Başsavcı Erdoğan değişmedi ki

Başsavcı Erdoğan değişmedi ki
CHP Halk Enstitüsü’nün hazırladığı, Seçim Stratejileri 2011 programına göre, CHP’li kadınlar, seçim çalışmaları sırasında cenaze ve mevlit gibi olaylara katılma ihtimalleri doğrultusunda yanlarında fular taşıyacak; kürk ve deri giysiler giymeyecek


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, aralarında Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz’ün de olduğu bir grup savcının görev alanlarının değiştirilmesini, “Bir kişi uzun süre kullanıldı, sonra bir tarafa bırakıldı” sözleriyle değerlendirdi.

KÜRK GİYMEYİN BAYAN DEYİN
CHP Halk Enstitüsü’nün hazırladığı, Seçim Stratejileri 2011 programına göre, CHP’li kadınlar, seçim çalışmaları sırasında cenaze ve mevlit gibi olaylara katılma ihtimalleri doğrultusunda yanlarında fular taşıyacak; kürk ve deri giysiler giymeyecek. Evlere girerken galoş kullanılmayacak, göz önünde eller kolonyalı mendille silinmeyecek. Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli imzasıyla yayınlanan çalışma stratejisine göre, vatandaşlara, “CHP magneti ya da CHP paketli kahve, zeytin, anahtarlık, çocuklara gofret ya da oyuncak” götürülecek. Ezan okunurken çalışmalara ara verilecek, müzik çalınmayacak. Parti çalışmaları hakkında bilgi almak istemeyenlere, “Sorunsuz insanlarımızla karşılaşmak ne güzel. Allah bugünlerimizi aratmasın” karşılığı verilecek. Gecekondu yerine “Dış mahalle”, bayan yerine “Kadın” ifadeleri kullanılacak. “Komünist Parti” söylemine karşı, “CHP’nin halkın iktidarından yana olduğu, emek ve üretenin alınterine sahip çıktığı” anlatılacak. “Dinsiz-İmansız Parti” söylemine karşı ise “Bizim en yetkili organlarımızda imam ve din sosyoloğu arkadaşlarımız var. Atatürk de meclisi bir cuma günü sarıklı imamlarla ve dualarla açtı” denilecek.

KILIÇDAROĞLU KONUŞTU

Seçim Stratejileri ve Parti İçi Eğitim konulu toplantıya katılan Kılıçdaroğlu, “Bu, hükümetin dünya kamuoyunda oluşan olumsuz tabloyu tersine çevirmek için yaptığı bir operasyon” diyerek, şunları söyledi:

Başka Öz getirilir

“Sayın Öz’ün ve arkadaşlarının görevden alınması, terfi ettirilmesi çok önemli bir olay değil. Çünkü Sayın Öz’ün bulunduğu görev bir iddia görevi, iddia makamı. Asıl üzerinde durulması gereken, Yargıtay kararıyla tarafsızlıklarını yitirdiği kanıtlanmış olan yargıçların göreve devam edip etmeyeceği. Başsavcı değişmedi. Başsavcı Sayın Erdoğan. Kendisi ‘Ben bu davanın savcısıyım’ demişti. Başsavcı değişmediği için söylüyoruz zaten. Zekeriya Öz orada terfi ettirildi, yerine başka bir Zekeriya Öz getirilir, ne fark eder? Yargıtay kararına göre bu davanın yargıçları tarafsız değil zaten. Tarafsız olmayan bir yargıç bu davayı götürürse ne yaparlarsa yapsınlar, 3 tane Zekeriya Öz’ü alırlar, 7 tane Zekeriya Öz getirirler, ne fark eder.

Dalga geçilir

Her türlü hukuksuzluğu yap, peki bu millet adaleti nerede arayacak? Hukuksuzluk nerede varsa orada yargının müdahale hakkı vardır, bu evrensel bir kuraldır. Bu ülkeyi yöneten kişi nasıl bu kuralları bilmez, ‘Ben başıma buyruğum, her işi yaparım, ben onun işine karışmayacağım, o da benim işime karışmasın’ ne demek? Gitsin acaba başka bir ülkedeki başbakana sorsun, ‘Ben böyle bir şey söyledim ne diyorsunuz?’ diye. Büyük bir olasılıkla kendisiyle dalga geçilir.”

Kimsin sen?

Kılıçdaroğlu, toplantıda yaptığı konuşmada da Erdoğan’a yüklenerek şunları söyledi: “Kaygı, sadece bizim kaygımız olmaktan çıktı, dünyanın kaygısı haline dönüştü. ‘Ne oluyor Türkiye’de, neden gazeteciler tutuklanıyor, niçin içeri atılıyor’ diye soruyorlar. Ülkeyi yöneten bir kişi ‘Yargı benim işime karışmasın’ diyebiliyor. İşin içinden nasıl çıkacaklarını düşünüyorlar. Efendim ‘2-3 tane savcıyı alırsak ortalık belki yatışır’ anlayışı. Yatışmaz efendim, yatışmaz. Dün de (önceki gün) ilahiyatçılar basıldı. Neredeyse Kuran’ın meali toplatılacak. Dizi gibi canı sıkıldıkça bir dalga daha başlıyor.

Biraz ahlak olur

Başbakan benim için ‘Daha yeni bir siyasetçi’ demiş. Yeni siyasetçi olmaktan gurur duyuyorum. Yeni siyasetçiyim, temiz siyasetçiyim, halkına yalan söylememeyi ilke edinen bir siyasetçiyim. Beni eleştirirken bile doğruları söylemiyor, ‘Biz yargının işine karışmıyoruz’ diyor. Biraz ahlak olur insanda. Cümlenin nereye gittiğini önce düşünür.
‘Müdahale etmiyoruz’ ne demek? Bal gibi müdahale ediyorsun. HSYK Başkanı kim, Adalet Bakanı; uzaydan mı geldi? Sen doğrudan müdahale ediyorsun zaten. Sen eski siyasetçi oldun da ne oldu? İnsanda sıkılma olur, bunlarda sıkılma da arlanma da yok. Bizim anladığımız anlamda bunlarda ahlak da yok. İlk Brüksel’e gittiğimde hapisteki gazeteci sayısı 53’tü, şimdi 68. Bakalım ilahiyatçılar ne olacak, sıra din adamlarına geldi.”

Emeklilerle kahve sohbeti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önceki akşam saatlerinde İstanbul’daki temaslarını tamamlayarak Esenboğa Havalimanı’ndan şehre doğru gelirken aniden Pursaklar İlçesi’ne girdi. CHP oylarının azınlıkta olduğu ve muhafazakâr kimliğiyle bilinen ilçenin merkezinde aracından inen Kılıçdaroğlu, bir süre yürüyerek karşısına çıkan vatandaşlarla sohbet ettikten sonra küçük bir kahvehaneye girdi. Kahvehanede kağıt oynayan emeklilerin masasına oturan Kılıçdaroğlu, oyunu bölmeyerek bir süre sessizce izlemeyi tercih etti. Kılıçdaroğlu, masadakilerin hepsinin emekli olduğunu öğrendikten sonra sorunlarını sordu ve dertlerini dinledi. Emeklilerin geçim sıkıntısını çok iyi bildiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, vatandaşlarla neşeli bir sohbet yaptı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.