“Aç Tavuk-Tok Tavuk-Arpa” tartışması

İBB Meclisinde Referandum tartışması yaşandı. CHP’li Hüseyin Sağ gündem dışı konuşmasında AKP’nin İstanbul’u kaybettiğinin nedenlerini sıralarken, Sağ’a cevap veren AKP Grupbaşkanvekili Temel Başalan: “Aç tavuk kendini mısır ambarında zanneder” dedi. CHP Grupbaşkanvekili Ertuğrul Gülsever de AKP Grupbaşkanvekili Başalan’a cevap verdi: “Tok tavuklar da kendini o ambarın sahibi olarak görmeye devam ederlerse bir süre sonra ne durumda olacaklarını kendileri de hayret ederler” dedi. Bağımsız Meclis Üyesi Hüseyin Avni Sipahi de AKP’li Başalan’a cevap vererek: “Aç tavuk kendini mısır ambarında zanneder” demesi doğru bir cümle olmadığı gibi İBB de Arpalık değildir” dedi. CHP Grup Sözcüsü Çoşkun Tanış da: “aç tavuk” metaforu çok talihsiz bir sözdür ve hiç hoş değildir, doğruda değildir. Kaldı ki YSK Başkanı bile açıklama yaparken Gayri Resmi sonuçlardan bahsetti. Ama Hukukçu olan AKP Grup Başkan Vekili biraz sabretmeli” dedi.

CHP İBB Meclis Üyesi Hüseyin Sağ 16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleşen Referandumun İstanbul değerlendirmesi İBB Meclis toplantısında gündem dışı bir konuşma yaparak gerçekleştirdi. AKP’nin İstanbul da kaybetmesinin faturasını Topbaş’a keseceğini iddia eden CHP’li Sağ, AKP İBB Meclis Grubunun ve Başkan Topbaş’ın İstanbul’da hiç bir planlama ilkesine dikkat etmeden önemsemeden “ben yaptım oldu” zihniyeti ile yönetildiğini ve CHP’nin tüm olumlu eleştirilerine ve uyarılarına kulak tıkandığını ve neticesinde İstanbul kentinin İmar rantı ile çökertildiğine dikkat çekerek, “Keşke eleştirilere kulak verseydiniz bu kent çökmeseydi, neticede kaybeden siz oldunuz. Benden söylemesi, bundan sonra halka soracaksın “halk bana güveniyor ben yaptım oldu” demeyeceksin, gerçekten demokrat olacaksın. Aslında gezi direnişinde işi yakalamıştın “otobüs durağının yeri dahi değiştirilirken bile halka soracağım” demiştin yarından başlayarak bu çizgiye gel” diyerek Başkan Kadir Topbaş’a tavsiyede bulundu.

CHP’li Hüseyin Sağ’ın gündem dışı konuşmasına cevap verme gereği duyan AKP Grupbaşkanvekili Temel: “Hüseyin Sağ bu tarihi zafere rağmen kendisini galip gibi hissediyor “Aç tavuk kendini mısır ambarında zanneder” misali, Hüseyin Bey de kaybettikleri referandumu kendince zafer olarak görüyor. Bu bir seçim değildir” dedi.

CHP Grupbaşkanvekili Ertuğrul Gülsever: “Tok tavuklar da kendini o ambarın sahibi olarak görmeye devam ederlerse bir süre sonra ne durumda olacaklarını kendileri de hayret ederler”

