Bahçeli İzmir'de konuştu
Bahçeli, partisince Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen mitingde, İzmir'den yükselen milli şuurun Anadolu'nun her köşesinde yankı bulacağını, bu ruhun Malazgirt, Çanakkale, Dumlupınar, Misak-ı Milli, 19 Mayıs, 9 Eylül ruhu olduğunu belirtti.
Seçime çok az süre kaldığını, Türkiye'nin bu seçimlerde demokrasi sınavından geçeceğini kaydeden Bahçeli, “Nasıl bir Türkiye'de yaşayacağınızı sizler belirleyeceksiniz. Bu itibarla sandığa sahip çıkın. Türkiye'nin daha fazla dayanacak gücü kalmamıştır. AKP'nin pisliklerini temizlemek, viraneye çevirdiği toplum ve devlet hayatını tedavi etmek için çaba sarf etmek gerekir” diye konuştu.
Bahçeli, Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma “dur” demek gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye, AKP'nin dokuzuncu yılına giren yıkım döneminin, her alanındaki tahribatın ağırlaştığı, aziz milletimizin çok ağır ekonomik ve sosyal sorunların altında ezildiği, karanlığın egemen olduğu bir bunalım ortamında genel seçime gidiyor. Türkiye'yi yangın yerine çeviren, güvenlikten dış politikaya, milli birlikten sosyal birliğe her alanda Türkiye'ye çok ağır sorun ve krizler yaşatan bu şaibeli yönetimden seçim sandığı yoluyla kurtulmaya sadece 5 gün kalmıştır. Varlığımızı ve geleceğimizi tehdit eden kör karanlık bir uçurumun kenarına sürüklenmek istenen Türkiye bugün tarihi bir kavşak noktasına gelmiştir. 12 Haziran 2011 seçimleri bu bakımdan cumhuriyet tarihinin en hayati seçimi olacaktır.”
“TARİHİ BİR SEÇİM”
Vatandaşların 5 gün sonra vicdanı ile baş başa kalacağını, kanunsuzlukla, adalet ve yoksullukla, onurlu bir yaşam arasında seçim yapacağını söyleyen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye 9 yıla yakın bir süredir ahlaki, hukuki ve vicdani ölçü ve kayıt tanımayan, ilkesi ve iradesi, Türkiye heyecanı olmayan, Türkiye'nin gerçek gündeminden kopmuş, Türk milletinin sıkıntılarına sırtını dönmüş, yolsuzluk batağına saplanmış, dokunulmazlık zırhının arkasına saklanmış, cepheleşmeden medet uman etnik bölücülerin taleplerine sahip çıkan, şahsi ikbal ve hesapları peşinde koşan, ehliyetsiz, kifayetsiz iktidar tarafından yönetilmektedir.
Başbakanının siyasi sicili lekelidir. AKP yönetiminin icraat bilançosu karanlık bir yıkım bilançosudur. Cepheleşme, kamplaşma ve sosyal gerginliktir. Yolsuzluk, soygun ve talandır. Milli değerlerin aşağılanmasıdır. Etnik temelde ayrışma ve çatışma ve bölünmedir. Dış politikada teslimiyet, güvenlikte zafiyettir. Başbakan Erdoğan ve AKP'nin yalandan oluşan siyasi sermayesi artık tükenmiştir.”
Bahçeli, “AKP iktidarı döneminin yolsuzluk, yıkım, yozlaşma ve yağma dönemi olarak siyasi tarihin karanlık sayfalarında yerini aldığını, komplo tezgah ve ayrışma dönemi olarak hatırlanacağını” savunarak, şöyle devam etti:
“Bu gerçeklerin farkında olan Başbakan Erdoğan, AKP'nin topyekun yıkım döneminin faturasını üstünden atmak için çaresizce çırpınmaktır. 1001 surat siyasetçi olarak sahneye çıkan Başbakan, bu amaçla sürekli sahte gündem yaratmak peşinde koşmakta, sanal malzemeler üretmekte, yalan ve riyadan medet ummakta. Hukuk ve kanun dışı yol ve yönteme başvurmaktan çekinmemektedir. Hezeyandan hezeyana koşan Başbakan seçim ortamını germekte, darbe edebiyatı ile sahte demokrasi kahramanlığı yapmakta, kendisini acındırmaktadır.”
AKP İLE GEÇEN YILLARIN FATURASI AĞIR OLDU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim sürecinde devletin bütün imkanlarını siyasi amaçlarla sonuna kadar kullandığını iddia eden Bahçeli, şunları kaydetti:
“Hepiniz yaşadınız ve şahitsiniz AKP ile geçen yılların faturası ağır oldu. Milletimizin her ferdi tahribattan payını aldı. İmralı'da yatan terörist başı ile müzakere yapıldı. İmralı canisinin 12 Haziran'dan sonra serbest kalacağı iddiaları gündeme oturdu. Başbakan Erdoğan, İzmir'den sana sesleniyorum, eğer tekrar bir iktidar şansın olursa İmralı canisini serbest bırakacak mısın? Sana oynayacağın senaryo metnini veren küresel destekçilerine böyle bir söz verdin mi? Bunu açıkla, şerefin, haysiyetin varsa bu sorulara cevap ver. Kimlerle pazarlıklar yaptığını hangi vaatleri verdiğini anlat. Türk Devletini kimlere peşkeş çektiğini, itibarını nasıl ayaklar altına aldığını itiraf et. Yeni anayasa ile ilgili kimlere ne umutlar verdiğini söyle. Başbakan Erdoğan karanlık hesaplarını kapatmak maksadıyla sürekli MHP'ye iftira atmaktadır. Çünkü bizden korkmaktadır. Bizden çekinmektedir. Güçlenmemizi hazmedememektedir.”
