyor. Şimdi sanki o yapıyormuş gibi konuşuyor. Kaldıran sen değimliydin? Oy veren sen değimliydin o sanayinin kaldırılmasına? Oysa mevcut sanayi planları burada işleseydi burada en az 50 tane fabrika kurulurdu bu 5 yıl içerisinde. En 6-7 bin insana yeni istihdam sağlanırdı. Bizim sorunumuz istihdam sorunu. Gençlerimize iş bulamıyoruz. Gerek üniversiteyi gerek liseyi bitiren gençlerimize iş yok. En büyük sıkıntı bu. Şehrin kilitlenmesinin ana sebeplerinden biri istihdam yaratılmaması.

 

İkinci en önemli sebep ise neredeyse 5 yıldır Silivri’nin imar planları kapalı. Bir 80 adayı zorla bitirdiler. Dolayısıyla bir 5 yılda bu kadar zaman kaybetmeye, şehre zaman kaybettirmeye hakkınız olamaz. Bir 5 yıl tutmaz o planların yapılması. Gidersiniz yetkililerin kapısında yatar kalkarsınız ve o işi bitirirsiniz. Cem Kara CHP’li belediye olarak Çatalca’nın planlarını bitirirken, engel görmüyor da biz niye engel görüyoruz?

Fatma Sarıbıyık; Belediye Başkanımız zaman zaman Büyükşehir Belediyesinden hizmet alamadığımız konusunda şikayet ediyor. Kamu yararına yapılacak hizmetler Silivri’ye gelmesi konusunda bazen biz basın mensupları da Büyükşehir Belediyesini eleştiriyoruz. Sizde 3 dönem belediye başkanlığı yaptınız ve Büyükşehir ile muhalefettiniz birbirinize. Siz muhalefet olmanıza rağmen Büyükşehir’den hizmet almayı nasıl başarıyordunuz? 

Selami Değirmenci; İnsanı ilişkilerle. O kadar basit. Çok fazla bir şey yapmaya gerek yok. Sonuçta o görevin başında ki adamda insan ve insanına hizmet etmek için gelmiş oraya. Siz kendinizi ona doğru anlatırsanız, ilişkilerinizi doğru kurarsanız, hava basmaya kalkmazsanız, samimi olursanız size yardım ederler. Yani en bariz örnek olduğu için söylüyorum; Silivri’nin yan yollarının asfaltlanması yine Metin Karkaş’ın Refah Partisi İlçe Başkanlığı döneminde Ali Müfit Gürtuna’dan aldığım asfaltlarla yapılmadımı? Onlardan alınan iş makineleriyle yapılmadımı? Biz bir kuruş para mı verdik oraya. Bizde muhalefet partisiydik ama o hizmeti alabildik. İnsani ilişkiler bunlar. Yine o dönemde merkezi hükümetle bir çok işimizi çözebiliyorduk. Ama ben napayım biz muhalefetteydik demekle hiçbir şey çözülmüyor. Şimdi bizim 5 yıldır hizmet edemememizin gerekçesi ,biz Büyükşehir ile muhalefetteydik hiçbir şey yapamadık. Ya gelecek dönemde de yine muhalefette olursak hiçbir şey yapmayacakmıyız? Bir 5 yıl daha kaybettireceğizmi Silivri’ye? Hoş ben inanıyorum bu dönem Cumhuriyet Halk Partisi Büyükşehir Belediyesini kazanacak. Ama bir B planımızda olmalı. Kazanamadığımız zaman ne yapacağız biz. Yatıp ağlayacakmıyız. Böyle 5 sene bekleyecekmiyiz. Napalım yapamıyoruz kusura bakmayın mı diyeceğiz. Bu kadar basit olamaz, olmamalıda.

Fatma Sarıbıyık; Silivri’nin kendi kaynakları yetmiyor mu? İllaki yatırım anlamında Büyükşehir’e minnet etmek durumundamıyız? Size göre doğru belediyecilik nasıl yapılmalı?

