Beni bırakın millete bakın

Erdoğan, Bülent Arınç'ın kendisine yönelik açıklaması ve Diyarbakır'daki nevruz alanında okunan Abdullah Öcalan'ın mesajıyla ilgili tek kelime etmedi. 

Toplu açılış ve halka hitap etmek için Denizli'ye gelen Erdoğan'ın uçağı saat 11.15'de Çardak Havalimanı'na indi. Denizli'de ilk olarak 11'nci Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı'nı ziyaret eden Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile toplu açılışları gerçekleştirmek ve vatandaşlara seslenmek üzere dün saat 22.00'den itibaren tüm bağlantı yolları kesilip bariyerle kapatılan Delikliçınar Meydanı'na geçti.

Alana gelenler dört ayrı kapıdan alınırken, su ve parfüm gibi sıvı şişelerin alınmadı, alanda eğitimli köpeklerle arama da yapıldı. İzmir, Aydın, Uşak, Burdur illerinden gelen takviye polislerle, kentte Cumhurbaşkanı Recep tayip Erdoğan'ın ziyareti için 1700 polisin görevlendirildi. Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Ekonomik Bakanı Nihat Zeybekci'nin büyük boy resimlerinin asıldığı alanda 'Sen geldin, adalet güneşi doğdu', 'Sözünüz sözümüz, sevdanız sevdamız', 'Seninle yürüdük, seninle büyüdük, seninle başardık', 'Dik dur eğilme bu millet seninle' yazılı afişler asıldı.

Kadınların ve erkeklerin ayrı bölümlerde durduğu alanda kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çevreden yeşilden ağaçtan bahsedenler, gelsinler Denizli'de oluşturduğumuz 10 bin ağaçlık bu ormanı görsünler. Türkiye'nin dört biri tarafında toprakla buluşturduğumuz, 12 yılda 3 milyon 250 milyon ağaç ve fidana baskınlar" dedi. Denizli'ye ilk hizmetini de anlatan Erdoğan, "Henüz başbakan olmamıştım. Sayın Gül'ün başbakanlığı döneminde kendisiyle görüşerek ilk adımı Aydın - Denizli arasında 125 kilometre bölünmüş yolun temelini atarak işe başladık. O zaman partinin genel başkanıydım. Bayındırlık Bakanıyla, gelip temeli attık. Tarihi verdik. Ve o tarihte de yolu yaptık" dedi. Kendilerinin Denizli'de 65 kilometre olan bölünmüş yola 264 kilometre ilave ettiklerini kaydeden Erdoğan, "İşte tarihi bir okulu Denizli Belediyemize devrini gerçekleştirdik. Tabi şimdi burası Denizli Büyükşehir Belediyesi'ne yakışmıyor. Böyle bir tarihi eserle yakışanı yapmak, hizmeti arttırmak en önemli adımlardan birisi olacak. Bir dahaki Denizli ziyaretinde, o tarihi belediye binamızı ziyarete açarız" dedi.

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANDI

Çanakkale savaşındaki büyük zafere ve Denizli'nin tekstildeki gelişmelerine değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dokuma tezgahlarıyla çıktığı yolda ülkemizin en önemli tekstil merkezi haline gelen Denizli bunu çok iyi bilir. Ticarette turizmde, örnek olan Denizli bunu çok iyi bilir. Kendisine ve milletine güveni olmayanlar, ancak felakete tellallığı yapar. Korkaklar zafer anıtı dikemez. Türkiye'nin çözülemeyecek bir meselesi yok. Yeter ki bize Çanakkale savaşını, Kurtuluş Savaşı'nı kazandıra o ruha sıkı sıkı sahip çıkalım. 2002 yılında yönetimi aldığımızda 12 yılda Türkiye, üç kata büyüyecek desek kim inanırdı? Şimdi 2023 yılında ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi yapacağız. Şu anda 17. sıradayız buna da inanamıyorlar. Bakın çevredeki çatışmaları, küçük ekonomik dalgalanmaları öne sürüp felaket tellallığı yapıyorlar. Arkadaş memleketinin yararına yaptığınız tek şey yok. Bari milletin önünde dinelmeyin, çekilin milletin önünden. Zaten bu kadar cürümünüz var, onu da milletinin önünde harcamayın. Zaten Denizlili bir söyleyecek ondan keri bir daha iflah olmayacaksınız. Sizlere yanımızda oldukça inşallah çok güzel günler gelecek." 

