Esenyurt karanlığa doğru gidiyor

Esenyurt karanlığa doğru gidiyor
MHP Esenyurt İlçe Başkanı Halil Kaval, Esenyurt Belediyesi’nin özellikle imara yönelik çalışmalarını eleştirerek, «Bina yapmak hizmetse, evet Esenyurt’ta hizmet var. Ama halkın esas yararlanması gereken hizmetler maalesef yok. Bu da ilçeyi karanlığa sürük

MHP Esenyurt İlçe Başkanlığı'na 6 ay önce atanan Halil Kaval, yaklaşık üç hafta önce yapılan kongrede de bu göreve seçildi. MHP'nin yönetim kadrolarını gençleştirmesinin örneklerinden biri olan 37 yaşındaki Kaval ile Esenyurt'u ve 2015 seçimlerini konuştuk. Partiye ilginin son dönemlerde arttığını söyleyen Kaval, Haziran ayındaki genel seçimlere umutla bakarken; Esenyurt'a ise tam tersi karamsar bir gözle bakıyor. 

Esenyurt'a herkes başka bir açıdan bakıyordur. Sizin gözünüzden nasıl bir yer?

Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında Esenyurt'taki nüfus ile alakalı belediyeden bilgi aldığımızda, o rakam 600 bin civarındaydı. Geçtiğimiz hafta yine bir rakam istediğimizde bu sayının 720 bine çıktığını gördük. Bu kadar kısa sürede 120 binlik bir artış Esenyurt'un hızlı şekilde büyüdüğünü gösteriyor. Ama bu kadar hızlı ve kontrolsüz büyüme pek sağlıklı görünmüyor. Bunun birçok sebebi var. Gelen insanlara uygun iş sahası yok, şehrin altyapısı yok, bu insanların sağlık sorunlarıyla ilgili bir sağlık projesi yok, çocuklarının eğitimi ile ilgili okul yatırımı yok. Sadece binalar yaparak, insanlara Esenyurt'u cazip bir nokta gibi lanse edip, burayı bir çekim merkezi haline getirip nüfusu arttırıyorsunuz. 70-80 kişilik sınıflarda eğitim, artık doktorların dayak yemekten bıktığı ve çalışmamak için istifalarını verdikleri bir hastane, baktığınızda artık ulaşımı felç olmuş bir trafik, yağmur yağdığında taşan kanalizasyonlar... Esenyurt işte maalesef bu şekilde büyüyor. 

Bu büyümeden hiç mi mutlu olan bir kesim yok?

Tabii ki birileri bu büyümeden çok memnun çünkü onlara çok ciddi bir rant sağlıyor. Baktığımızda; devasa büyüklükte, ne amaçla yapıldığı belli olmayan 35 – 40 katlı binalar, siteler bir anda mantar gibi büyüyor. Bu zemin üzerinde böyle katlı binalar yapılabilir mi dediğinizde kimse cevap veremiyor. Ama hemen yan tarafta gariban bir Esenyurt'lu bina yapmak için bir imar izni istediğinde de; “Burası deprem bölgesi, buraya 5 kattan fazla yapamazsınız” diyorlar. Ama hemen yan arsasına bir iş ortağı mı, çözüm ortağı mı, yolsuzluk ortağı mı diyelim nasıl adlandırırsak bir başkası inşaat yapmak istediğinde 35-40 kata rahatlıkla izin veriliyor. O zaman, deprem, fay hattı, risklerin hepsi ortadan kalkıyor ve işin içine rant giriyor.

Bu durum hiç dikkat çekmiyor mu?

Maalesef bana göre şuan karanlığa doğru giden bir Esenyurt var. Ama güzel de bir durum var, Esenyurt halkı yaşananları fark etmeye başladı. Bir süre sonra ben inanıyorum ki bütün bunların hesabı tek tek sorulacak. Şu an kendini güç olarak gören bazı kesimler,  bir süre sonra artık bu güçten sağladıkları rantın hesabını ödeyecekler. 

Genel seçimlerde Esenyurt bazında bu hesap sorulacak mı?

Ben 15 yıldır Esenyurt'tayım. MHP'nin burada inişli çıkışlı seçimleri oldu ama bu dönem halkın ciddi bir şekilde MHP'ye yönelişi var. Üye olmak için haftasonları buraya gelip giden insan sayısında bir artış var. Bir çare kalmadığında, insanların artık gelip MHP'den bir çare, bir çözüm istemesinden anlıyoruz ki bu parti ciddi bir şekilde yükselişe geçti. 

Esenyurt'un başında 2004'ten beri aynı belediye başkanı var. Muhalefete sorduğumuz zaman ilçenin birçok eksiğini sıralıyorlar. Farklı bir noktadan bakacak olursak, sizce belediyenin gerçekten iyi ve doğru yaptığı, yani sizin 'evet belediye burada gerçekten olması gerekeni yaptı' dediğiniz noktalar hiç mi yok? 

