CHP’liler iki ay daha bekleyecek!
Yayınlanma:
Güncelleme:
CHP Parti Meclisi dün toplandı.Toplantıyı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açtı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.CHP lideri Kılıçdaroğlu, yerel seçim adaylıklarına ilişkin gündem önerisinin 2 ay sonraki PM toplantısında ele alınacağını beli
Parti Meclisi üyeleri söz alarak gündeme ilişkin önerilerini sundu. CHP'nin Mısır ve Irak ziyareti ile Suriye'de yaşanan gelişmeler, yerel seçimler ve Oğuz Kaan Salıcı'nın Aday Belirleme Komisyonu'na ithafen söylediği 'kaporacılar' sözü gündeme geldi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, yerel seçim adaylıklarına ilişkin gündem önerisinin 2 ay sonraki PM toplantısında ele alınacağını belirtti.Bu arada PM üyesi Gökçe Pişkin, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı'nın "Aday adaylarından kapora alınıyor" sözüne açıklık getirilmesini istedi. Pişkin, "Bu söz günlerdir konuşuluyor. Partimizin bu konuya bir açıklık getirmesi gerekiyor" dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, yerel seçim adaylıklarına ilişkin gündem önerisinin 2 ay sonraki PM toplantısında ele alınacağını belirtti.Bu arada PM üyesi Gökçe Pişkin, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı'nın "Aday adaylarından kapora alınıyor" sözüne açıklık getirilmesini istedi. Pişkin, "Bu söz günlerdir konuşuluyor. Partimizin bu konuya bir açıklık getirmesi gerekiyor" dedi.
Bunun üzerine Genel Başkan Kılıçdaroğlu, "Gençlerin bu tür tartışmalara girmesi doğru değil, gençliğin sorunlarına odaklanın" diyerek tartışmayı sonlandırdı.PM toplantısı bu diyalogun ardından diğer gündemlerin görüşülmesiyle devam etti.
“Halkın doğru bilgi alma hakkı halkın elinden alınmıştır. Medya özgürlüğü yoktur.”
CHP Lideri KılıçdaroğluPM’de, en büyük medya patronunun Başbakanlık koltuğunda oturduğunu belirterek,”İstediği gazeteye, tv’ye el koyar. Gazetede beğenmediği köşe yazarlarını atar, yandaşlarını oraya getirir” dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu 2 ayda bir toplanan ve Kurultay’dan sonra en yetkili organ olan PM toplantısında basın özgürlüğüne ve iktidarın sözde demokratlığına dikkat çekerek yaptığı konuşmada şunları söyledi
-“Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü üzerinde yaratılan korku iklimi sürüyor.”
-“TGC’nin basında yer almayan açıklamasında, ‘Halkın gerçekleri öğrenme hakkına hizmet eden gazeteciler açılan davalar, cezaevine girme tehdidinin yanı sıra işten çıkarılarak nefes alamaz hale getiriliyor’ denildi.”
-“ TGC diyor ki, özellikle gezi parkı olaylarının ardından iktidara muhalif gazetecileri işten çıkarma süreci hızlandı. En az 100 meslektaşımız bu süreçte işten ayrılmaya zorlandı”
-“TGC’nin açıklamasında, İktidara yakın bazı yayın organlarının muhalif gazetecileri hedef göstererek işten çıkarılmaları yürüttüğü kampanyayı da ayrıca protesto ediyoruz deniliiyor”.
-“İnsanları sallandıramıyorum, o halde demokratım demek, ilkelliktir. insanları sallandırıp sallandırmamak demokrasinin ölçütü olamaz. Bu da yüzkarası bir açıklamadır. Tıpkı Müslüman bir komşu ülkeye saldıracaksan, orada insanları öldüreceksen ben her türlü koalisyona hazırım lafının bir iç politika versiyonudur”
-“Düşünün, Enerji Bakanı, biniyor uçağa, kaptana diyor ki, çek oğlum. Nereye gidelim Sayın Bakanım? Kerkük’e evladım. Kerkük’e doğru yola çıkıyorlar. Uçak iniyor, bakan iniyor. Oğlum burası Kerkük mü? Hayır, efendim burası Kayseri. Oğlum niye Kerkük’e gitmedik? Efendim, izin vermediler. Kim izin vermedi? Irak hükümeti diyor”
-“Irak’ta bir Iraklı, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti Irak’ı Türkiye’nin bir vilayeti gibi görüyor dedi. Başka bir ülkeye gidiyorsun. İzin alacaksın. Ben istediğim yere giderim dersen Kerkük yerine Kayseri’ye gidersin ve Kerkük’e gittiğini sanırsın. Bir Türkiye Cumhuriyeti bakanının böyle bir tabloya layık olup olmadığını bu halkın vicdanına teslim ediyorum.
Ülke böyle yönetilemez”
Ülke böyle yönetilemez”
-“Mısırla, Suriye ile, Irak’la ilgili politikalarımız yanlış. Türkiye’nin önce Suriye’de barış, Ateşkes çağrısı yapması lazım. Bölgede kimyasal silahların kullanılmaması güvencesinin sağlanması, Bölgenin nükleer silahlardan arınması için çaba harcaması lazım”
-“ İki tarafa silahları susturun, barışı sağlayın, ateşkesi sağlayın, masaya oturun demesi lazım. Biz ne yapıyoruz? Komşuda kavga var, çağırıyoruz birisini, eline veriyor silahı cebine koyuyoruz parayı git, kardeşini öldür diyoruz. “
-“İşadamlarımız Mısır’da perişan. Kim sahip çıkacak onlara? AKP hükümeti mi? Hayır. Onlara sahip çıkacak olan yine CHP. Arkadaşlarımız gidecekler. Diyoruz ki, onlara, siyasi gerilimin faturasını bizim işadamlarımıza çıkarmayın”
-“Bakın Irak’ta konuştuğum hiçbir yetkili Türk işadamlarından şikayet etmedi. Hepsi bizim işadamlarımızı övdü. Çok büyük, başarılı projelere imza atmışlar. Ama hükümetin izlediği yanlış politika onların önünü kesiyor. Bu coğrafyada yalnızlaştık.”
-“Türkiye’yi yönetme iradesini kaybedenler maalesef Türkiye’yi her gün biraz daha batağa sürüklüyorlar ve bütün bunların karşılığında bir tek hedef noktaları var. CHP’yi suçluyorlar. Ne yapmış CHP? Savaşa hayır demiş. Vay sen misin savaşa hayır diyen”
-“Ana muhalefet partisi ne yapıyor diye soranlara, ana muhalefet partisi kırılan, dökülen ilişkileri tamir etmeye, Türkiye’nin, İşadamlarımızın bölgedeki çıkarlarını savunmaya çalışıyor. Türkiye sadece AKP’den ibaret değildir”
-“Pek çok ülkeden üst düzey davetler geliyor, Vay efendim, CHP oraya nasıl gider. CHP Türkiye’nin barışçıl ve güler yüzünü dünyaya göstermek için gidiyor. Bu halkın barıştan yana olduğunu, bütün komşularıyla barış içinde yaşama arzusunu götürüyor ve orada dillendiriyoruz.”
-“Türkiye’de demokrasiden, barıştan, özgürlükten yana olan insanlar, partiler vardır. Bunu söylemek için, yalnızlığa mahkum olan bir Türkiye’yi hak etmediğimiz için biz oralara gidiyoruz”
Politika
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.