Seçime 2.5 ay kaldığını da hatırlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözü yine başkanlığı getirdi şunları söyledi:

“Seçime kısa süre kaldı ama. Ne bir projeleri var. Ne de bir gayretleri. Varsa yoksa cumhurbaşkanı şunu dedi. Bu hükümet bunu yaptı. Tamam da siz ne yapacaksınız? Şöyle bir türkü var, 'Asmam yıkıldı, suyu sıkıldı. Bugün koca kızı görmedim, canım sıkıldı.' Rahmetli Özay Gönlüm bugünleri görse 'Gündem yıkıldı, muhalefet sıkıldı, bugün cumhurbaşkanını görmediler canları sıkıldı, amanın canları sıkıldı' derdi. Yav siz benim ne dediğimle uğraşacağınıza, siz millete ne diyeceksiniz bir hele. Denizli'de ne yatırımı yapacaksınız. Onu söyleyin. Hangi meseleye nasıl çözüm bulacaksınız onu söyleyin. Sorduğunuzda verdikleri tek cevap, 'Yav hele bir bunlar gitsin gerisi kolay.' Gerisi yok zaten gerisi hakaret laf. Milletim bunları bildiği için itibar etmiyor. Milletim adına üzülüyorum, milletim bunu hak etmiyor."

Ankara'da bugün yapılan MHP kurultayında kendisini hedef alan Devlet Bahçeli'ye isim vermeden yüklenen Erdoğan, "Bir muhalefet partisi genel başkanı ne dedi biliyor musunuz? 'Cumhurbaşkanı nereye giderse ben oraya gideceğim' dedi. Hatta bir yere de gitti. Ben onun üzerinde 7 ile daha gittim. Dönüp bakıyorum o şehirlere gelen giden yok. Bize Çankaya yokuşunu çıkamaz, nefesleri kesilir diyenlerin kendi nefesleri yetmedi. Anlaşılan bunların motorları su kaynattı. Ülkemizin her yerine gitsinler diye hızlı trenler, bölünmüş yollar da donattık. Gene gidemiyorlar" dedi.

Ak Parti iktidarının yaptığı hizmetleri anlatan bölünmüş yollar, havaalanları, hızlı trenle ilgili sık sık söylediği sözleri tekrarlayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz bunu yaparken de neyi düşündük biliyor musunuz? Benim ecdadım Fatih, gemileri karadan yürüttü. Bizi onun torunlarıyız bir şeylere yapmalıyız. Biz de denizin altından Avrupa'yı Asya'ya bağladık. Bitmedi denizin altında bir şey daha yapalım oradan da otomobiller geçecek. Şimdi Avrasya tüneli yapılıyor. Ama bitmedi iki köprü ihtiyaca cevap vermiyordu. Tuttuk Yavuzu Sultan Selim köprüsünün temelini attık. Şimdi Davutoğlu'nun riyasetinde 3. deniz altı tüneli yapılıyor. Ulaşım ağı kurulacak. Biz buyuz. Ticarette siyasette, rekabet gerek rekabete olursa kalite olur. Siyasette rekabet projeyle olur, vizyonla olur. Biz 2023 dedik hedefleri ortaya koyduk. Bunları sizinle paylaştık. Çocuklarımızı torunlarımızı için 2053 dedik, 2071 vizyonlarını gündeme getirdik. Beni cumhurbaşkanı olarak 7 Haziran'da seçime girmiyorum. Ama yine de hedeflerimi ifade ediyorum. Projelerimi kamuoyuyla paylaşıyorum. Benim anlayışıma göre de ülkeye hizmet böyle yapılır. Biz tribünde seyirci olamayız. Boş oturanı duranı Allah sevmez,. Benim milletim de sevmez. Benim milletime sözüm var. Çalışmaya milletime hizmet etmeye devam edeceğiz."

