BİR ANNENİN KALEMİNDEN ‘NEDEN YAZAR OLAMADIM’ OYUNU

Yönetmen koltuğunda Adil Arslan ve Esra Ergün’ün yer aldığı ‘Neden Yazar Olamadım’ adlı oyun, özellikle kadın izleyicilerin kendi hayatlarına dair perspektifler sunması sebebiyle büyük beğeni topladı.

Arzu Çetinkaya: İlk defa büyük bir sahnede oyunumu oynama imkânı buldum

Tiyatro serüvenine çocuk oyunlarıyla başlayan oyuncu Arzu Çetinkaya, ‘’ Çok uzun yıllar çocuk tiyatrosunda çalıştım. Hem çocuk tiyatroları, hem yetişkin oyunları hem de okullarda drama öğretmenliği yaptım. Bu oyunun ortaya çıkması oğluma hamile olmamla başladı. Bu dönemde annelerle daha fazla empati yapmaya başladım. Gözlem yaptım, kadınların anlattıklarını dinledim ve hepsi birleşip beni bu oyunu yazmaya itti. Annelerin duygularının değişmesine dikkat çekmek istedim. Bugün ilk defa büyük bir sahnede oyunumu oynama imkânı buldum ve çok güzel bir seyirci vardı. Bu zamana kadar daha çok alternatif sahnelerde bu oyunu oynadım. Dolayısıyla bu benim için yeni bir deneyimdi bu yüzden Küçükçekmece Belediyesi’ne, Belediye Başkanı Kemal Çebi’ye ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum’’ dedi.

Emine Eray: Kadınlığın, anneliğin ne kadar zor olduğunu anladım

Hayatında ilk defa tiyatro oyununa gelen Emine Eray, ‘’İlk kez bir tiyatro oyunu izledim, çok eğlenceli ve keyifliydi. Yer yer güldük, yer yer hüzünlendik. Kadınlığın, anneliğin ne kadar zor olduğunu bir kez daha gördük. Başarılı bir yazar olmak isteyen bir annenin yaşadıklarını izledik. Bundan sonra tiyatro oyunlarını daha yakından takip edeceğim’’ dedi.

Oyuna eşi ve kızıyla birlikte gelen Levent Yıldırım ise, ‘’Eşim Küçükçekmece Belediyesi’nin internet sitesinden bütün tiyatro oyunlarını takip ediyor ve sık sık gelmeye çalışıyoruz. Bu tarz aktiviteler iyi geliyor, kafamızı dağıtıyoruz. Bize bu imkânı sunan başta Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi olmak üzere herkese teşekkür ediyorum’’ dedi.

Oyuncu Arzu Çetinkaya’nın yazıp oynadığı ‘Neden Yazar Olamadım’ adlı oyunun konusu ise şöyle: Kariyerinde başarılı olan bir yazar, çocuk sahibi olduktan sonra yeni hayatına uyum sağlamaya çalışır. Ancak kariyeri, ev işleri, bebek bakımı ve mahalle baskısı arasında giderek sıkışan yazar pes etmemeye kararlıdır.