Metrobüs Büyükçekmece'ye de gelmeli

RÖPORTAJ: ELÇİN ALPTEKİN - GAZETE İSTANBUL

Bir Büyükçekmeceli olarak, ilçenin geri kaldığını, istihdam alanlarının olmadığını, yatırımcıları çekemediklerini belirten Fatih Zehir, ilçeye metrobüsün mutlaka gelmesini istiyor.

'Büyükçekmece yabancıların elinde olsaydı burası ya üniversite şehri ya da müthiş bir turizm merkezi olurdu' diyen Fatih Zehir'le, konut ve emlak dünyasını, ilçeyi, sorunlarını, isteklerini, siyaseti ve ilçenin komşularına göre geri kalmışlığının nedenlerini konuştuk.

Bölgeye gelişiniz eski. O yıllardan bugüne kadar bölgede gayrimenkul ve inşaat anlamında nasıl bir gelişme yaşandı?

Bölgemiz çok hızlı gelişti. Biz Yakuplu'ya geldiğimiz zaman orada Roman vatandaşlar ve köylülerden başka kimse yoktu. O tarihlerde firmamız sadece altyapı hizmeti veriyordu. Müşterilerimizn arsalarının altyapılarını, yollarını yapıyor ve onlara da proje veriyorduk. İsteyen müşterilerimiz projeyi kendileri yapıyordu, isteyen müşterilerimiz de konut yapımını da firmamıza bırakıyordu. Dediğim gibi bölge çok hızla göç almaya ve konutlaşmaya başladı. Örneğin Yakuplu'da deprem öncesine kadar gelişme biraz durmuştu ama Yakuplu şuanda Büyükçekmece'yi geçti.

Büyükçekmece sanırım o yıllarda yazlık yeri olarak görülüyordu.

Evet, merkez ilçemizdi ve dokuz beldesi vardı. İnsanlarımız Büyükçekmeceye yazlık yeri olarak bakıyordu. Son 15 yılda bölgemiz ve özellikle de Büyükçekmece'ye bağlı olan Beylikdüzü en fazla prim yapan yer oldu.

Büyükçekmece'nin bir zamanlar kendisine bağlı olan beldelerine göre geri kalmışlığının nedeni ne sizce?

Büyükçekmece'nin iktadarın nimetlerinden faydalamaması birinci neden bana göre. Özellikle 2002 yılından bu yana Büyükçekmece AK Parti iktidarından beklenilen derecede hizmet alamadı. Ama iktidar Büyükçekmece'ye bir hastane kazandırdı. Şu anda Mimarsinan'da yapılıyor. İkinci olarak Pınartepe, Güzelce, Kumburgaz, Muratçeşme, Celaliye, Kamiloba gibi yerlerin ana arter yollarına Büyükşehir Belediyesi tarafından asfalt yapıldı. Bunun için de az da olsa bizim emeğimiz de var. Ancak yeterli değil bunlar. Büyükçekmece örneğin Almanların elinde olsaydı bana göre burası bir turizm cenneti olurdu.

Hem denizi hem gölü olan gerçekten güzel bir yer Büyükçekmece.

Gölü var, denizi var ve bundan daha önemlisi Büyükçekmece'nin imar planı zamanında mükemmel yapılmış. Dört katlı binalardan oluşan, merkezinde kaçak yapı da yok. Artı Büyükçekmece'de gecekondu da yok. Bir tek Dizdariye dediğimiz yerde, yani eski Büyükçekmece'de çarpık yapılaşma var ancak o da kentsel dönüşümle ve belediyenin de önayak olmasıyla şimdi tamamen yenileniyor. Bizim de orada yaptığımız bir projemiz var. Dört kat üzerine sosyal donatılarıyla, güvenliğiyle birlikte ihtiyaç duyulan herşeyi içinde barındıran bir yaşam alanı inşaa ediyoruz oraya. Ama Büyükçekmece'de mithiş bir üzüntümüz var.

Nedir üzüntünüz?

Yapılan dairelere, konutlara değerini alamıyoruz.

Değerin alınamamasının nedeni nedir? Okul eksikliği mi, altyapı yetersizliği mi, trafik sorunu mu? Neden yapılan kaliteli konutlar değerini alamıyor?