Selami Değirmenci; Yatırım yapabilmek için ne kadar çok kaynak olursa o kadar çok yatırım yapabilirsiniz. Büyükşehir’in kaynakları da yetmez, merkezi hükümetten de destek almalısınız. Merkezi hükümetin kaynakları da yetmez, Avrupa Birliği Fonlarından kaynak alabilirsiniz. Gelir çok. Siz yeter ki isteyin bir şeyler yapmayı. Siz mücadelesini verin. Siz kendinize vakit ayırmaktan belediyeye vakit ayırma fırsatı bulursanız bu işlere koşturacak çok zamanınız olur. O bakımdan kaynak sıkıntısı olmaz. Muhalefette de olsak olmaz. Bunu bir kere daha üstüne basa basa söylüyorum; biz Büyükşehir Belediyesini kazanacağız. Ama kazanamazsak ta ben seçildiğim anda hiçbir sorun yaşayacağımı düşünmüyorum.

Fatma Sarıbıyık; Biliyorsunuz ki köyler mahalleye dönüştürüldü ve artık onlarda İlçe belediyesinden hizmet alacak. AK Parti ve diğer siyasi partilerin köylüye karşı çok farklı vaatleri var. Mahalle olmasına rağmen hala o köylerde insanlar hala geçimini hayvancılık ve tarımla sağlıyor. Bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?

Selami Değirmenci; Yapacaklar tabi. Yine yapacaklar. Köylülerin tarım faaliyetini sürdürmesine siz engel olamazsınız. Öyle yasal zorlamlar la o işler olmaz. O insanların geçim kaynağı çiftçilikse, hayvancılık ise her şeyi yapacaklar orada. Onlara engel olunmaz. Biz artık İstanbul olduk, sizde mahalle oldunuz, budara hayvan beslemeyeceksiniz diyemezsiniz. Yok böyle bir şey. Bu konuda biz her zaman köylümüzün yanındayız ve onları destekliyoruz. Herkesinde desteklemesi lazım.  

Fatma Sarıbıyık; 2009 yılında Belde Belediyeleri kapatıldı. Şimdide Köyler Mahalleye dönüştürüldü. Daha önce köyler İlçe Belediyesine oy kullanmıyordu. Köylerin mahalle statüsüne dönüştürülmesi oy olarak seçime nasıl yansır? Mahalleye dönüştürülen köylerin İlçe belediyesine artısı ve eksisi ne olur?

Selami Değirmenci; Şimdi Belde Belediyelerinin kapanmasını bize dezavantaj gibi göstermek son derece yanlış. E zorlukları var tabi. Kolay olur mu. Ama o zorlukların yanında getirdiği imkânlara baksanıza. İdari anlamda zorluk olabilir ama göre ekibinizi kurarsanız. Bir halkla ilişkiler de 20 tane adam çalıştıracağınıza 7 tane beldeye birer tane adamını koyarsınız ve oraların çalışıp çalışmadığını görürsünüz. Halkla ilişkilerdeki personele ödenen parayla o beldeler 3’er tane 5’er tane yönetici koyarsınız. Oradaki işleri de çok daha başarılı bir şekilde yürütürsünüz. Allah aşkına söyleyin bana halkla ilişkilerde çalışan insanlar ne yapıyor? Neyin imajını düzeltti neyi parlattı neyin gerçeğini gösterdi topluma? Bunlara bakmamız lazım. Kaynakların nasıl heba edildiğini göstermek bakımından söylüyorum. Beldelerin bağlanması belediyeyi yöneten açısından avantaj, beldede yaşayan vatandaş için dezavantaj. Beldede yaşayan vatandaş kapısından çıktığında 5 dakikada sonra belediye başkanının yanında olur ve derdini birebir anlatabiliyordu. Artık belediye başkanını göremiyor. Belediye başkanına ulaşamıyor. Bırak belediye başkanını, belediye başkan yardımcılarına bile ulaşamıyor. Dün bir günde aldığı inşaat ruhsatını bugün 6 ayda alamıyor. E bu sıkıntıları onlara yaşatmaya bizim hakkımız yok ki. Dolayısıyla belediyelerin kapanıldığının avantajını yaşıyoruz, gayrimenkullerini satıyoruz. Sattığımız gayrimenkullerin hepsi ya Değirmenköy’den ya Çanta’dan yada Gümüşyaka’dan, Ortaköy’den , Selimpaşa’dan. O zaman iyi. Ama işe gelince bunlar bize sıkıntı. Yok böyle bir şey.

