'Biz, politikaları acı üzerine kurmayız'
Kılıçdaroğlu, sözlerini ''Bu memlekette kul hakkı yeyip Müslümanlık satanların da maskesini indireceğim. Öyle gideceksin vatandaşa gelince din iman, köşeyi dönünce han hamam... Nereden çıkıyor bu düzen'' diye sürdürdü.
'Temiz siyaseti getireceğim'
Kılıçdaroğlu, SSK emeklilerinin hayatından memnun olup olmadığını, emekli maaşlarının kendilerine yetip yetmediğini sordu. Ülkeye temiz siyaset getireceğinin sözünü verdiğini ve bu konuda kararlı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Yırtık ayakkabıyla siyasete girmiş 'ben SSK emeklisiydim' diyor. SSK emeklisi benim başımın üstüne. SSK emeklisi olup 9 yılda dünyanın en zengin insanı olan var mı? SSK emeklileri hayatından memnun mu? Emekli maaşınız yetiyor mu? Peki nasıl oluyor da bir SSK emeklisi kısa sürede dünyanın en zengin başbakanlarından birisi oldu? Nereden çıkıyor bu. Diyorum ya ben size sözüm var bu ülkeye temiz siyaseti getireceğim, karalıyım millete söz verdim. Yalan söylemeyeceğim, ülkede size yalan söyleyenlerin maskesini indireceğim, sözüm var, ahdım var. 2-3 gündür sayın Başbakan benim SSK Genel Müdürlüğüm dönemini eleştiriyor. Eleştiriye saygımız var eleştirir, siyasettir bu eleştirir. Ama eleştirirken haklı olacaksınız. Haklı olmazsanız ayağınız yere basmaz.''
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'a saygısı olduğunu, Erdoğan'ın kendisini eleştirebileceğini, elinde devletin bütün arşivlerinin, bütün raporlarının, bütün bürokratlarının bulunduğunu, bütün genel müdürlerin Başbakan Erdoğan'ın emrinde olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan'a, istediği televizyon kanalında, istediği gazetecilerle SSK kurumunu konuşmak üzere çağrıda bulunarak, ''Halep oradaysa, arşın burada. Kendime güveniyorum. Çünkü rahmetli babamın bir sözü vardı, (sen doğru dur, eğri belasını bulur)'' dedi.
'Kendine güveniyorsan geleceksin'
Milletvekili olduğu gün bütün mal varlığını ortaya koyduğunu, bürokrat hayatının masaya yatırıldığını, bir şeyler bulunabilir mi diye müfettişler görevlendirildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Ne bulacaklar, boğazımdan aşağı haram lokma inmedikçe neden korkacaksın sen. Onun için diyorum ki kendine güveniyorsan geleceksin, 'ey Kılıçdaroğlu sen genel müdürlük yaptın, şu raporlar var sana hesabını soracağım, çıkacağım karşına'. Ben çıkacağım karşısına hesap nasıl sorulurmuş göstereceğim. Benim çöp kadar verilmeyecek hesabım yok, alnım açık. Recep Bey karşıma çıkabilir mi? Çıkamaz, çünkü çıkması için şart var. Bir, temiz adam olacaksın; iki, mangal gibi yüreğin olacak; üç, öyle çıkıp millete efelenmeyeceksin; dört, milletin önünde ana muhalefet başkanının yanına çıkmaktan korkmayacaksın. Millete efeleniyorsun, gel karşıma da efelen bakalım. İşte buraya nokta koyalım, duymuştur herhalde. Ama gelecek karşıma oturup konuşacağız, kim doğru, kim yanlış milletim de görecek.''
Kılıçdaroğlu, Elbistan'ın il olacağını, çünkü suyu, güneşi ve merası olduğunu ancak bunu yapacak siyasi irade bulunmadığını, halkı düşünen irade olmadığını savundu. Dışarıdan ''angus'' getirildiğini ve hayvan üreticisinin perişan edildiğini, ithal koyun getirildiğini ve besicilerin perişan edildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, şunları anlattı: ''Sandığa giderken bütün Elbistanlılar ellerini 'vicdanına koysun' diyorum. 80 yıldır hiçbir hükümet ithal koyun getirmedi. Demek ki bir sorun var. Onun için oyunuzu ona göre kullanın. Ha derseniz ki zaten düzen böyleydi, vatandaş zaten perişan, dışarıdan koyun gelsin çiftçi de perişan olsun, o zaman adresiniz belli. Gidip Adalet ve Kalkınma Partisine oyunuzu verin. Yok hayır, eğer biz bu ülkede alın terine değer veriyorsak yapacağınız bir şey var 12'sinde adres belli. Altı ok, Cumhuriyet Halk Partisi.''
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.