"Yeni Türkiye'nin inşası için de, yeni anayasaya başkanlık sistemine ihtiyaç vardır. Anayasa konusu benim uzun zamandır üzerinde durduğum hayata geçirmek için teşebbüslerde bulunduğum bir konudur. Türkiye bu ihtiyacı konuşuyor. Benim milletime teklifim gayet açık. Şu parti, bu parti için demiyorum. Gelin 400 milletvekili verin bu iş parlamentoda bitsin diyorum. Bu mesele başka türlü hallolmayacak. Zaten partilerin hazırlıklarını tamam. Anayasayı süratle yapacak alt yapıya sahibiz. Meclis'te bu işi kararlılıkla hayata geçirecek çoğunluğa ihtiyaç var. Türkiye yeni anayasasına kavuşacaktır. Buna hazır mıyız? Yeni anayasaya başkanlık sistemine de gündeme gelmelidir. Mevcut sistem eski Türkiye'ye göre tasarlanmış Yeni Türkiye demokrasiden ekonomiye kadar farklı bir alana geldi artık. Bu gömlek bu bedene dar geliyor. Bedeni küçültemeyeceğimize göre gömleği büyüteceğiz. Darbelerle vesayetle ile hırpalanmış olan artık Türkiye'nin ihtiyacını karşılamayan bu sistemi bırakıp yeni bir sisteme başkanlık sistemine geçmeliyiz. Beni büyükşehir belediye başkanı iken başkanlık sistemi dediğimde bile tüyleri diken diken oluyordu. Bugün de, Hemen başlıyorlar, tek adamlık demeyle padişahlık demeye. Yav siz hangi dönemde yaşıyorsunuz? Benim milletim padişahlığa izin verir mi? Darbecilere müsaade etmedi. Diktatörlük heveslilerine mi müsaade edecek? Tek adamlığa mı müsaade edecek? Onların endişesi Başkanlık sitemini doğrudan milletin iradesine, azınlığın çoğunluğa tahakküm etmesine izin vermemesidir. Azınlık olarak çoğunluk olan hükümete tahakküm etmek istiyorlar. Güçlü bir başkanın meclisin olduğu yerde bugün yaptıkları gibi sistemi kilitlemeyecek, bunu çok iyi biliyorlar. Onunun için meseleyi çarpıtıyorlar. Biriler çıkıp kendine özgü Başkanlık istemi olmaz diyor. Niye olmaz. Bu millet kendisine has bir yönetim sistemini oluşturamaz mı? Bizi asla bu sisteme yabancı değiliz. Her ülkede farklı herkes bu sistemi kendi ihtiyacına, kültürüne göre alıyor hayata geçiriyor. Bizim de yapmamız gereken budur. ABD'den yine aynen kopyalanmış, olarak almayabiliriz. Diğer ülkelerden de alacaklarımız olabilir. İşte medeni kanunu İsviçre'den aynısını aldık. Uygulamada açık konuşmak lazım. Bizim milletimiz medeni kanuna göre değil, kendi kültürüne, ananesine göre günlük hayatını yürüttü. Başkanlık sistemi konusunda soruyorum aynı aynı yanlışı bir daha yapalım mı? Mecburiyetimiz mi var? Ey Denizli, sizlerden öyle bir cevap alayım ki, Türkiye inlesin. Denizli yeni Türkiye'yi istiyor mu? Yeni anayasayı istiyor mu? Denizli başkanlık sistemini istiyor mu?" 

Nevruz'a da değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "21 Mart Nevruz, baharın gelişini tüm ülkemizde bugün kutluyoruz. Nevruzunuz ülkemizdeki tüm vatandaşlarımızı bölgemizdeki tüm kardeşlerimizin huzurunu barışını, kalıcı olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Nevruz inşallah ağlayan annelerin son gözyaşı olsun. İnşallah barışın dayanışmanın miladı olsun. Ama bizde geçmiş yıllarda olduğu gibi değil. Unutmayın havai fişekleriyle molotofkokteyli ile talan eden yakıp yıkan bir Nevruzu değil. Bunun için tekrar Nevruzunuz, nevrozumuz mübarek olsun. Barış için kardeşlik için hayırlı olsun" dedi. 

Toplam 990 milyon 510 bin lira değerindeki 132 proje ile bin 193 toplu konut için yapılan törende, Yenicekent iletim kanalı ve sulama tesislerinin açılışını da yapan Erdoğan'a, Bozkurt İlçesi'nin Başçeşme Mahallesi'nde oluşturulan 10 bin ağaçlık Cumhurbaşkanlığı Ormanı'nın sertifikası da verildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından kurdele kesti.

Osman Nuri BOYACI- Ferah IŞIK- Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, (DHA)