Gülben Ergen'den çarpıcı açıklamalar
Yayınlanma:
'Tüm aydınlıklara rağmen, çok yorgunum, içim yoruldu'
Gülben Ergen Elele dergisine verdiği röportajda “Tüm aydınlıklara rağmen çok yorgunum, içim yoruldu. Ben mutluluğa, çocuklarıma yapıyorum yatırımımı. Biraz destekle, biraz dinlenmekle belki kendime de yaparım yeniden “ diyor
Pek çok kadının olduğu gibi, Gülben Ergen’in de hayatının dönüm noktası, annelik olmuş aslına bakarsanız. Hayat, çocuklarıyla birlikte başka bir yöne çevrilmiş adeta. O eski polemikler, olumsuz bakış açıları, bencillikler sona ermiş. Hayatta önemsediği şeyler değişince, kendi de değişmeye başlamış. Fakat yine de, biraz düşünceli şu sıralar. “Tüm aydınlıklara rağmen çok yorgunum, içim yoruldu” diyor.
Bugünlerde, nasıl bir ruh hali içindesiniz?
Düşünceliyim.
Son dönemde ruhunuza hitap eden, en sık dinlediğiniz parça?
Deniz Seki dinliyorum şu sıralar. “Belki de ben yolumu kaybettim. Çünkü ben seni suya hapsettim” sözlerine eşlik ederek.
Hayatınızın gidişatına etki eden en önemli olay olarak neyi görüyorsunuz?
Mesleğimde ‘Dadı’ dizisi miladımdır, hayatımdaysa Atlas’ın yanağını göğsüme bastırdığı an...
Oyunculuk, müzisyenlik, annelik, eş-sevgililik, ev kadınlığı... Hangi kimliğinize büründüğünüzde, kendinizi daha başarılı görüyorsunuz?
Önce anneyim, evladım, gelinim, dostum, sonra eş, oyuncu, televizyoncu, yorumcu, ev kadınıyım. İçimde bir boşluk oluyor bazen, hepsini en iyi şekilde yapmaya çalışırken. Bekleyebiliyor mesela albümüm ya da çaktırmadan erteleyebiliyorum. Arkadaşlarım sitem ediyor, haklılar. 20 yıl mesleğimi bekletmedim, başarı için gereken tüm tohumları çok çalışarak ektim. Ama şimdi dengesiz bir önceliğim var çocuklarıma karşı.
Eskiden polemiklerde sizin de adınıza sıkça rastlardık. Artık bu konulara pek girmiyor musunuz?
Ne halim var, ne vaktim, ne de gücüm. İsmim geçiyor ara sıra, okuyorum yüzümde alaycı bir gülümsemeyle. Konularım, ilgi alanlarım çok başka benim.
Hayatınızın son beş yılına bakınca, olgunlaştınız mı, öğrendiniz mi, farkındalığınız mı arttı? Neler oldu size?
Önceliklerim değişti diyelim. Yaşama sevincim sebeplendi. Tüm aydınlıklara rağmen çok yorgunum, içim yoruldu biraz.
Yeni albüm ne zaman çıkıyor?
Yeni albüm, yeni hayat! Dört dakikaya sığan minik senaryolara ses verme aşamasındayım, yani stüdyodayım. En zorlandığım okumalar oldu; duygularımın, yaşadıklarımın boğazıma nasıl düğümlendiğini gördüm, bazı geceler okuyamıyorum diye başım önümde eve döndüm. Hepsini biriktirdim. Bu sebepten gecikti biraz albümün çıkışı.
Sabah programınız nasıl gidiyor? Nedir sizin programınızı farklı kılan?
Bu programa hazırlanırken çok kafa yorduk; insanlar ne seviyor, neden bıktı, ne dinlemek-izlemek ister, bana ne yapmak yakışır diye. Benimki sohbet ağırlıklı bir program, ben kadınların ortak duygularına, ortak meraklarına hitap eden bir iş yapmak istedim. Benim programımda asla sadece bir kesim kadının ilgisini çeken konu bulamazsınız. Benim programım renkli ve içerikli.
En son ne için büyük acı duydunuz ve ağladınız?
En son kendim için ağladım.
Aşk sizin için bugün ne ifade ediyor?
Aşk yerini sevgiye bırakırken geçilen bir köprü var. Çok hassas, temeli güven duygusuna dayalı, heyecanı korunması gereken bir geçiş bu. Sevgiyi daha fazla önemserim ben; daha uzun yıllara daha sağlam temeller atar. Herkesin doğrusu kendi deneyimleriyle oluşur.
Üç çocuklu, dört erkekli bir ailede sizin hep kraliçe gibi olduğunuz düşünülüyor...
Evet demeyi çok isterdim ama hayatımın hiçbir evresinde, üç oğlumun varlığından sonra da kendimi kraliçe gibi hissetmedim. Anne gibi hissediyorum, yorgun ve kendini hırpalayan bir anne. Bir kızım olsun isterdim; fakat ruhum değil ama kalbim kapılarını kapattı artık yeniden anne olmaya.