Bir sürü neden var tabi. Mesela, metrobüs Beylikdüzü'ne geldi ama Büyükçekmece'de yok. Ulaşım bir sıkıntı. Eğer metrobüz buraya da gelseydi İstanbul'da oturan birisi konut alırken Büyükçekmece'yi de tercih ederdi. İkinci eksiklik bana göre Büyükçekmece'de geniş kapsamlı bir hastanenin olmayışı. Diğer bir eksiklik ise, Büyükçemece'ye 2009 yılında bağlanan çevre beldeler ki, onlar 2009'dan önce hepsi ayrı ayrı belediyeydi, özellikle Kumburgaz, Celaliye, Kamiloba, biraz daha hizmet alsa da yeterli olmayan Tepecik gibi yerler hiç hizmet alamamış. Bu bölgelere gidin, gezin hala köy zihniyetiyle karşılaşırsınız. Ne yolları asfaltlanmış, ne doğru dürüst okula var ne de altyapı hizmetleri tamamlanmış. Kamiloba, Kumburgaz, Celaliye hizmet alma konusunda Büyükçekmece'nin çok çok gerisinde. Bu durum de konut fiyatlarını aşağıda tutan nedenlerden. Yine başka bir eksiklik daha var Büyükçekmece'de, marka firma yok. Mc Donalt's yok örneğin.

Şunu mu demek istiyorsunuz; Büyükçekmece'yi yıldızlaştıracak prestijli projeler buraya getirilemiyor mu?

Büyükçekmece'ye derhal büyük ve marka yatırımlar çekmemiz lazım. Şuanda Büyükçekmece emekli şehri. Şuan konuştuğumuz cadde Cengiz Topel Caddesi. Büyükçekmece'nin en yoğun işleyen caddesi. Akşam olunca burada tek tük insan görürsünüz. Büyükçekmece'nin 30 sene önce yapılan çarşısı, bugün de aynı çarşı. Hiç değişiklik yok, başka alternatif yok. Gençleri çekemiyoruz. Çünkü üniversite konusunda da eksiğiz. İstanbul'da gölü ve denizi bir arada olan bir Küçükçekmece ve bir de Büyükçekmece var. İmar planı olarak Büyükçekmece, Küçükçekmece'den de güzel ve ileride. Böyle güzel bir yerin üniversite şehri olması lazım. Burada hala Büyükçekmece Adliyesi binası kirada oturuyor. Adliye binamız yok. Ki burası bütün beldelerin ana merkeziydi. Bugün Esenyurt'a bakın, daire, dükkan, arsa fiyatlarına bakın, Beylikdüzü'ndeki fiyatlara bakın, Gürpınar buraya bağlıydı oranın fiyatlarına bakın, Kavaklı'nın fiyatlarına bakın ve gelin buraya merkez ilçe ama buranın fiyatları hepsinden de aşağıda.

Nüfus olarak da az sanırım.

Evet nüfus olarak da saydığım yerlerden aşağıdayız. Buraya insanları, gençleri çekecek, müteşebbüsleri çekecek bir proje yok. Şuan aklıma geldi, örneğin bir öğrenci yurdu, Büyükçekmece'de bir ihtiyaç. Atirus'un dışında bir alışveriş merkezi yok. Yatırım olacak ki vatandaş buraya gelecek.

Yerel yöneticilerden Büyükçekmece'de değişimi sağlayacak hamleler bekliyorsunuz sanırım.

Kesinlikle. Değişim için önce buraya metrobüsü getirmek lazım. Yeni alışveriş merkezleri, iş yeri, istihdam lazım.

Sanayi bölgeniz var mı?

Çakmaklı, Kıraç taraflarında biraz var. Merkezde de ufak tefek atölyeler var o kadar. Beylikdüzü gibi büyük bir sanayimiz yok.

Büyükçekmece'de yaşayan ve ticari faaliyeti olan birisi olarak, istediğiniz değişimi yaratmak için neler yapardınız?

Ben olsam özel hastaneleri buraya çekmeye çalışırdım. Gerekirse, örneğin Cerrahpaşa'nın bir kolunu veya bazı bölümlerini Büyükçekmece'ye çekmek için, belediye meclis kararıyla hazine arazilerinden bedava arazi sağlarım. Sadece bu bile Büyükçekmece'ye girdi/çıktı olarak günlük 40 bin kişi demek. Bu bir istihdam demek, bu doktoruna, hemşiresine ev demek. Buradaki arsa fiyatlarının değerlenmesi demek. Bir SSK ya da Bağkur kuruluşu yok Büyükçekmece'de. resmi kurum olarak bir emniyet müdürlüğümüz var, polis karakolumuz bile kirada. Söylediğim gibi adliye binamız da kirada oturuyor. Bakın adliyeyi kendi ilçelerine çekmek için Beylikdüzü ve Esenyurt yarışıyor. Diyorlar ki; 'Biz yeri de binayı da devlete bağışlayalım, adliye bize gelsin.' Büyükçekmece bir yer tahsis edip adliye binasını getirtemez mi? Getirtir.

Yerel yönetimde bir eksiklik gördüğünüzü mü ima ediyorsunuz?

Büyükçekmece'nin belediye başkanı 30 yıldır aynı kişi. Şimdi CHP iktidar başkanı Dr. Hasan Akgün. Bundan önce ANAP iktidardı burada, başkanı yine Dr. Hasan Akgün'dü. 2009 yılında bize katılan beldeler de olunca Büyükçekmece büyüdü. Dolayısıyla şimdi iyi sorgulamak lazım.