“Şikayet eden değil çözüm üreten olacağız”

Şimdi Köyleri’de bize bağlıyorlar, e köyler bizim işimizi zorlaştıracak. Yok ya. Senin imkanınlamı bağlıyor? Sana artı imkân sağlamayacak mı o köyler bağlandıktan sonra? O imkanları kullanacaksan o köylere tabii ki hizmet vereceksin. Ben nasıl yaparım alan çok büyüdü. Övünmen lazım ya. En büyük alan sana ait. Bu alanda bu kadar geniş bir alanda ben belediye başkanıyım. Şikayet etmeye gerek yok. Yapamayan bırakacak yapanlar gelecek ve o işi götürecek. Bizim dönemimizde mutlak suretle beldelere sorumlu bir başkan yardımcısı atanacak ve o beldelerden sorumlu olacak. Her mahallede vatandaşın bire bir görüşeceği temas halinde olacağı imza yetkisine sahip biri olacak. Şimdi ki gibi göstermelik telefonlara bakan biri değil, orada insanların sorunlarını çözecek yetki sahibi biri olacak. Yeni dönemde vatandaşın işini kolaylaştıracağız.                   

 

Fatma Sarıbıyık; Belediyecilik ekip işidir. Ama bu dönem ekip hakkında çok şikâyetler var ve Belediye Başkanına ekibiyle ilgili ciddi eleştiriler var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Selami Değirmenci; Ekibi kuran kim. Ekibi kuranın ekipten şikayetçi olmaya hakkı olabilirmi. Siz yetenekli, bilgili, kişilikli insanları oraya getirmiyorsanız, tavır koyamayan sadece sizin dediğinize evet efendimle karşılık veren insanları etrafınızda bulundurmaktan keyif alıyorsanız o zaman sonucuna da katlanacaksınız.

Fatma Sarıbıyık; Silivri’de muhalefet görevini iyi yapabiliyor mu? İyi muhalefet yapabildi mi?

Selami Değirmenci; Hiç muhalefet yapmadı ki. Muhalefet görevini yapmış olsaydı bazı yanlış işler oluşmadan engellenirdi.Sağolsun bizim Belediye Başkanımızla AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş birbirlerini çok seviyorlar birbirlerini incitmemeye çalışıyorlar. Adaylıklar da birbirlerine destek veriyorlar. Metin Karakaş’a sorarsanız CHP’nin adayı Özcan Işıklar, Özcan Işıklar’a sorarsanız AK Partinin adayı Metin Karakaş. Kararlarını da vermişler. Nasıl olsa hangisi olursa olsun hiçbir şey fark etmeyecek. E dolayısıyla muhalefet açısından böylesi güzel.

