Kuşum Aydın'dan sansürsüz röportaj...

Kuşum Aydın'dan sansürsüz röportaj...
90’lı yıllara ‘Kuşum’ şarkısı ve lakabıyla damga vurdu. Yaptığı sahne programlarıyla gece hayatının tam göbeğindeydi ama o hep üç maymunu oynadı. Yeni bir single’la geri dönen Kuşum Aydın yaşadıklarını ilk kez sansürsüzce Hürriyet'ten Hakan GENCE

Yıl: 1990. Yer: Gece hayatının kalbi Etiler, Papyon. Hadi o kapıdan birlikte girelim...

90’lar mı? Türkiye’de fenomenim. Şöhretin bana getirdiği hava, arkadaşlıklar, seks... Tarif edemem. Elton John ve George Michael bile benim kadar şahane yaşamamıştır. Beğendiğim her şeyi elde ediyordum!

Perde arkası? Ahlaksız teklifler, tacizler...
Çook şaşıreceksin! Para dahi teklif edenler var düşün!

Aralarında ünlü erkekler var mı?
Tabii! İşadamları, eşleri... “Yatakta eşimle bizim aramıza gir” diyenler... Ama ben cesaret edemedim. İsmi lazım değil herkesin tanıdığı biri böyle bir teklifi kabul etti. O gece çiftin kocası kalp krizi geçirmiş. Donunu zor toplayıp kaçmış bizimki. Ben korkarım valla. Bütün bunlar bana tek şey öğretti: Kimse göründüğü gibi değil. “Çüş” diyicen ve öyle kalıcen!

YATAĞIMA AYNI ANDA DÖRT KİŞİ GİRDİ 


“Yıllarca aynaların karşısında bu kadar güzellik, bu kadar şaşaa, bu kadar iltifat, al sana dediler, çarpıldım. Aslında estetiğim yok. Sadece dolgu yaptırdım. Ama o dolgular alerji yaptı yüzüm morardı. Hâlâ cezasını çekiyorum”

Siz sütten çıkma ak kaşık mıydınız?
Ben tutucuydum. Aynı anda yatağımın içinde en fazla dört kişi olmuştur. Ama beş kişi asla.

Sahneye çıkarken, belli olmasın diye cinsel organınızı bacağınıza bağladığınız doğru mu?
Bağlamak değil ama itiraf edicem: Saklardım.

Nasıl?
Ee sahnede cinsiyetsiz oluceksin. Düşünsene füzo tayt giyiyordum. Alttan ayağa geçmeliler var ya...


“Hayranı olduğum için Tarkan’a son derece sinir oluyorum. Kıçını yaydı, oturuyor! Beş sene insanları bekletme hakkı yok. İnşallah tutmaz albümü”

Hep feminen bir adam mıydınız?
Fatih, Karagümrük’te büyüdüm. Tutucu bir sülalem vardı. 22 yaşıma kadar hep sakallıydım.

Devreler nerede yandı?
Ormanda! (Gülüyor) Şaka tabii. Üniversiteye girdim, yallah tazyik. Hayatı gördüm, kendimi buldum. Sakalları kestim, içimden o feminenlik, frapanlık çıktı. Bir de bizim sizin gibi internetimiz yoktu. Her şeyi bilmiyorduk. Kendimizi tanımamız 35’li yaşları buldu.

Aile ne yaptı?
Tek çocuğum. Biri güzel sanatlar, diğeri işletme, iki üniversite okudum. Babam son derece ciddi bir adamdı. Beni takım elbiselerle müdür olacak diye beklerken bir sabah taytımla, yüzümde makyajımla gazete manşetlerindeydim. Kalp krizi geçirmesin diye annem gazeteleri babamdan zor saklamış.

Nereye kadar saklayabildi?
Sonunda duydu tabii. Ne kızdı ne de destekledi. Sadece, “Ömrümde bana torun yerine kedi sevdirdin ya helal olsun sana” diye son lafını koydu, öbür dünyaya öyle gitti. Sonra konu yıllarca kapandı ve konuşulmadı. Ben de yatağımı hep gizli tuttum. Herkes merak etti. Öyle de devam etsin istiyorum.

Hadi o gizliliği bozalım... Aşkta cinsiyet ayrımı var mı?
Hiçbir konuda cinsiyet ayrımım yok.

Hiç kadın olmak istediniz mi?
Hayır. Üç ay kadın kılığında şov yapmıştım. Her peruğu kafama taktığımda küfür ettim.

Peki gönlünüzü kaptırdığınız büyük bir aşk oldu mu?
Valla yapacağımı kuliste iki dakika içinde yapıyordum. Vakit yoktu. Ama kapımda yatanlar, ağlayanlar, ayaklarıma kapananlar oldu...

Erkek miydi?
Kuştu Hakancım kuş!

Hayatınıza hiç kadın girdi mi?
Kadınla beraber olmak zor bir şey değil. Çok oldu.

 DEVAMI:
http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hayat/28896167.asp

KAYNAK:HÜRRİYET

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.