CHP Grup Başkanvekili Ertuğrul Gülsever ise “Bu ülkenin yarısına yakını böyle bir teklifi reddettiğini göstermiştir. İktidarın bunu dikkate alması ve bundan sonraki adımlarını ona göre ayarlaması gerekir. Bu dilleri kullanırken asla tasvip etmediğim ve son derece yakışıksız bulduğum 'aç tavuk' misali sözleri terk etmelidir. Aç tavuk kendini buğday ambarında zanneder; tersinden bakarsak tok tavuklar da kendini o ambarın sahibi olarak görmeye devam ederlerse bir süre sonra ne durumda olacaklarını kendileri de hayret ederler. Biz 20 yılı aşkın süredir iktidar olmayan ama demokrasi mücadelesini sonuna kadar yürütmeye çalışan erdemli insanlarız. Biz açlığa antremanlı ve tahammüllüyüz; kendini tok zannedenler düşünsün. Eğer yüzde 52 hayır çıksaydı YSK aynı kararlılığı gösterecek miydi? Biz neyin ne olduğunu görebilecek kadar akıllı ve zeki insanlarız. Onun için bu tartışmaları yargıya bırakmanın önemi var. Hepimiz itidalli olalım, hiç kimsen kendisine bir zafer sarhoşluğu çıkarmasın. Aşağılayıcı bir dil de kullanmayalım” şeklinde konuştu.

CHP Grup Sözcüsü Tanış: “aç tavuk” metaforu çok talihsiz bir sözdür ve hiç hoş değildir, doğruda değildir. YSK Başkanı bile açıklama yaparken Gayri Resmi sonuçlardan bahsetti. Ama Hukukçu olan AKP Grup Başkan Vekili biraz sabretmeli”

Yeni dönemde CHP Grup Sözcüsü olarak göreve başlayan Çoşkun Tanış da AKP Grupbaşkanvekili Temel Başalan’ın sözlerine karşılık yaptığı kısa değerlendirmede şunları söyledi: “Sayın Grup Başkan Vekilim gerekli açıklamayı yaptı ama bu “aç tavuk” metaforu çok talihsiz bir sözdür ve hiç hoş değildir, doğruda değildir. Doğru budur; Büyükşehir Belediyesi dahil İstanbul’da 20 yıldır yönettiğiniz Belediyelerde de 2-3 puan geride kaldınız. İstanbul’da sizin yönettiğiniz Belediyelerin durumu ve halkın referandumda koyduğu irade ortadadır. Yine Sayın AKP Grup Başkan Vekili Hukukçudur. YSK Başkanı bile açıklama yaparken Gayri Resmi sonuçlardan bahsetti. Bekleyelim 3 gün itiraz süresi var. Tabiî ki çıkan sonuç vatanımız milletimiz için hayırlı olsun isteriz" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi 2017 yılı Nisan ayı Meclis toplantılarında Kadıköy Belediyesi ve İBB Meclisi CHP Üyesi Hüseyin Sağ’ın Mecliste gerçekleştirdiği gündem dışı konuşması:

16 Nisan 2017 tarihli Referandumda AKP 15 yıldır ilk kez İstanbul'da kaybetti, her yerde yazıldı-çizildi fatura da AK Partililer tarafından Topbaş'a kesildi. Burada yıllardır söylediklerimize kulak vermediniz kadim şehre hiç bir planlama ilkesine dikkat etmeden önemsemeden “ben yaptım oldu” zihniyeti ile yönettiniz, keşke eleştirilere kulak verseydiniz bu kent çökmeseydi neticede kaybeden siz oldunuz. İyi de oldu. İnsanlık bende kalsın, ben yine İstanbul'un neden kaybedildiğini Topbaş’ın neler yapmaması gerektiğini anlatmak istiyorum. İstanbul halkının emanet ettiği şehre yapılan haksız uygulamalardan örnekler vermek istiyorum;

33 milyonluk arsayı İstanbul halkının parasını çar çur ederek ardından “İstanbul halkı beni üç dönemdir seçiyor bana güveniyor” diyerek 430 MİLYONA satın almayacaksın.

FETÖ’den tutuklu damadının koru Florya’daki projesinden 5 daire almayacak, damada özel alt geçit ismi, Vadi İstanbul’a özel havaray hattı izni vermeyeceksin.

Referandum sürecinde İBB Başkanı olarak CHP’nin iktidar olduğu ilçelerde evet deyin buraya Metro getireceğim demeyeceksin. (Çatalca, Ataşehir)

İş adamlarına villanın yanında arsa satın aldırıp “al gülüm ver gülüm” diyerek kaçak yapısını yasal hale getirmeyeceksin, İBB’ye iş adamı tarafından tehdit mektubu bıraktırmayacaksın, sonrada hiç bir şey yokmuş gibi davranmayacaksın.

