Biz iyi çocuk değiliz Krala “Çıplaksın” deriz!

Biz iyi çocuk değiliz Krala “Çıplaksın” deriz!

Son dönemde meslektaşlarına yönelik artan soruşturma ve tutuklamalar nedeniyle İstanbul ve Ankara’da sokaklara çıkarak protesto eylemleri yapan gazeteciler, bu kez de İstanbul Esenyurt’ta sokağa çıktılar.

Ödüllü gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın terör örgütü üyesi oldukları iddiasıyla tutuklanmasına tepki gösteren Bağımsız Gazeteciler Platformu üyeleri, Ahmet Şık’ın yazdığı İmamın Ordusu adlı kitabın daha taslak halindeyken imha edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirttiler.

Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda bugün (9 Nisan Cumartesi) gerçekleştirilen basın açıklamasında “Susma sustukça sıra sana gelecek” şeklinde slogan atan gazeteciler, “Biz iyi çocuk değiliz Krala “Çıplaksın” deriz”, “Baskıya, baskına, sansüre hayır”, “Yanana kadar dokunacağız”, “Özgür basın özgür Türkiye” ve “Haberime dokunma” yazan pankart ve dövizler taşıdı.

Basın açıklamasına çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi de destek verdi.

Bağımsız Gazeteciler Platformu dönem sözcüsü Erdal Karasansar, tarafından okunan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

“Basın ve ifade özgürlüğü konusunda öteden beri ciddi sıkıntıların yaşandığı ülkemizde, “düşünme” ve “yazma” eylemi üzerindeki baskılar, içinden geçtiğimiz şu günlerde endişe verici boyutlara ulaşmış durumda.

Gerçekleri halka anlatabilme mücadelesi veren gazetecilerin karşı karşıya kaldığı soruşturma ve tutuklamalar, taslak aşamasındaki basılmamış kitabın gazete büroları ve yayınevlerine yapılan baskınlarla imha edilmesi, bizim açımızdan “bardağı taşıran son damla” olmuştur.

İnsanların bırakın düşünme ve yazma eylemini, telefondan konuşmaktan korkar hale geldiği bir ülkede demokrasiden, özgürlüklerden söz etmek mümkün olamaz. 

Terör örgütü üyesi olmak iddiasıyla tutuklanan meslektaşlarımız Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın şu an demir parmaklıklar ardında bulunmalarını anlamakta zorlanıyoruz!

Anlamıyoruz çünkü; Nedim Şener ve Ahmet Şık, özellikle insan hakları ihlalleri, gözaltında kayıplar, faili meçhul cinayetler gibi konularda ses getiren haber ve fotoğraflarıyla tanınan iki cesur meslektaşımız…

Anlamıyoruz çünkü; Her ikisi de çok sayıda ödül sahibi olan, mesleğimizin bu saygın iki üyesinin terör örgütü üyesi olma iddiasıyla tutuklanması anlaşılır bir şey değil…

BAĞIMSIZ GAZETECİLER PLATFORMU olarak bizler;

Gizli kapılar ardında saklı tutulmaya çalışılan “Gerçeği”, geniş kitlelere duyurduğu için her türlü tehdit ve baskıyla mücadele eden gazetecilerin, özel kanunlarla korunması gerekirken, bu tür gözaltılar ve tutuklamalarla kıskaç altına alınmasını, gözdağı verilmesini kabul etmiyoruz…

Halk için halka haber veren, araştıran, soran ve eleştiren gazetecilerin karşılaştığı engellerin kaldırılmasını istiyoruz…

Özgürce düşünebilmek, özgürce yazabilmek için, gazeteciler üzerinde yaratılan baskı, korku ve sindirme ortamını ortadan kaldıracak demokratik adımların atılmasını, ceza yasalarında köklü değişikliklerin acilen yapılmasını bekliyoruz…

Aksi takdirde, yaratılan bu korku ortamında ne basın özgürlüğü kalır, ne de halkın gerçekleri öğrenme hakkı…”