Hulki Cevizoğlu, Adliye'den ayrıldı
'Bir arkadaş işletiyor zannettim'
Adliye girişinde basın mensuplarına açıklama yapan Cevizoğlu, İstanbul Terörle Şube Müdürlüğünden telefonla aranarak, ifade vermek üzere bugün saat 09.00'da savcılıkta olmasının istendiğini söyledi. Bunun için Ankara'dan geldiğini belirten Cevizoğlu, ''Normalde CMK'nın 145. maddesine göre 'yazılı tebligat yapılmalı, tebligatta gerekçesi açıklanmalı, kişiler öyle çağırılmalı' deniyor. Sanıyorum işlemler daha çabuk olsun diye bu yola başvuruluyor'' dedi.
Hulki Cevizoğlu, şöyle konuştu: ''Bizim için fark etmez. Gazetelerde, televizyonlarda, gördüğümüz kadarıyla misyonerlikle ilgili sorular sorulacağı yazıyordu. Bizim de bu konuda yaptığımız çok program vardı. Muhtemelen öyledir, bilmiyoruz. Önce İstanbul Terörden arandığımda, bir arkadaş işletiyor zannettim, şaşırdım. 'Bu işlerle ne işimiz olur?' dedim. 2-3 gün önce de telefonuma bir mesaj gelmişti, 'Sizi arayarak kendisini polis olarak tanıtanlara inanmayın' diye. 'Şüpheli miyim, tanık mıyım?' diye sordum. 'Şüpheli sıfatıyla' dedi. Bugüne kadar şüphelenecek bir şeyimiz yoktu. Bundan sonra neyimizden şüphelenildi? Bağımsız milletvekili adayı olduk, ondan mı şüpheli olduk bilemiyorum.''
Açıklamasının ardından Cevizoğlu, Ergenekon soruşturmasını yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız'ın bulunduğu kata çıktı.
Cevizoğlu, Adliye'den ayrıldı
Ergenekon soruşturması kapsamında ifadesi alınan Gazeteci-Yazar Hulki Cevizoğlu, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nden ayrıldı. Soruşturmayı yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından ifadesi alınan Cevizoğlu, basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptıktan sonra ayrıldı. Cevizoğlu, adliyede yaklaşık 5 saat kaldı.
'Soruşturma devam ediyor'
Soruşturmayı yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından ifadesi alındıktan sonra Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nden ayrılan Cevizoğlu, basın mensuplarına bir açıklama yaptı. Cevizoğlu, ''Umarım bu açıklamalarım bana geniş bir ambargo alan Türk medyasında da yayınlanır. 36 kitap yazmış ve 700 canlı yayına imza atmış 30 yıllık bir gazeteci olarak, yaptığımız pek çok konuda Türk medyasının bize açık olmasını beklerdik. Önce o eleştirimi yapayım'' dedi.
Savcılıkta kendisine yaptığı programlarla ilgili sorular sorulduğunu ve ''Ergenekon terör örgütü'' denilen soruşturmayla ilgili bir araştırma yapıldığını aktaran Cevizoğlu, şöyle konuştu: ''Bana da Ergenekon şüphelisi olarak sorular yöneltti sayın Cumhuriyet Savcısı Kansız. Biz de bildiğimiz her şeyi, dürüstlük ve açıklıkla, bugüne kadar yaptığımız gibi açıkladık. Alınan kararın sonucu şudur; hakkımızda 38 sayfalık bir ifade tutanağını imzalamış oldum. Benim cevaplarım genellikle çok kısaydı. Çünkü gerçekler, kısa, açık ve net oluyor. Sayın savcının şu andaki verdiği karar şudur. Soruşturma devam ediyor. İddianamede yer alıp almayacağım henüz belli değil. Ancak benim hakkımda herhangi bir adli tedbire gerek görmediğine karar verdi. Herhangi bir yasaklamaya gerek olmadığına karar verdi. Tutuklama isteminde bulunmadı. Tutuklamayla ilgili mahkemeye sevke gerek olmadığını söyledi.''
Savcılık makamında kendisine ''çok güzel çaylar ikram edildiğini'' ve gazeteci olarak çaya çok meraklı olduğunu anlatan Cevizoğlu, ''Çok kaliteli çayları var ama umarım hiç biriniz burada bu çayı içmek durumunda kalmazsınız. Ancak dost olarak gelirsiniz. Ben çaylar için de teşekkür ediyorum sayın savcıya'' diye konuştu. Gazetecilerin, ''Size neler soruldu?'' sorusuna karşılık, ''Pek çok soru vardı, konu vardı. Soruşturmanın gizliliği nedeniyle bunları açıklamamamız gerekiyor. Ben de o bilinçteyim doğrusu. Hemen her konuda 700 program yapmışız Ceviz Kabuğu olarak. Hemen her konuya değinilmişti. Misyonerlikle ilgili yaptığım programlar ağırlıktaydı. Onu söyleyebilirim, daha da ayrıntıya giremem'' dedi.
''Kaç soru soruldu?'' sorusunu da Cevizoğlu, ''Şöyle bir espri oldu. Sorgulamanın bir bölümünde ben sayın savcıya, '80 soru oldu mu?' diye sordum. 80 soru aklımda şöyle kalmıştı. Genellikle burada ifade veren insanlar 80 soru, işte 'Şu kadar soruya yanıt verdik' diyordu. Soru adedi belli değil, onu sayacağım şimdi tutanaktan. Ama 38 sayfa tuttu tamamı'' şeklinde yanıtladı. Yeni bir televizyon kanalında programa başlayacağını ve o programda bağımsız milletvekili adayı olarak bağımsız insanların görüşünü alacağını ifade eden Cevizoğlu, ''Telefon dinlenmesiyle ilgili sorular var mıydı?'' sorusuna karşılık da şunları söyledi: ''Şunu söyleyebilirim, benim telefonlarımın dinlenmesi ve onların deşifresiyle ilgili önüme bir şey çıkmadı. Ancak başka insanların kendi kendilerine gelin güvey olduğu bazı şeyler gördüm. O da onları bağlayan bir şey. Yani benim şimdi sizler hakkında şurada gidip de Ahmet'e, Mehmet'e 'şöyle şöyle' demem sizi ne kadar bağlamazsa, ona benzer işlerdi. Benimle ilgili, 'Doğrudan şunu yaptın, şöyle bir suçun var' gibi ima olmadı.''
''Zirve Yayınevi cinayetiyle ilgili soru sorulup sorulmadığı'' sorusuna da söz konusu cinayetin de soruşturma kapsamında olduğu bilgisini veren Cevizoğlu, ''Ergenekon sanıklarını tanıyıp tanımadığınız yönünde sorular soruldu mu?'' sorusuna karşılık da ''O ayrıntıya girmeyeyim. Örneğin Tuncay Özkan şu anda tutuklu. O da İstanbul'da milletvekili adayı bağımsız olarak. Tuncay Özkan ile biz Kanaltürk'te beraber çalışmıştık. Ben orada program yapıyordum, o da kanalın sahibiydi'' dedi. Gazeteci-yazar Hulki Cevizoğlu, daha sonra adliyeden ayrıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.