Fatma Sarıbıyık; Muhalefetin Silivri’ye Yerel Yönetimden daha çok hizmet ettiği söyleniyor ve iddia ediliyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Selami Değirmenci; Daha çok hizmet derken benim görebildiğim dere ıslahı var. Derenin etrafındaki istimlaklar var. Köylere asfalt çalışmaları var. Ama oralar Büyükşehir’in yetki alanında zaten. Köylerin asfalt yerleri, köylerin Pazar yerleri Büyükşehir’e ait. Ana arterler tamamen Büyükşehir’e ait. Bu normaldir. Selimpaşa’da ki alt geçit geçen dönem başlamış bu dönem bitirilmiş bir yatırımdır. Sonuçta Büyükşehir’in kendi görev alanları buralar. Yasa gereği Aliçetinkaya caddesinin temizliği bile Büyükşehir Belediyesine ait. Büyükşehir bunları yapmak zorunda. Silivri Belediyesi olarak bizim buralara kaynak harcamamamız lazım. Çünkü sorumluluk orda. Nasıl ki ana arterlerin temizlik vergisini bile Büyükşehir Belediyesi alıyorsa, hizmet vermeye de o sorumlu. O nedenle Büyükşehirin yapması gerekiyor. Ama yeterince yaptığını söyleyemeyiz. Onları motive etmek lazım. Ben inanıyorum ki mevcut belediye başkanımızla belediyecilik yönünden daha uyumlu bir çalışma sağlanmış olsaydı aralarında çok daha büyük hizmetler gelirdi Silivri’ye.

Fatma Sarıbıyık; Kapım açık, kapımız açık sloganıyla yola çıktınız. Kapım açık sözüyle kime ne mesaj vermek istiyorsunuz? Burada insanlara verilmek istenen mesaj ne?

Selami Değirmenci; 3 ana hedefimiz var bunu söyleyerek. Bir tanesi benim 15 yıllık belediye başkanlığı dönemimde belediye başkanlığımızın kapısı her vatandaşa açıktı. Silivri belediyesine gelipte başkanla görüşmeden dönen insan yoktur. O anda görüşemezse birkaç saat sonra mutlaka görüşür. O gün görüşemezse ertesi gün görüşür. Her kesim zengin, fakir, yerli Anadolulu, alevisi, sunisi, herkese kapımız açıktı. Zaten öyle bir ayrım yapmak bizim dünyamızda hiç yoktu, olmadı da. Belediye başkanlığı dönemimizde de olmadığını herkese gösterdik. O kapının herkese açık olması lazım. O makamın varlığı vatandaşların sorunu olacak ve çözüme kavuşacak diye var zaten. Eğer vatandaşların bir sorunu yoksa sizin orda olmanıza gerek yok. Sizin göreviniz vatandaşın sorununa çözüm üretmekse o zaman görüşmemek, sorununa çare olmamak gibi bir şey olamaz. Dolayısıyla bizim tekrar görev aldığımızda oraya tekrar seçildiğimizde kapımız yine herkese açık olacak. Birde belediye başkanının kapısı açık olması demek kendisinin görüşmesi anlamına gelmiyor. Görevlendirdiğimiz başkan yardımcılarına yetki ve sorumluluk vermezseniz o zaman sizin üstünüze kalır. Eğer yetki verdiğiniz arkadaşlarınız sizin yetkinizle donatılmış olup gelen vatandaşların sorununu çözerse bir kişi yerine 6 kişi vatandaşlarla görüşmüş olur. Dolayısıyla o kapı hep açık olacak. Bu günkü pozisyonda olmayacak.

Kapım açık mesajının ikincisi ise, kapım farklı fikirlere de açık. Farkı düşüncelere kendimizi, kapımızı açık tutuyoruz. Sadece bizim söylediğimiz doğrudur başkasının fikirlerini anlamayız, onlara kapalıyız demiyoruz. Her türlü öneriye her türlü fikre açığız. Her türlü fikri tartışmak istiyoruz. Dolayısıyla gelebilecek fikirlere de, önerilerede kapımız açık. Belediyecilik konusunda her türlü öneriye kampız açık.

Üçüncüsü ise bizden uzaklaştırılmaya çalışılmış, ayrıştırılmış insanlar var parti içinde. Bizimle konuşması yasaklanmış, görüşmesi yasaklanmış, hatta selam vermesi dahi yasaklanmış bizden çekinen insanlar var. Bizimle konuşursa görüşürse belediye başkanı tarafından cezalandırılacağına inanan arkadaşlar var. Onlara diyoruz ki; geçmişi boş verin. Geçmişte olanları biz silmeye hazırız. Siz davranışları kendi düşüncelerinizle yapmadınız. Birinin zoruyla öyle davranmak zorunda kaldınız. Biz bunları sildik, unuttuk sizede kapımız açık gelin beraber olalım diyoruz.