TÜRK MİLLETİ İLERİ DEMOKRASİ İLE AYRIŞMANIN EŞİĞİNE GELDİYSE VEBALİ RECEP Tayyip Erdoğan'INDIR”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türk milleti ileri demokrasi ile ayrışmanın eşiğine geldiyse vebali Recep Tayyip Erdoğan'ındır” dedi.
Bahçeli, partisince Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen mitingde, “Türkiye'nin bugün bölünmenin karanlık uçurumuna geldiğini” savundu.
AK Partinin tekrar iktidara gelmesinin telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açacağını ileri süren Bahçeli şöyle konuştu:
“Buna engel olmak en önemli vatani görevimiz haline gelmelidir. Türk Milleti ileri demokrasi ile ayrışmanın eşiğine geldiyse vebali Recep Tayyip Erdoğan'ındır. Habur'da eli kanlılara teşrifatçılık yapan da Recep Tayyip Erdoğan'dır. Kopyacıları ödüllendiren, 1 milyon 700 bin gencin hayallerini çökerten Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değildir. Başbakan Erdoğan bir kez daha iktidara gelirse bölünmüş Türkiye'nin anayasasını bugün taktik gereği siyasi bölücülerle birlikte hayata geçirmeyi planlamaktadır.”
Bahçeli, “yatırımlarda yabancılaşmanın yükseldiğini, sosyal yapıda yoksulluğun hakim olduğunu, AKP eliyle bölücülüğün kaşındığını” söyledi.
Bin yıllık kardeşliğin sarsılmasına izin vermeyeceklerini dile getiren Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yaklaşan seçimin önemi de buradadır. AKP, 8,5 yıldır iktidarda, kanun kaçakları sokaktadır. AKP, 8,5 yıldır iktidarda hanedan çocukları faaliyet halindedir. Aziz şehitlerimiz de omuzlardadır. Milli ve manevi değerlerimiz darağacındadır. Devletin temel kurumlarının birbiriyle tartıştığı, vatandaşların can ve mal emniyetinin kaybolduğu, siyaset kurumuna güvenin sarsıldığı bir süreci yaşamaktayız. Bölücülüğün sinsice ilerlediği, Avrupa'nın iç meselelerimize karışmak için her gün yeni imkanlar yakaladığı bir vahim dönemin sarsıntılarına yakından şahit olduk. “
AKP MAĞDURLARI KADERİ İLE BAŞ BAŞA BIRAKILMIŞTIR
Ekonomik krizin “toplumun her kesimini vurduğunu” ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:
“AKP mağdurları kaderi ile baş başa bırakılmıştır. AKP iktidarı yalan ve yolsuzluk iktidarı olmuştur. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a göre ülkemiz kalkınmakta, vatandaşımız zenginlik içinde yüzmektedir. Ama ben Türkiye'nin ve İzmir'in gerçek durumunu biliyorum. Elde yok avuçta yok. Çocuklar eğitimsiz, gençler işsiz, büyükler çaresiz. Sayın Başbakan mazlumu, mağduru başka toplumlarda arama, dön de ülkenin gerçeğine, çarşıya, pazara, tarlaya bak. Bak da Türkiye'de AKP eziyetini, zulmünü gör. Mağduru başka yerde arama. “
Ak Parti iktidarı döneminde yoksulluğun giderek artığını savunan Bahçeli, “yandaş ve hanedan mensuplarının kazandığını, memur, esnaf, namuslu iş adamı, emekli, işçi ve çiftçinin zarar ettiğini” söyledi.
“Türkiye ve İzmir AKP zihniyetine mahkum değil” diye konuşan Devlet Bahçeli, “AKP politikalarını şiddetle reddediyorum. Onursuzluk kısmetimiz, yoksulluk talihimiz olamaz” dedi.
Emeklilerin sorunlarını çözeceklerini, tüm emeklilere yılda 1 maaş fazla vereceklerini ifade eden Bahçeli, 12 Haziran'dan sonra istikrarlı Türkiye'nin temelini atacaklarını ifade etti.
Hiç kimseyi aç bırakmayacaklarını, Hilal Kart projesi ile vatandaşın ihtiyacını karşılayacaklarını anlatan Devlet Bahçeli, “Çılgın ama içi boş projelerle uğraşmayacağız, İzmirli kardeşimizin kandırılmasına da izin vermeyeceğiz. Üreten bir ekonomi ile ülkemizin her köşesine sesleneceğiz” dedi.
Bahçeli, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bizim emrimizde devletin uçakları, helikopterleri yok. Bizim resmi araçlarımız da yok, TOKİ sanal törenlerimiz de yok. İşbirlikçi, yandaş medya gücümüz ve emir altına alınmış TRT ekranlarımız da yok. Küresel destekçilerimiz de yok çok şükür. Alnımız açık, yüzümüz pak. Mazimiz tertemiz. Çok konuşarak üstünü örteceğimiz yalanlarımız da yok. Varsın uçağımız olmasın, Allah muhafaza bunları kullanacak karakterimiz de olmasın. Ne gam ne tasa... Bizim yüreğimizde Allah inancı, gönlümüzde vatan sevgisi ve önümüzde dava arkadaşlarımız var. Sizin sevginiz bize yeter.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.