10 yıllık bir geçmişten bahsediyoruz. Bu 10 yıl içerisinde Esenyurt'a bir çok şey yapıldı. Ben sadece tek tarafından bakmayı pek sevmiyorum. Etrafından, önünden, arkasından, sağından, solundan baktığınız zaman yapılan şeylerin içinde birçok eksiklik ve yanlışlık olduğunu görüyorsunuz. Hemen çok kısa bir örnek vermek gerekirse tam karşımızda ki Es Kule'yi gösterebiliriz. Bu AVM'nin niçin bu noktaya yapıldığını, niçin bu trafiğe insanların yıllarca mahkum edildiğini biri bana açıklasın. Görünüşe baktığınız zaman çok güzel bir alışveriş merkezi ama konum olarak gereksiz, ihtiyacın olmadığı, çok yanlış bir noktaya yapıldı. Esenyurt'un göbeğine getirip diktiğiniz, trafiği felç ettiniz ki bu AVM yapılmadan önce burada artık kazılma noktasında bekletilen bir alt geçit projesi vardı. Bu proje trafiği ciddi bir şekilde rahatlatabilirdi ama bir anda baktık ki AVM'nin temelleri atılmış bina yükseliyor. 



Şu an yapımı devam eden meydan çalışması Esenyurt'a yakışacak mı?

Geçen günlerde bir yerel gazetemize verdikleri demeçte diyorlar ki; 'birçok şehir meydanlarıyla anılır, Esenyurt'ta meydanıyla anılacak.' Evet, doğru ama Esenyurt beton yığını meydanıyla anılacak. Meydanın içerisinde kimin ne yaptığı belli değil. Çadırların olduğu, seyyar satıcıların cirit attığı kontrolsüz bir meydan. Kısa süre sonra bu daha fazla duyulursa tüm Türkiye'de, Esenyurt, meydanıyla anılmaya başlanacaktır ama tabii bu anılma hangi yönde olur bunu onların takdirine bırakıyoruz. 

Esenyurt'un mahalle sayısı 43'e çıkartıldı. Meclis'te de tartışmalar yaşandı. Siz bu karara nasıl bakıyorsunuz?

Mahallelerin 43'e çıkarılmasının mantığını çözebilmiş değiliz. Sadece ihtimaller üzerinde yorum yapabiliyorsunuz. Bununla alakalı tatmin edici bir açıklama da yok. Daha iyi hizmet yapabilmek adına bunu yaptıklarını söylüyorlar ama 20 mahalle varken bile okulu ve sağlık ocağı olmayan mahallemiz vardı. Şimdi 43 mahalleye nasıl hizmet götürülecek? Bilmiyoruz artık oy veren mahallelere hizmet gidecek de oy vermeyen mahallelere gitmeyecek mi? 

Bazı mahalleler çok büyük olduğu için onları daha rahat kontrol edebilmek adına böyle bir yola başvurmuş olamazlar mı?

Sanmıyorum çünkü buradaki çok küçük mahalleleri de böldüler. Mesela Yenikent, 3'e bölündü. Yani Yenikent zaten ne kadar büyük bir mahalleydi ki de siz bunu 3'e böldünüz. Düşündüğünüz de çokta öyle mantıklı sonuçlar çıkmıyor karşımıza.

Belediye Meclisi toplantılarını takip ediyor musunuz?

Belediye Meclisi toplantılarını seyirci olarak, görevli arkadaşlarımız takip ediyorlar. Biz de onlar aracılığı ile gelişmeleri yakından izliyoruz. 

Esenyurt özelinde soracak olursam, siz MHP olarak muhalefet görevinizi tam anlamıyla yerine getirdiğinizi söyleyebilir misiniz ? 

Muhalefet olarak görevimizi yerine getirmek için canla başla mücadele ediyoruz ama yetersiz olduğumuz noktalarda muhakkak olmuştur. Çünkü bizim elimizde şuan ki diğer siyasi partilerin sahip olduğu imkanlar yok. Basın gücümüz yok mesela. 

Esenyurt'ta çok fazla sayıda STK var. Onların şehre bir katkısı oluyor mu?

Bakıyorsunuz herkes rantın bir ucundan tutmuş, onlar buradaki imparatorluklarının yıkılmasını istemiyorlar. Belediye parklar yapmış, içine de kendi parti teşkilatlarının işletmesini yaptığı birçok tesis kurmuş. STK'ların başındaki birçok kişiye ihaleler veriliyor... Oy babaları gibi görünen bu insanlara buradan rant sağlanmış ve onların arkasındaki güç ile de vatandaşa yalanlar anlatılmış. Bazılarını korkutarak bazılarına da rant sağlayarak bu insanları arkalarında tutmaya devam ediyorlar ama ülke genelinde insanlar kendilerini karanlık bir geleceğin beklediğini fark etmeye başladı. Bunu da biz dile getirdiğimiz için değil kendileri gördükleri için fark ettiler. Esenyurt'ta bayramın 3. günü için çok ciddi bir kaos yaşandı. Bununla alakalı, belediyenin tavrı, emniyetin yetersizliği, belediyenin etrafındaki yandaş insanların tavırlarını halk gördü. 