Gayrimenkul fiyatları nedir burada?

Büyükçekmece'de arsanın metre fiyatı 300 TL. iken Esenyurt'ta 150 TL. idi. Bugün Büyükçekmece merkezinde villa arsası 1000 Lira, Kumburgaz, Güzelce'de 400 TL., Esenyurt merkezde konutluk yer 1000 dolarla 1000 Euro arası. Aradaki farkı siz kıyaslayın. Niye bölgemiz böyle?

Büyükçekmece'de imar sorunu var mı?

Var. Pınartepe, Muratçeşme, Tepecik'te imar sorunu var. Buraların mutlaka Büyükşehir ve Büyükçekmece Belediyesi'nin birlikteliğinde bu sorunları giderilir. İmara açılıp derhal sektöre verilsin ki, Büyükçekmece dışarıdan daha fazla göç alabilsin, nüfusu artsın, esnafımızın da ticari faaliyetleri artmış olsun. İlçeye bir canlılık, bir hareket gelsin.

Umarım bu sorun da çözülür. Ben başka bir şeyi merak ediyorum. Bundan 10-15 yıl önce konut almak için sizlere gelenlerin istekleri ile şimdi konut sahibi olmak isteyenlerin istekleri değişti mi?

Son 10 yılıdan önce burası yazlık yeri olarak tercih edildiği için daha çok arsa sayışları oluyordu. Ancak son 10 yıldır, konut sahibi olmak için gelen müşterilerimizde artış oldu. onların da aradığı ilk özellik, alacağı konutun mutlaka deprem sonrası ve deprem yönetmeliği çıktıktan sonra yapılmış olmasına dikkat ediyor. Eğer maddi olanağı uygunsa site yerleşimini istiyor. Siteleri daha güvenli buluyorlar. Ayrıca, otoparkı, havuzu, çocuk parkı, sosyal donatı alanlarının olup olmamasına da dikkat ediyor. Müşterilerde konut alma bilinci giderek daha da gelişip oturuyor.

Genellikle müşterileriniz nerelerden geliyor.

İstanbul'dan geliyor. Fatih'ten, Bahçelievler'den, Bakırköy'den geliyor. Florya'dan bile müşteri çekebiliyoruz. Artık Florya ayarında da inşaat yapıyor Büyükçekmece. Hem plan hem estetik olarak çok müthiş binalar yapılıyor artık burada da. Ama rakamsal olarak aynı değiliz. Orada fiyatlar 1.5 trilyon, burada 300 milyar. Tek farkımız bu! Büyükçekmece'yi tercih edenler daha çok manzarası, iklimi, temiz havası ve konutların 4 katlı olmasından dolayı geliyor. Yine söyleyeceğim, tek sorunumuz istihdam. Büyükçekmece'de yaşayanlar, Büyükçekmece'de iş bulabilmeli, çalışabilmeli.

Araplar Büyükçekmece'yi keşfetti mi?

Savaştan kaçıp gelen ve maddi durumu olmayan Araplara üzülüyoruz. Bu ülkenin ekmeğini yiyip bayrağını yakanlar onlara bakıp ders çıkartmalı. Vatansızlık nedir onlardan öğrenmeli. Dediğim gibi onlara üzülüyoruz ama vatandaşlar da bunlardan rahatsız olmaya başladı. Bunun bilinmesi lazım. Neyse ki Büyükçekmece İstanbul'a göre işin biraz daha dışında kalıyor. Zengin kesim, yani konut almak ve yatırım yapmak isteyen Araplar Büyükçekmece'ye geliyor. Şuanda Araplara yapılan bayağı bir satış var. özellikle deniz manzaralı konutları tercih ediyorlar. Ama Araplara satış olarak Beylikdüzü ve Esenyurt bizden çok daha önde.

İnşaat sektörünün en büyük sıkıntısı ya da eksiği nedir?

