20.9’a kadar saymayı biliyor

Erdoğan, dün Hatay ve Eskişehir mitinglerinde özetle şöyle konuştu:

Gözünüz Suriye’de

Bugünlerde, gözünüzün, kulağınızın, gönlünüzün komşumuz Suriye’de, oradaki kardeşlerimizde olduğunu biliyorum. Orada yere düşen her bir canla, sizin de canınızdan can koptuğunu biliyorum. Suriye’de ölümlerin durması, hak ve özgürlüklerin en geniş manada teslim edilmesi için samimi bir çaba içindeyiz.

Esad’la bizzat görüştüm

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la sık sık görüşüyor, tavsiyelerimizi, önerilerimizi kendisine iletiyoruz. Kendisiyle en son dün (önceki gün) görüştüm. Yaşanan olaylardan duyduğumuz kaygıyı, sıkıntıyı, acıyı kendisine bizzat ilettim. Suriyeli kardeşimin acısı, bizim acımızdır. Bu acı dayanılmaz hale gelmeden, barışın, huzurun, istikrarın Suriye’ye egemen olmasını gönülden arzuluyoruz.

Katil Mladiç yargılanmalı

Toplu katliam yapan, soykırım girişiminde bulunan, azılı katil Ratko Mladiç yakalandı. Elbette giden masum canlar geri gelmiyor. Ama bu azılı katilin yakalanmış olması, yüreğimizdeki acıyı bir nebze olsun hafifletiyor. Bosna-Hersek’te, Balkanlar’da, bu tür katillerin bir daha cesaret bulamaması için Ratko Mladiç’in, Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılanıp, derhal cezalandırılmasını arzu ediyoruz.

Sen Hatay’a kaç kez gittin

MHP Genel Başkanı’nın, bir dış politika vizyonunun, bir dış politika muhayyilesinin olmadığı ortada. Kendisine, Şam’a Beyrut’a, Amman’a, Kahire’ye, Bağdat’a kaç kere gittin diye sormuyorum. Hatta, Bişkek’e, Bakü’ye, Gümülcine’ye, Taşkent’e, gurbetçilerimizin yaşadığı Düsseldorf’a, Strasbourg’a kaç kere gittin diye de sormuyorum. Bunlardan vazgeçtim, Sayın Bahçeli, Allah aşkına siz, şu Hatay’a kaç kere geldiniz?

Sadece İsrail’e selam çaktı

Bir yıldır Genel Başkan (Kılıçdaroğlu). Şu ana kadar, İsrail’e selam çakmak dışında dış politika adına hiçbir girişimi, hiçbir adımı yok. İsrail medyasında çıkıyor, Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanını eleştiriyor. Gidiyor, İngiltere’de, ‘Ben olsam Mavi Marmara’nın yola çıkmasına izin vermezdim. Bizim iktidarımızda İsrail’le ilişkiler düzelecek’ diyor. CHP’nin dış politika vizyonu işte bu kadar.CHP’nin dış politika ufku, Tel Aviv’den öteye geçmez, geçemez. Gazze’yi bilmezler, Kudüs’ü tanımazlar, Refah Sınır Kapısı deseniz, Cilvegözü Sınır Kapısının yanında zannederler.

Baykal’ı geçerse ‘başarı’ sayacak

Muhalefete çağrı yaptım, ‘AK Parti birinci parti olamazsa partinin genel başkanlığından çekilirim’ dedim. Sayın Kılıçdaroğlu ve parti liderlerine ‘siz de çekilir misiniz’ dedim. Eyüp Sultan’dan cevap verdi, ‘oyların azalırsa çekilir misin’ diyor. Kılıçdaroğlu sen biraz daha siyaset okulunda okumalısın. CHP iktidara değil hâlâ muhalefete talip. Hedefi iktidar değil. 22 Temmuz’daki 20.9’luk oy oranının yakalamaya çalışıyorlar. Sayın Baykal’ın oy oranı üzerine biraz koyabilirse kendini başarılı sayacak. Hesap uzmanı ya yüzde 40’a 50’ye çıkamıyor. Bu 20.9’a kadar saymayı biliyor.

Bu, 1940 model CHP

Dün (önceki gün) enteresan bir şey oldu. Bu bayanı herkes tanır (Nur Serter). Başörtülü kızlar iyi tanır. Üniversitede rektör yardımcısı iken insanlık dışı uygulamayı başlatan faşist baskı uygulayan hanım. Televizyonda, ‘27 Mayıs darbesi toplumun birçok kesiminde ferahlık duygusu uyandırdı. Bunu kabul etmeyen varsa Demokrat Parti ile ilgisi vardır’ diyor. Şimdi bu hanım milletvekili adayı. Ey bay Kemal, bu mu yeni CHP? Siz idamların yapıldığı zamanı bayram ilan ettiniz. Bunun neresi bayram, bu mu CHP? Bu 1940 model CHP.

Elmaşekeri dağıtıyor

CHP’nin ikinci milli şefi, bu profesörün bu sözleri için ne söylüyor? Çünkü o hanım, ‘Kızlar gitsin Suudi Arabistan’da okusun’ diyen zihniyetle aynı doğrultuda. Bay Kemal elmaşekeri dağıtıyor. Arkadaki kafa aynı kafa.