Basının kara günü

Basının kara günü
Basın meslek örgütleri gazeteci Ahmet Şık’ın kitabına yönelik operasyonları kınadı.

 
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç 24 Mart basın tarihinin kara günleri arasında şimdiden yerini almış görünüyor. 12 Mart ara rejiminde, sıkıyönetim komutanının sokağa çıkma yasağı koyarak yaptığı yasak kitap arama baskını bu kez, demokratik hukuk devleti olduğunun ısrarla vurgulandığı bir dönemde yapılmıştır. Oysa aynı günün sabahı ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kalkacağı ve gazetecilerin hapis cezasından kurtulacağı ümidiyle Ankara’ya gitmiştik. Toplantı bittikten sonra tam bir hayal kırıklığı yaşadık. Anayasa’nın, Basın Yasası’nın sansürü yasaklayan ve gazetecileri güvence altına aldığı söylenen maddeleri yok sayılmıştı. Basın Yayın Tarihimize, yayınlanmamış kitabın imha edilmesi gibi akıl ve hukuk dışı bir girişimin yaşandığı da eklenmiştir.

Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit Polisin bir kitaba velev ki mahkeme kararına dayanarak da olsa el koyma işlemi, Türkiye gerçekten bir hukuk devleti ise, kendilerinin o işlemden mağdur olduğunu ileri sürenler için üst yargı kurumlarına itiraz hakkı gerektirmektedir. Bu hakkın kullanılmasına meydan vermeyecek davranışlar, yapanları suçlu duruma düşürür.

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin Eğer henüz yayınlanmamış taslak halindeki bu metni suç olarak kabul ederseniz, bu düşünce ve ifade özgürlüğüne vurulmuş en büyük darbe olur. Ülkemiz, sözde ‘demokrasiyi’ korumak için atılan adımlarla tam bir karanlığa sürüklenmektedir. Artık demokrasilerin temel taşı olan düşünce özgürlüğü de yok edilmiştir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.