'Başbakan çevresindeki bakanların kasetlerine dikkat etsin'

'Başbakan çevresindeki bakanların kasetlerine dikkat etsin'
Altan Tan kimleri kastetti?

BDP'NİN BAĞIMSIZ ADAYLARI SEÇİM STARTI VERDİ

BDP'nin Diyarbakır'da desteklediği bağımsız adaylar, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenledikleri basın toplantısında seçim bölgelerini belirleyip seçim startını verdi. KCK/TM ana davasından tutuklu bulunan Hatip Dicle'nin katılmadığı toplantıda, adaylar Leyla Zana, Emine Ayna, Nursel Aydoğan, Altan Tan, Şerafettin Elçi'nin yanısıra Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve ilçe belediye başkanları da hazır bulundu.

Toplantının açılış konuşmasını yapan BDP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Ali Aydın, 12 Haziran seçimlerinin Kürt sorununun çözülmesi ve Türkiye'nin demokratikleşmesine önemli katkılar yapacağını söyledi. Aydın, "Seçimde, adaylarımızı seçilme oranlarının üzerinde bir oy ile Meclis'e göndereceğiz. Türkiye'de Kürtler başta olmak üzere muhalifler geçmişten günümüze ağır bedeller ödedi. 8 yıllık AKP iktidarında Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için demokratik açılım ve sonra adı milli birlik ve bareberlik olan proje ile bir umut yarattı ise de siyasi olan ve hukiki bir kılıfa sığdırılan, binlerce Kürt siyasetçinin tutuklanması ile sonuçlanan KCK davaları ile umutları tüketmiştir. Başbakan son olarak Kürt sorunu yoktur diyerek bu olayı bitirmiştir. Kürtlerin kendi arasında yaptığı ittifak Türkiye'nin demokratikleşmesi için çok önemlidir."dedi.

Başkan Aydın daha sonra adayları tek tek tanıtarak seçim bölgelerini açıkladı.

'KÜRT SORUNU BİR OYA KURBAN EDİLİMEYECEK KADAR CİDDİ VE DERİNDİR'

DEP eski Milletvekili ve Diyarbakır Bağımsız Milletvekili adayı Leyla Zana, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Zana, sözde değil özde bir barışçıl sürecin gelişmesi için toplumların ön yargılardan arındırılması gerektiğini söyledi. Toplumlar arasındaki psikilojik kopuşu esas alarak bu ön yargıları kırmamız gerektiğini söyleyen Zana, "Hayatın akışı önünde kimse durumaz. Kürt gerçeğini görmek gerekir. Bugüne kadar her gelenler, Kürt sorununun özde değil sözde olarak ele alıp çözümünü de özde değil sözde ele almaya çalışarak kamuoyuna oyaladılar. Özde yaklaşıldıkça çözülmmeyen hiç bir sorun yoktur. Kürt sorunu bir oya kurban edilemeyecek kadar ciddi ve derindir"dedi.

'İNKAR BİTTİ, GEÇMİŞE TAKILIP KALMAMAK LAZIM'

TBMM'de 20 yıl önce yeminden sonra yaptığı ve krize neden olan Kürtçe konuşmasının hatırlatılması üzerine Zana, şöyle dedi:

"Bugün ile 20 yıl önce yaşananlar arasında çok fark vardır. O dönem inkar ve imhanın yaşandığı bir süreç vardı. Trafik ışıkları bile sarı-kırmızı ve yeşil olduğu için değiştirilmeye çalışıldı. Yeşil maviye dönmüştü. Gelinen nokta inkar değil, çözüm noktasıdır. 2011 yılında yapılacak olan anayasada Kürtler nasıl bir statü ile yer alacak , Kürtlerin kabulu sözdemi yoksa özde mi olacak onu göreceğiz. Kürtlerin kabulunun anayasada güvence altına alınması gerekir. Sorunun tartışılması beraberinde çözüme getireceğinhe inanıyorum. Bedelsiz bir şey gerçekleşmiyor. Artık kırmızı-yeşil ve sarı renkleri herkes takıyor. Ben 20 yıl önce Kürtçe yemin etmedim. Sadece yeminden sonra Kürtçe konuştum ve yemini Kürt ve Türk halkının kardeşliği için yaptığımı söyledim. Farklı bir süreçti, geçmişe takılıp kalmamak gerekir. İnkar bitti ama yaşananlarıda unutmamak gerekir."

'HAYAT, TEKRARDAN İBARET OLMAMALIDIR'

Leyla Zana, Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde yaşanan ve bir Hizbullah'a yakın Mustazaf-Derer üyesinin ölümü ile sonuçlanan olayın hatırlatılması üzerine şöyle dedi:

"Kürtlerin çok parçalı oluşu Türkiye'ye de zarar verdi. Bugün geliştirilen ittifak 10 yıllık bir çalışmanın ürünüdür. İnsanların amaçları ve inançları ne olursa olsun ortak paydada bir araya gelmeleri gerekir. Geçmişte acı tecrübeler oldu. Geşmişte yaşananları iyi tahlil etmek gerekir. Provokasyonlara hep birlikte karşı çıkalım. Hayat tekrardan ibaret olmamalıdır. Geçmişe dönmemek gerekir. Basının da yapıcı bir dil kullanması gerekir. Yüksekova'daki olay kim tarafından yapıldıysa ortaya çıkarılması ve sorumluların hukuk önünde hesap vermesi gerekir"

'BAŞBAKAN, ÇEVRESİNDEKİ BAZI BAKANLARIN KASETLERİNE DİKKAT ETSİN'

Bağımsız milletvekili adaylarından Altan Tan ise, MHP'lilerle ilgili ortaya çıkan kasetler konusunda sorulan bir soruya, "Başbakan Erdoğan, kaset konusunda yakın arkadaşlarına ve bazı bakanlarının kasetlerine dikkat etsin. Eğer onların kasetleri piyasaya düşerse 66 bölümlük Hürrem Sultan dizisi ortaya çıkar. Siyasetçilerin hareketlerine dikkat etmesi gerekir. Bu insanların özelini mahremi olan aile bİreyleri tarafından ortaya atılmışsa o başka. Ancak, çeteler, örgütler ve emniyet insanların yatak odalarına kadar kameraları sokuyorsa orada durup düşünmek gerekir"dedi.

BİZE DE PKK'YA DA DESTEK VEREN KÜRT HALKIDIR"

Adaylardan Şerafettin Elçi de, sırtlarına PKK'ya dayayıp siyaset yapmak ile suçlanmaları konusundaki bir soruya, "Başbakan'ın içine düştüğü dramatik bir durum var. Başbakan MHP'yi barajın altında düşürmeye çalışıyor. Bunu yaparken kendisi MHP'lileşiyor. Başbakan büyük umutlarla başa geldi. Ancak, yanlış seçim stratejisi onu dramatik bir duruma soktu. Bize de PKK'ya da destek veren Kürt halkıdır. Sorunu çözmek istiyorsa bunu böyle görmesi gerekir. Kendisi gibi düşünmeyen herkesi PKK'lı diye suçluyor. Bizim desteğimiz halkımızdır. Halkımız başkalarına da destek verebilir" karşılığını verdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.