İyi ki doğdun Çirkin Kral

Bana kendi dilinden bir şarkı söyle
kimin adına olursa olsun
yeter ki çığlığı senin olsun
sesine dökülsün isyanın
sesin sel olsun bağırsın
Bana birşeyler söyle
ama kendi dilinden olsun
belki anlamam dediğini
ama senin dilinden ols

İYİ Kİ DOĞDUN ÇİRKİN KRAL

Eğer yaşasaydı bugün 74 yaşında olacaktı. İdealleri, söylemek istedikleri, yazdıkları, çizdikleri, çektiği filmleri ile bir 27 yıl daha  birlikte olabilecektik.

Yaşamının son günlerini geçirdiği Paris’te yakalandığı kanser nedeniyle 1984 yılında hayata gözlerini yuman, Türk sinemasının ‘Çirkin Kralı’ Yılmaz Güney’in bugün doğum günü.

Yılmaz Güney, gerçek adıyla Yılmaz Pütün sinemaya, ve yaptığı filmlerle yakın geçmişteki Türk siyasi tarihine, damga vurdu.

Adana doğumlu Yılmaz Güney, Atıf Yılmaz sayesinde sinema ile tanıştı. Bir yandan hikayeler yazan Güney, ünlü yönetmenin sayesinde sinemaya adım attı ve çalışmalarına başladı. 1959 yılında Atıf Yılmaz'ın yönetmenliğini yaptığı  Bu Vatanın Çocukları ve Alageyik isimli filmlerin hem senaryosunu yazdı hem de filmlerde rol aldı.

CEZAEVİ YILLARI

Yeni Ufuklar ve On Üç gibi dergilere yazılar yazan Güney, bir yazısında komünizm propagandası yaptığı sebebiyle 1961 yılında 1,5 yıl hapis cezasına mahkum oldu.

Yılmaz Güney, 1972 yılında ise "devrimcilere yardım ve yataklık yaptığı" gerekçesiyle 2 yıl hapse ve sürgüne mahkûm edildi.

Yılmaz Güney içeride kaldığı süre boyunca sinema ve sanat ile ilgili yazılarını, şiir ve öykülerini o dönemde çıkarmaya başladığı Güney dergisinde yayınladı. 1974'te cezaevinden çıktı.

ARKADAŞ VE YOL FİLMİ

 Güney cezaevinden çıktıktan hemen sonra "Arkadaş" filmini çekti.

Yine aynı yıl Endişe adlı filmi çekerken Adana'daki bir gazinoda ilçe yargıcı Sefa Mutlu'yu öldürmekten tutuklandı ve 25 Ekim'de Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan yargılamaların sonucu 13 Temmuz 1976'da 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Beş yıl hapis yattıktan sonra 9 ekim 1981 tarihinde izinli olarak çıktığı Isparta yarı açık cezaevinden Fransa'ya kaçtı.

Senaryosu Yılmaz Güney tarafından yazılan Yol filminin, Şerif Gören'den önce "Bayram" adıyla Erden Kıral tarafından çekimlerine başlandı. Yılmaz Güney filmi daha sonra Erden Kıral'dan alıp Şerif Gören'e teklif etti. Gören, önceki ekipten bir tek Tarık Akan'ı bırakarak ve Yılmaz Güney'in senaryosundaki 12 karakteri 5'e indirerek filmi yeni bir ekiple çekti. Filmin çekilen ham görüntüleri yurtdışına kaçırılarak Yılmaz Güney'in de başında bulunduğu bir ekip tarafından kurgulandı.

Meşhur Yol filmi 1982'de Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülünü aldı.

ÖLÜMÜ

1984'te Mide kanserinden hayatını kaybeden Yılmaz Güney, son yıllarını Paris'te geçirdi ve ölümünden sonra Paris'te bulunan "Père Lachaise Mezarlığı" na gömüldü.