Bir kısım meclis üyelerine AKP İl Yöneticilerine İBB’den ya da AKP’li İlçe Belediyelerden milyonlarca liralık ihaleler vermeyeceksin.

Parsel bazında plan değişiklikleri yaparak birilerini zengin etmeyeceksin.

3 yılda meclis genel kuruluna, deprem komisyonuna 29 imar değişiklikleri ile ilgili 5000 yakın dosya göndermeyeceksin.

Protokolle kaçak AVM’leri yasal hale getirmeyeceksin.

Parsel bazında plan değişiklikleri ile ilgili kalem oynatmayacaksın, dikey mimari ile İstanbul un siluetini katletmeyeceksin.

Parsel bazında plan değişikliklerine dava açan yaklaşık 1000 yakın red oyu veren mecliste olumsuz görüş bildiren üyeleri dikkate alacaksın.

3 katlı binanın yanına imar şartlarını değiştirerek yandaşa gökdelen yaptırmayacaksın.

Zeytinburnu’na kuleleri yaptırıp, sonra yıkım kararı aldırıp, daha sonra sahibine İBB’den protokol yetkisi alarak fatih’de imam hatip lisesi yaptırmayacaksın.

Akşam yatıp sabah kalkıp Kabataş’a Martı kondurmayacaksın.

Haliç’e tarihi yarımadaya yakışmayan Topbaş köprüsü yaptırmayacaksın.

Eski Fettullah Gülen şimdi FETÖ’nun eğitim sağlık tesislerine parsel bazında plan değişiklikleri ile güçlenmesine yol açmayacaksın, sonrada FETÖ olunca plan değişiklikleri ile aynı yerleri yeşil alan yapmayacaksın, yemezler.

Neymiş, belediye meclisinin konusu % 85 imar planı değişiklikleri olmayacakmış.

Dikey mimari ile rezidans sevdası ile çocukları çimenden uzaklaştırmayacaksın, kat bahçeleri sevdasından vazgeçeceksin.

Plan notları ile 10.000 m2 arsaya 140 bin m2 inşaat yaptırmayacaksın.

Açıkta duran toprak altında olmayan katlara bodrum katı demeyeceksin.

Arsanın en yüksek noktasından kot alarak müteahhitleri zengin etmeyeceksin, kot oyunu yapmayacaksın.

Sadece beton, demir yığınlarında oluşan çirkin yapılar, Sadece kar, rant, kazanç odaklı bir anlayışla şehir inşası gerçekleştirmeyeceksin.

İstanbul’u, gökdelenleri ile Avrupada birinci dünyada 22 sıraya getirmeyeceksin.

Her şey parmak hesabı değilmiş; Yandaş vakıf ve derneklere, katalog dernek ve vakıflara, parsel bazında plan değişiklikleri ile yurt binası özel sosyal kültürel tesis alanları yapılmasının yolunu açmayacaksın.

Yandaş vakıf ve derneklere protokol yaparak kiralarını ödeyip bina vermeyeceksin.

Sayısız ibadet alanı plan değişikliği ile Cami yapıp, Cemevlerinede özel sosyal kültürel tesis alanı demeyeceksin.

Dikey mimari ile Allah’ın verdiği rüzgârı ve güneşi kesmeyeceksin.

Eğitim tesisi, sağlık alanı, kamu donatı alanlarını özel eğitim, özel sağlık yapmayacaksın.

Olumsuz kurum ve kuruluş görüşlerine rağmen parmak hesabı ile plan değişikliği yapmayacaksın.

Milyonlarca lira ödeyerek satın aldığın metrobüsleri garajlarda kedi evi olarak kullanmayacaksın.

Benden söylemesi, bundan sonra halka soracaksın “halk bana güveniyor ben yaptım oldu” demeyeceksin, gerçekten demokrat olacaksın.

Aslında gezi direnişinde işi yakalamıştın “otobüs durağının yeri dahi değiştirilirken bile halka soracağım” demiştin yarından başlayarak bu çizgiye gel. Teşekkürler