Konuşmamızın başında MHP'ye ilginin yükseldiğini söylediniz. Size göre bu yükselişe neler sebep oldu? 

Bu yükseliş karşımızdaki siyasilerin güç kaybetmesinden kaynaklanıyor. Onların kaybettiği güç bize güç kazandırıyor. İnsanlar artık gerçeğin ve samimiyetin farkına varmaya başlıyor. MHP, kimsesizlerin kimsesi gibi, insanlar üzerinde ciddi bir etki uyandırmaya başladı.

Geçen seneki 17-25 Aralık operasyonlarından sonra herkes; “AK Parti ciddi anlamda güç kaybetti, oyları çok düşecek” diyordu ama son yerel seçimlere baktığımızda çok da güç kaybetmediğini gördük...

İşte bu bahsettiğiniz tecrübeler. Son yaşadığımız cumhurbaşkanlığı seçimi çok güzel bir tecrübeydi. Şuan ki Cumhurbaşkanı Erdoğan adına, son cumhurbaşkanlığı seçimi kazanılmış bir seçim değildi. 15 milyonun üzerinde sandığa gitmeyen seçmen var bu bir tepkidir. 15 milyon insan niçin sandığa gitmedi? Neyin işaretiydi bu? Neyin tepkisiydi? Bu 15 milyon oyu diğer aday olan Ekmeleddin İhsanoğlu'nun oyunun üzerine koyduğunuz zaman, seçimlerde aslında yerle bir olmuş bir Tayyip Erdoğan olduğunu göreceksiniz. 


Önce atandı sonra seçildi


1977 Isparta, Yalmaç doğumluyum. Yaklaşık 15 yıldır İstanbul Esenyurt'ta ikamet ediyorum. Eğitim sektörünün yanı sıra farklı sektörlerde de şirketlerim var. MHP'de siyasete başladım ve MHP'de siyasete devam ediyorum. Evli olmadığım için çok fazla ilgileneceğim şey, sorumluluk yok. O bakımdan ben de zamanımı buradaki insanlar için harcıyorum. Elimden geldiği kadar burada aldığım görevleri yerine getirmeye çalışıyorum. 6 ay önce atama ile geldim, 2 hafta önce seçimli kongrede tekrar seçildim ve ilçe başkanlığı görevine devam ediyorum. 

DİNİ DUYGULAR İSTİSMAR EDİLİYOR
Eğitimci bir kimliği de olan Halil Kaval, Türkiye'nin eğitim de birçok eksiği olduğunu belirterek, “Türkiye'nin eğitim sistemi felakete doğru gidiyor. En rahat kontrol edilebilecek toplum, bilinçsiz ve cahil toplumdur. İnsanları eğitmekten korkuyorlar, insanlar hiçbir şeyin farkına varmasında biz de onları istediğimiz gibi yönlendirebilelim diye politika yürütüyorlar. İnsanların dini duyguları istismar ediliyor. Siz insanlara, din eğitimini de diğer eğitimi de ihtiyacı olduğu kadar vermek zorundasınız” dedi. 
Özel okullara destek yok
Özel okul kurucusu olan Kaval, bu sektörün de sıkıntılar yaşadığına dikkat çekti. Kaval, şunları söyledi, “Özel okullara yeterince destek verilmiyor. Devlet okullarının yetersizliğinden dolayı insanlar, zor şartlarda çocuklarını özel okullara göndermeye çalışıyorlar çünkü çocuklarının doğru eğitim alması, üniversiteye iyi hazırlanması devlet okullarında imkansız hale geldi. Özellikle Esenyurt'ta bu daha da imkansız. Çocuklar 60-70 kişilik sınıflarda eğitim almaya çalışıyorlar. Bu ne kadar sağlıklı? Düşünün 70 kişilik bir sınıfta, 40 dakikalık bir ders süresi içerisinde, çocuk başına 30 saniye gibi bir süre düşüyor. Böyle bir eğitim sistemi içerisinde özel okullar bu eksikliği gidermek adına bir mücadele veriyorlar ama siz bu okullara yeterince destek olmuyorsunuz.”
KELİME OYUNU

Aile: Mutluluk
Siyaset: Dikkat 
Esenyurt: Korku
İstanbul: Mukaddes bir şehir. 
Türkiye: Karanlık
Geçmiş: Ders
Bugün: Yaşam
Gelecek: Umut
Muhalefet: Görev
İktidar: Sorumluluk
MHP: Türkiye

KAYNAK:GAZETE İSTANBUL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.