Fatma Sarıbıyık; Aday gösterilir ve Belediye Başkanı olursanız Silivri’de neler değişecek?

Selami Değirmenci; Silivri’de bir defa herkes bir baskıdan kurtulacak. Aman belediyeye bir işim düşerse korkusu var ya, öyle değil de herkes anasının babasının evine, çoluğunun çocuğunun evine, sanki kendi evine gidiyormuş gibi onun rahatlığı ile yine belediyeye gelmeye başlayacaklar. Bir defa belediyedeki o bariyerler kalkacak. Başkanlık tarafında da bariyer olamaz, diğer kapıda da bariyer olamaz. İnsanlar Belediyede içeri rahat girecek. Evine girer gibi girecek. Herkesin sorunu çözülecek. Başkanla görüşmek istiyorsa başkanıyla görüşecek, müdürüyle görüşmek istiyorsa müdürüyle görüşecek. Yasaklar konmayacak. İşi düşünce mutlaka bağış yapmaya zorlanmayacak. Şu anda belediyeye işini çözmek için gidenlere mutlaka bir bağış yaptırıyorlar. Bunlar kaldırılacak. Siz bağış almadınız mı diyebilirsiniz? Aldık. Peki almayacakmısınız? Evet alacağız. İnsanları Zorlayarak değil, yasa dışı yanlış işleri yaparak biz bağış almayacağız. İnsanların gönlünü alarak biz bağış alacağız. Biz yanlış işi bağış verilse de yapmayacağız. O iş yapılmayacaksa yapılmayacak. Yapılıyorsa da öyle bağışa zorlayarak değil, işini önce yaparsınız sonra bağışınızı istersiniz. Bu hale getireceğiz.

İkincisi Silivri Belediyesi tekrar yatırım belediyeciliğine dönecek. Makyaj belediyeciliğiyle vakit geçirdik. Fuaye salonunun dışında hiçbir yatırımımız yok Silivri’de. Mevcut taşlar kaldırıldı yerine yenileri döşendi. Park bahçelerin taşları kaldırıldı yerine yenileri döşendi. Yeni oluşturulmuş bana bir tane park bahçe söyleyin. Gümüşya’daki mi, Selimpaşa’da kimi? Selimpaşa’da bir tek sahil var. Gümüşyaka’daki park alanlarını o günün belediye başkanı sayın İsmet Kirazpınar açıncaya kadar ne mücadeleler verdi. mafyayla mücadele etti. silahla tehdit edildi, vurulmaya kalkındı o alanları açarken. Siz ne yaptınız? Orasının şeklini değiştirdiniz, taşını değiştirdiniz sonrada bak ben bunu yaptım. Yani mevcudun makyajını yaparak bunları ben yaptım diye ortaya çıkıyorsunuz. Yeni bir alan açtınız mı? Yok. Sadece Erseven sitesinin önüne birkaç tane çay bahçesi yapıldı o kadar. Mevcutların makyajını yapmakla vakit geçirildi. Dolayısıyla tekrar yatırım belediyeciliği, tekrar ihtiyaç olan alt geçitler, ihtiyaç olan okullar yapılacak.

“Bu dönem Silivri’ye hiç okul yapılmadı”

Bakın bu dönemde hiç okul yapılmadı Silivri’ye. Bizim dönemimizde sayısını unuttuğum kadar İlköğretim ve Endüstri Meslek okulları yapıldı. Bunların yapılmasında katkı sunduk. Bir kısmına arsa temin ettik, bir kısmına devletten destek istedik ve bu okulları Silivri’ye kazandırdık. Engelli okulunun yapımı. Onlar hep bizim dönemimizde yapıldı. İşte yatırım belediyeciliği budur. Buna bakacağız.

 

Fatma Sarıbıyık; Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül yeniden CHP’ye geçti. Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı konusunda Mustafa Sarıgül’mü yoksa Gürsel Tekin’mi daha şanslı?

