Baytok, tutuklamaları kınadı
Baytok, ''Eğer özgür basın yoksa, demokrasi de yoktur. Basın özgürlüğü demokrasinin temel şartıdır. Eğer demokrasi sorunu varsa kadınların işi çok daha zordur diye düşünüyorum'' dedi.
Türkiye'de kadınların her alanda sorunlar yaşadıklarını belirten Baytok, kadına yönelik şiddet başta olmak üzere eğitimden sağlığa, ekonomik sorunlardan işsizliğe, iş sahibi ise yönetim kademelerinde kendisine yer bulamamaya kadar hangi alana dönülse o alanda kadınların problem yaşadığını kaydetti.
Milyonlarca kadını ilgilendiren bu konunun, kadınlar kadar erkeklerin de problemi olduğunu ifade eden Baytok, ''Her ne kadar şimdilik en duyarlı olanlar bile sadece basit bir ilgiyle yetiniyormuş gibi olsalar da erkeklerin bu konuya esaslı biçimde sahip çıkmalarını sağlayıncaya kadar biz bu sorunları, biz bize bir süre daha konuşmaya devam edeceğiz gibi görünüyor'' diye konuştu.
Parlamentodaki kadın temsil oranının kabul edilemez, hatta utanç verici düzeyde olduğunu kaydeden Baytok, yerel yönetimlerde de durumun çok vahim olduğunu belirtti.
''Türkiye'de milletvekillerinin yarısı kadın olmalıdır. 275 kadın milletvekili istiyoruz'' diye konuşan Baytok, ''Hedefi eşitlikçi bir şekilde koyarsak o hedefe yaklaşma olasılığı o oranda artar. Bunu sağlamanın yolu da hiç kuşku yok ki, kota uygulamasından geçer. Kota yasalarımızda yer alıncaya kadar da bu yöndeki kamuoyu baskısını artırarak sürdürmek doğru bir yaklaşımdır diye düşünüyorum'' dedi.
-''KADINLAR MEVCUT DURUMLARINDAN GERİYE GİTTİ''-
Kadınların siyasette yer alabilmeleri için çok donanımlı olmalarının ve süper kadın olmalarının beklendiğine; eğitimi, birikimi ve tecrübesiyle erkeklerden beklenmeyen, istenmeyen düzeyde bir başarı sergilemelerinin istendiğine işaret eden Baytok, ''Temel zafiyet, kadın milletvekiline önce kadın, sonra milletvekili veya siyasetçi gözüyle bakılıyor. Oysa önce milletvekili sonra kadın olarak bakılabilmelidir. Kadın veya erkek, siyasi birikimleriyle bu ülkenin sorunlarına nasıl çözümler geliştirip neler yapılmasını önerdikleri ile değerlendirilmelidir. Kadının kadın kimliği değil, milletvekili kimliği öne çıkarılmalıdır. İşin özünde kadın olmak ne avantaj ne de dezavantaj oluşturmamalıdır'' dedi.
Panelin ardından, bir basın mensubunun, ''Kadınların siyasette yer alması için mesajınız ne olur'' sorusu üzerine, Nesrin Baytok, şunları kaydetti:
''Bütün kadınları siyasete katılmaya davet ediyorum. Bu alanda epey bir boşluk var. Kadın sorunları da çok fazla. Bunların üstesinden gelebilmek için yeni taze kana ihtiyaç duyuyoruz. Dolayısıyla kadınları siyasete bekliyoruz. Bunun ötesinde taleplerimizi ortaya koymamız lazım. Parlamentoda 275 kadın milletvekilini hedeflemeliyiz. Önümüzdeki seçimlerde de 100 kadın milletvekilini parlamentoda görebilmeliyiz diye düşünüyorum. Siyasi partilere yapılacak toplumsal baskı sonuç veriyor. Dolayısıyla kadın sivil toplum örgütlerinin çalışmaları çok önemli. Çok başarılı çalışmalar yapıyorlar, bizler de onları destekliyoruz. Bu sayıyı, temsili arttırmamız lazım.''
''Kadın milletvekili olarak zorlu bir süreçten geçtiniz. Vereceğiniz mesajlar kadınlar için çok önemli. Meclis dışında sizi bir programda ilk kez görüyoruz. Bu süreci nasıl atlattınız?'' sorusunu da Baytok, ''Atlatılmayacak bir süreç değil, bu bir mücadeledir. Türkiye önemli bir dönemden geçiyor. Bunu başarıyla geride bırakmamız gerekir diye düşünüyorum. Bizlerin bu anlamda üstlenmiş olduğu roller topluma mesaj vermek bakımından da önemli'' diye yanıtladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.