En çok neye yatırım yapıyorsunuz?
Ben mutluluğa, çocuklarıma yapıyorum yatırımımı. Biraz destekle, biraz dinlenmekle belki kendime de yaparım yeniden.
Pek çok kadının olduğu gibi, Gülben Ergen’in de hayatının dönüm noktası, annelik olmuş aslına bakarsanız. Hayat, çocuklarıyla birlikte başka bir yöne çevrilmiş adeta. O eski polemikler, olumsuz bakış açıları, bencillikler sona ermiş. Hayatta önemsediği şeyler değişince, kendi de değişmeye başlamış. Fakat yine de, biraz düşünceli şu sıralar. “Tüm aydınlıklara rağmen çok yorgunum, içim yoruldu” diyor.
Bugünlerde, nasıl bir ruh hali içindesiniz?
Düşünceliyim.
Son dönemde ruhunuza hitap eden, en sık dinlediğiniz parça?
Deniz Seki dinliyorum şu sıralar. “Belki de ben yolumu kaybettim. Çünkü ben seni suya hapsettim” sözlerine eşlik ederek.
Hayatınızın gidişatına etki eden en önemli olay olarak neyi görüyorsunuz?
Mesleğimde ‘Dadı’ dizisi miladımdır, hayatımdaysa Atlas’ın yanağını göğsüme bastırdığı an...
Oyunculuk, müzisyenlik, annelik, eş-sevgililik, ev kadınlığı... Hangi kimliğinize büründüğünüzde, kendinizi daha başarılı görüyorsunuz?
Önce anneyim, evladım, gelinim, dostum, sonra eş, oyuncu, televizyoncu, yorumcu, ev kadınıyım. İçimde bir boşluk oluyor bazen, hepsini en iyi şekilde yapmaya çalışırken. Bekleyebiliyor mesela albümüm ya da çaktırmadan erteleyebiliyorum. Arkadaşlarım sitem ediyor, haklılar. 20 yıl mesleğimi bekletmedim, başarı için gereken tüm tohumları çok çalışarak ektim. Ama şimdi dengesiz bir önceliğim var çocuklarıma karşı.
Eskiden polemiklerde sizin de adınıza sıkça rastlardık. Artık bu konulara pek girmiyor musunuz?
Ne halim var, ne vaktim, ne de gücüm. İsmim geçiyor ara sıra, okuyorum yüzümde alaycı bir gülümsemeyle. Konularım, ilgi alanlarım çok başka benim.
Hayatınızın son beş yılına bakınca, olgunlaştınız mı, öğrendiniz mi, farkındalığınız mı arttı? Neler oldu size?
Önceliklerim değişti diyelim. Yaşama sevincim sebeplendi. Tüm aydınlıklara rağmen çok yorgunum, içim yoruldu biraz.
Yeni albüm ne zaman çıkıyor?
Yeni albüm, yeni hayat! Dört dakikaya sığan minik senaryolara ses verme aşamasındayım, yani stüdyodayım. En zorlandığım okumalar oldu; duygularımın, yaşadıklarımın boğazıma nasıl düğümlendiğini gördüm, bazı geceler okuyamıyorum diye başım önümde eve döndüm. Hepsini biriktirdim. Bu sebepten gecikti biraz albümün çıkışı.
Sabah programınız nasıl gidiyor? Nedir sizin programınızı farklı kılan?
Bu programa hazırlanırken çok kafa yorduk; insanlar ne seviyor, neden bıktı, ne dinlemek-izlemek ister, bana ne yapmak yakışır diye. Benimki sohbet ağırlıklı bir program, ben kadınların ortak duygularına, ortak meraklarına hitap eden bir iş yapmak istedim. Benim programımda asla sadece bir kesim kadının ilgisini çeken konu bulamazsınız. Benim programım renkli ve içerikli.
En son ne için büyük acı duydunuz ve ağladınız?
En son kendim için ağladım.
Aşk sizin için bugün ne ifade ediyor?
Aşk yerini sevgiye bırakırken geçilen bir köprü var. Çok hassas, temeli güven duygusuna dayalı, heyecanı korunması gereken bir geçiş bu. Sevgiyi daha fazla önemserim ben; daha uzun yıllara daha sağlam temeller atar. Herkesin doğrusu kendi deneyimleriyle oluşur.
Üç çocuklu, dört erkekli bir ailede sizin hep kraliçe gibi olduğunuz düşünülüyor...
Evet demeyi çok isterdim ama hayatımın hiçbir evresinde, üç oğlumun varlığından sonra da kendimi kraliçe gibi hissetmedim. Anne gibi hissediyorum, yorgun ve kendini hırpalayan bir anne. Bir kızım olsun isterdim; fakat ruhum değil ama kalbim kapılarını kapattı artık yeniden anne olmaya.
En çok neye yatırım yapıyorsunuz?
Ben mutluluğa, çocuklarıma yapıyorum yatırımımı. Biraz destekle, biraz dinlenmekle belki kendime de yaparım yeniden.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.