Türkiye değişen dünya koşullarında değişen, gelişen, çağı yakalamaya çalışan bir ülke. Elbette bir takım eksiklerimiz var. Yaslarda, yönetimde, sektörlerde... İnşaat sektöründe de eksikler var. En büyük eksiğimiz, önüne gelen herkesin bu sektörde faaliyet göstermesi. Bakıyorsunuz tekstilcisi bu sektörde, bakıyorsunuz sanatçısı bu sektörde. Çünkü şuan ülkemizin lokomotifi inşaat sektörü. Dolayısıyla sektörümüzde haksız bir rekabet yaşanıyor. Yani gerçek mesleği olan müteahhitler kendi mesleğini icra ederken birçok alanlardan gelenlerle mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu durum da sektörümüzde fiyat yükselmesine neden oluyor. Kaliyeti yakalamak için işi bilenler yapmalı, bana göre. Müteahhitlik ve inşaat sektörüne devletimizin mutlaka bir kriter getirmesi gerekiyor. Ben nasıl avukatlık yapamıyor isem, mali müşavirlik yapamıyorsam müteahhitliğin de bence böyle bir ayrıcalığı olmalı. İstanbul genelinde kapıcısı emlakçı, kasabı, muhtarı, terzisi, bekçisi, yöneticisi hep emlakçı. Mesela bizim Büyükçekmece'de 400'ün üzerinde emlakçı var, bunların 35 tanesi resmi. Geri kalanları hem vergi vermiyor hem de yaptıkları bir hatadan sonra bütün emlakçıların zan altında kalmasına neden oluyorlar. Vergi Daireleri bizim emlak sektörünü mutlak suretle denetlemelidir. Ticaret Odası ya da Emlakçılar Odası'na üye olmayanlara bu işi yaptırmamalıdır. Yapanlara da ceza verilmelidir. Çünkü ben vergimi veriyorken, vergi vermeden emlakçılık yapanlarca haksız rekabete uğratılıyorum. Bir de vatandaşların yaşadığı mağduriyetler de cabası.

Vatandaşlar da iş yaptığı emlakçılara dikkat etmeli o zaman.

Kesinlikle. En azından onların Ticaret Odası ya da Emlakçılar Odası'na kayıtlı olup olmadığını sorması lazım. Eğer üye ise iş yapsınlar, değilse yapmasınlar. Sonradan düşecekleri mağduriyetlerde hesap soracakları bir muhatap bulamazlar. Ama Ticaret Odası ya da Emlakçılar Odası'na üye bir emlakçıyla iş yaptığında düşecekleri mağduriyette bu iki oda onların hakkını arayabilsin. En azından bunu yapsınlar.

Sitasetle de içiçesiniz. Sizi siyasete iten hayalleriniz, istekleriniz neydi?

Bana göre kişi yaşadığı bölgeye hizmet etmeli. Elini taşın altına koyabilmeli. Anlayışıma göre, yaşadığın bölgede sade bir vatandaş değil de sosyal aktivitelerin içinde de olmanız lazım. Bu anlamda Büyükçekmece Tarbzonlular Derneği'nde başkan yardımcılığı yapıyorum. Bundan önce de İstanbul genelinde Türkiye'nin en köklü derneklerinden olan Sürmene Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin de beş yıl başkan yardımcılığını yaptım. kendim Trabzonlu olmama rağmen Yakuplu Romanlar Derneği'nin kurucusuyum. Yakuplu'ya gelen Bulgaristanlıların Derneğinin fahri üyesi ve kurucularındanım. Büyükçekmece'ye geldiğimde 20 yaşındaydım ve daha bir şevkle, daha bir idealist bakıyordum olaylara. Dostlarımızın da vesilesiyle Doğru Yol Partisi'nden siyasete başladım ama daha önceden de Adapazarı Ülkü Ocaklarında bulunmuştum. DYP'de yaşadığımız yere hizmet etmek istedik ama edmedik. Çünkü partimiz sürekli aşağılara düştü ve sonradan bitme noktasına, misyonunu değiştirmeye başladı. DYP ile yolumu ayırdım. Sonra AK Parti'ye geçtim. Siyasette bir yarış vardır. Yerel yönetim için de bir yarış vardır. O yarışı siyaseten yaparsınız ama seçildiğinizde o siyaseti bırakıp tüm halkı kucaklamanız lazım. Seçim bittiğinde halka da eşit yaklaşmalı yerel yöneticiler.

Fatih Zehir Kimdir?

1974 yılında, beş kardeşin en büyükleri olarak Trabzon Sürmene'de dünyaya geldi. Büyükçekmece'ye 1993 yılında yerleştiler. DYP Yakuplu Belde Başkanlığı, DYP Büyükçekmece İlçe başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. 2007 yılında AK Parti'ye geçti. İki dönem Büyükçekmece AK Parti yönetim kurulu üyeliği yaptı. Son yerel seçimlerde AK Parti Büyükçekmece Belediyesi meclis üyesi adayı oldu. Evli ve bir kız, bir erkek babası olan Fatih Zehir, kardeşleriyle beraber 1994 yılından bu yana Yakuplu ve Büyükçekmece bölgesinde faaliyet gösteren FC Grup Gayrimenkul ve İnşaat Firmasının da sahibi.

KUTU 2

Kelime Oyunu

Hayat - Güzel yaşamak

Ölüm - Takdiri İlahi

Aile - Çok önemli

Renk - Kırmızı

Çocuk - Umut

Yemek - Karadeniz yemekleri

Dostluk - Samimiyet

Yalan - Hiç hoşlanmadığım

Spor - Trabzonspor

Ticaret - Ahlaki