Selami Değirmenci; Kamuoyu araştırmaları yapılıyor şu anda. Kamuoyu araştırmaları üzerinden değerlendirebilirim. Bizim kime sempati duyduğumuzun hiçbir önemi yok kim daha fazla oy alabilecekse o aday olsun. Silivri halkınında silivriye öyle bakmasını diliyorum. Son  anketlerde sayın Sarıgül’ün önde çıktığı görülüyor. Ama aday kim olursa olsun bu dönem Büyükşehir Belediyesi CHP’nin olacak. CHP’nin İstanbul’u almaya yeterli gücüde var, örgütü de var.  

Fatma Sarıbıyık; Bu güne kadar Silivri’ye neden bir üniversite yapılamadı? Silivri’ye üniversite gelmesine en büyük engel ne?

Selami Değirmenci; daha önce bizimde üniversite için protokol anlaşmamız olmuştu. Ancak alınan yere önce konut yapmak istedikleri için protokol anlaşmasını bozduk. Başka üniversitelerle anlaşma yapabilmek için Silivri Belediyesinin yeri yoktu. Silivri Belediyesine ne zaman yer geçti beldelerle birleşince. Yerler beldelerden geldi. Dolayısıyla mevcut belediye başkanımızın üniversitelerle ilgili düşüncesi son derece doğru. Ama belediye başkanımız bunu kişisel şova çevirmeden önce mecliste muhalefet olan arkadaşlarımızla kol kola girip bu işi çözüp  kamuoyuna ondan sonra lanse edilseydi, şu anda Silivri’de iki üç tane üniversite kurulmuştu bile. Yani ne yaptı arkadaşımız? Kendi alanında olmayan köy muhtarlığına ait bir araziyi İstanbul üniversitesine vermek için sözleşme yaptı. E nasıl verirsin yer senin değil. Planda alanı üniversite değil. Gümüşyaka’da ki hazine yeriyle ilgili iki üç tane protokol yapıldı. Nasıl yaparsınız yer sizin değil ki. Oysa ben olsam ne yapardım İktidarın temsilcisi Metin Karaş’mı çağırırım Metin Karakaş’ı gel sayın başkan hadi düşelim yollara, önce buraları plana işletelim. Plan yaptıktan sonrada kurumların gönlünü alalım deseydik o üniversiteler şimdiye kadar bitmişti. Sırf bu şov merakı yüzünden Büyükşehir’in de engellemeleriyle koskoca bir 5 yıl boşa geçti.

Fatma Sarıbıbıyık; Silivri’ye neden bir kültür merkezi yapılamadı? Protokoller yapıldı ama bir türlü Kültür Merkezi yapılamadı. Silivri kendi kaynaklarıyla bir Kültür Merkezi yapamazmıydı? Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Selami Değirmenci; Yapılabilir. Bizim kendi yerlerimiz olmaz olurmu. Kendi yerimizde var imakanlarımızda var. Oynamasını bilmeyen geline alan dar gelir. Siz eğer onu yapmak isterseniz arsa da bulursunuz, imkânda yaratırsınız. Ben olsaydım geçen 10 yıllık süreç içersinde Silivri’ye kültür merkezini kazandırmıştım. 5 yıl festival yapmak yerine Kültür Merkezini çok rahat yapardı.

Fatma Sarıbıyık; Genel Başkanınız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun politikalarını nasıl buluyorsunuz?   

Selami Değirmenci; Genel Başkanımızın parti içinde ki değişim ve dönüşüm projelerini gönülden destekliyoruz. Bu politikaların uygulanmasında da sonuna kadar yanındayız. Sayın Genel Başkanımızın, “Gençler CHP’de devrim mi yapmak istiyorsunuz dönüşü mü yapmak istiyorsunuz. Gelin hep beraber yapalım” çağrısından yola çıkarak dönüşüm için geliyoruz sloganımızla yola çıktık.    

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.