Demokrasiye % 10'luk engel

Bağımsız Seçim İzleme Platformu üyeleri, yerel seçimler ve cumhurbaşkanı seçimleriyle ilgili tespit ve önerilerini paylaştı. Platform adına konuşan Çiğdem Sever, çıkardıkları raporlara ilişkin dikkat çeken noktalara değindi. Son iki seçimde özellikle fiziksel engellilerin seçim alanlarına erişimi konusunda sıkıntı yaşandığını belirten Sever, “Seçimlerin birinde yüzde 38, diğerinde yüzde 35’e yakın noktanın erişime engelli olduğunu görüyoruz. Sığınma evindeki kadınların, Türkçe ve okuma yazma bilmeyen seçmenlerin oy kullanmasına ilişkin sorunların yanı sıra seçimlerde kampanya materyallerinin bulunması, kampanya faaliyetinin yürütülmesi ve seçim alanlarında baskı ve korku ortamı yaratacak sorunları pek çok seçimde görmüş durumdayız. En son seçimde 297 bakım evinden sadece 37’sinde sandık kuruldu. Türkiye’de ceza evlerindeki seçmenlerin oy kullanmaması sorunu var. Gizlilik sorunu oluyor. Gizli oy kullanımına aykırılık nedeniyle sorun var” diye konuştu.

Çok yüksek bir baraj
Son günlerin tartışma konusu olan seçim barajıyla ilgili görüşlerini dile getiren Sever, Yüzde 10'un çok yüksek bir baraj olduğunu belirterek, "Anayasa’nın, 1995’de eklenen maddeyle birlikte bu konuda getirdiği ilke, temsilde adalet ve yönetimde istikrarın gözetilmesidir. Bu temel hak ve özgürlüklerde ölçülülük ilkesinin özel bir görünümüdür. Bir tarafta adalet ve temsilde olabildiğince fazla katılımı sağlayacak şekilde bir seçim sistemi ama diğer tarafta istikrar. Yüzde 10 barajı, çok yüksek istikrarcı bir koşuldur. Bahsettiğimiz seçmen sayısı 5 milyon. 4 milyon 900 bin oy alsanız dahi temsil edilememek gibi bir dengesizlikten bahsediyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ülkelerin seçim sistemlerine ilişkin müdahalede bulunamaz. Bu uluslararası bir mahkeme olmasıyla ilgilidir. Anayasa Mahkemesi ulusal bir mahkemedir ve elbette anayasal ilkelerle AİHM kararlarını bir arada değerlendirir. Bu nedenle ihlal ya da iptal kararı vermesinde bir engel yok" diye konuştu.