Gazeteci tutuklamasına gazetecilerden protesto
Yayınlanma:
'İmamın Orduları' adlı kitabın basılmadan toplatılması, Antalya'da gazetecilerin katıldığı yürüyüşle protesto edildi.
GAZETECİLER Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tutuklanmaları ile 'İmamın Orduları' adlı kitabın basılmadan toplatılması, Antalya'da gazetecilerin katıldığı yürüyüşle protesto edildi.
Gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın Ergenekon örgütüne üye olma suçlamasıyla tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmesi, Ahmet Şık’ın 'İmamın Orduları' adlı kitabının toplatılması, Antalya’da Çağdaş Gazeteciler Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği, KESK, DİSK, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin organize ettiği yürüyüş ile protesto edildi. Ahmet Şık'ın annesi Fatma Şık ve ağabeyi Akdeniz Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd.Doç.Dr. Bülent Şık’ın yanı sıra 300’e yakın gazeteci, sendikacı ve çeşitli meslek gruplarından kişinin katıldığı yürüyüş, Üç Kapılar’da başlayıp tramvay yolu üzerinden Kalekapısı’na kadar sürdü.
“Ahmet çıkacak yine yazacak”, “Ahmet Nedim onurumuzdur”, “Özgür basın susturulamaz”, “Çeteler dışarıda gazeteciler içeride” gibi sloganların yanı sıra, Ak Parti iktidarını eleştiren sloganlar atan yürüyüş grubu, “Özgür basın demokratik Türkiye”, ”Dokunan Yanar Biz de Yanarız” yazılı döviz ve pankartlar da taşındı.
Kalekapısı’nda grup adına açıklamada bulunan Çağdaş Gazeteciler Derneği Antalya Şube Başkanı Bünyamin Tokmak, yürüyüşe destek veren 40’ın üzerinde demokratik kitle örgütü, siyasi parti gibi gruplara teşekkür etti. Basın özgürlüğü konusunun sadece gazetecileri ilgilendiren bir konu olmadığını belirten Bünyamin Tokmak, “O nedenle toplumun her kesiminden geldiler. Anne yüreği, annesi ve ağabeyi de bizimle oldu” dedi. "Yaratılmak istenilen polis devletiyle farklı kesimlerde ortaya çıkan korkuyu istisnaileştirme çabalarının gerçeği yansıtmadığı bir kez daha görülmüştür" diyen Tokmak, şunları söyledi:
“Yıllardır eşitlik, özgürlük talepleriyle demokratik bir yaşamı savunan tüm muhalif kesimlere yönelen bu baskı ve susturma operasyonları, bu kez en çarpıcı haliyle karşımıza çıkmıştır. Bu sebepledir ki Ahmet Şık’ın kişiliğinde düşünce ve ifade özgürlüğüne, yayın özgürlüğüne yönelen resmi şiddeti istisnai bir durum olarak görmek yapılabilecek en büyük hatadır. Radikal Gazetesi’ne polis baskını yapılması basın ve düşünce özgürlüğünün açık ihlalidir. Aynı zamanda polis devleti uygulamalarından birisidir. Bizler düşünceye, ifadeye yönelen bu otoriter politikaları, her türlü yok sayma ve yok etme politikalarını kınıyoruz. Bu baskı ve korku kültürüne karşı eşitlik ve özgürlük taleplerinden vazgeçmeyerek demokratik bir yaşam talebimizi daha güçlü dillendirmeye devam edeceğiz.”
Ahmet Şık’ın yürüyüşe katılan annesi Fatma Şık ise “Ne mutlu, böyle bir çocuğum olması ile gurur duyuyorum. İmamın orduları gitsin Amerika’daki imamı korusun. Burada korunmaya ihtiyacımız yok. Biz Türküz, Türk milletiyiz. Cumhuriyet çocuğuyuz” diye konuştu.
Gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın Ergenekon örgütüne üye olma suçlamasıyla tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmesi, Ahmet Şık’ın 'İmamın Orduları' adlı kitabının toplatılması, Antalya’da Çağdaş Gazeteciler Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği, KESK, DİSK, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin organize ettiği yürüyüş ile protesto edildi. Ahmet Şık'ın annesi Fatma Şık ve ağabeyi Akdeniz Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd.Doç.Dr. Bülent Şık’ın yanı sıra 300’e yakın gazeteci, sendikacı ve çeşitli meslek gruplarından kişinin katıldığı yürüyüş, Üç Kapılar’da başlayıp tramvay yolu üzerinden Kalekapısı’na kadar sürdü.
“Ahmet çıkacak yine yazacak”, “Ahmet Nedim onurumuzdur”, “Özgür basın susturulamaz”, “Çeteler dışarıda gazeteciler içeride” gibi sloganların yanı sıra, Ak Parti iktidarını eleştiren sloganlar atan yürüyüş grubu, “Özgür basın demokratik Türkiye”, ”Dokunan Yanar Biz de Yanarız” yazılı döviz ve pankartlar da taşındı.
Kalekapısı’nda grup adına açıklamada bulunan Çağdaş Gazeteciler Derneği Antalya Şube Başkanı Bünyamin Tokmak, yürüyüşe destek veren 40’ın üzerinde demokratik kitle örgütü, siyasi parti gibi gruplara teşekkür etti. Basın özgürlüğü konusunun sadece gazetecileri ilgilendiren bir konu olmadığını belirten Bünyamin Tokmak, “O nedenle toplumun her kesiminden geldiler. Anne yüreği, annesi ve ağabeyi de bizimle oldu” dedi. "Yaratılmak istenilen polis devletiyle farklı kesimlerde ortaya çıkan korkuyu istisnaileştirme çabalarının gerçeği yansıtmadığı bir kez daha görülmüştür" diyen Tokmak, şunları söyledi:
“Yıllardır eşitlik, özgürlük talepleriyle demokratik bir yaşamı savunan tüm muhalif kesimlere yönelen bu baskı ve susturma operasyonları, bu kez en çarpıcı haliyle karşımıza çıkmıştır. Bu sebepledir ki Ahmet Şık’ın kişiliğinde düşünce ve ifade özgürlüğüne, yayın özgürlüğüne yönelen resmi şiddeti istisnai bir durum olarak görmek yapılabilecek en büyük hatadır. Radikal Gazetesi’ne polis baskını yapılması basın ve düşünce özgürlüğünün açık ihlalidir. Aynı zamanda polis devleti uygulamalarından birisidir. Bizler düşünceye, ifadeye yönelen bu otoriter politikaları, her türlü yok sayma ve yok etme politikalarını kınıyoruz. Bu baskı ve korku kültürüne karşı eşitlik ve özgürlük taleplerinden vazgeçmeyerek demokratik bir yaşam talebimizi daha güçlü dillendirmeye devam edeceğiz.”
Ahmet Şık’ın yürüyüşe katılan annesi Fatma Şık ise “Ne mutlu, böyle bir çocuğum olması ile gurur duyuyorum. İmamın orduları gitsin Amerika’daki imamı korusun. Burada korunmaya ihtiyacımız yok. Biz Türküz, Türk milletiyiz. Cumhuriyet çocuğuyuz” diye konuştu.
Medya
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.