"Eleştiri olunca tepki hazır: Ananı da al git"
Burada halkı selamlayan Kılıçdaroğlu, beraberinde Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil ve milletvekili adaylarıyla seçim otobüsüyle Edirnekapı'dan hareket etti.
Yol boyunca halkı selamlayan Kılıçdaroğlu, İstanbullulara ''Rantın imparatorluğunu yıkıp, halkın iktidarını kuracağım'' diye seslendi. Kılıçdaroğlu, bunun da halkın yardımıyla olacağını belirterek, vatandaşlardan seçimde CHP'ye oy vermelerini istedi.
İstanbullular da yol boyunca Kılıçdaroğlu'na el sallayarak, korna çalarak sevgi gösterisinde bulundu.
Fatih ilçesinde, Seyitömer Seçim İrtibat Bürosunda görev yapanları da selamlayan Kılıçdaroğlu, çalışanlara kırmızı gül verdi.
Zeytinburnu'nda halka seslenen Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 12 Haziran'ın, özgürlüklerin geldiği, çocukların yataklarına aç girmediği bir tarih olacağını söyledi.
Partililerin açtığı ''AKP kapatılmasın, yabancılara satılsın'' pankartını gören Kılıçdaroğlu, ''Bu kadar defolu partiyi kimse satın almaz'' dedi.
Siyasete atılırken halka yalan söylemeyeceğine, sadece ve sadece halkın çıkarı için çalışacağına dair söz verdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, kimseden ve hiçbir otoriteden talimat almayacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, bir tek halktan talimat alacağını bildirdi.
''Uçuk kaçık önerilerimiz yok"
Ülkeye demokrasi ve özgürlük getirmeye kararlı olduğunu dile getiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Bu güzel ülkede, sizin için çalışacağım. Bu ülkede, bir anne 4 çocuğuna sabah kahvaltısı veremediği için intihar ettiyse bu ayıp, Ankara'da oturup koltuklarında keyif sürenlerin ayıbıdır. Bir kişi, çöpte kağıt toplarken yaşamını yitiriyorsa bu ayıp da koltuğa demir atanların ayıbıdır. Bunu unutmayın. Biz ne yaptık? Kendi partimizi son altı ayda bir üniversite gibi çalıştırdık. Her görüşten insana projelerimizi açtık ve 'siz de gelin, biz halkın çıkarlarını savunmak için, mutlu bir Türkiye için, herkesin mutlu olması için projeler ürettik' dedik. Eleştiren değil, proje üreten bir parti haline geldik. Artık yeni CHP, halkın sorunlarına kilitlenen, çözüm üreten bir partidir. Aile sigortası ile yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Hiç kimse birilerine minnet duymayacak. Halkın iktidarında, sağ elin verdiğini sol el de görmeyecek. Bize diyorlardı ki 'efendim siz 600 lirayı nereden bulacaksınız?' Bir sefer değil her zaman vereceğiz. Ailenin durumuna göre durum değişecek. Nasıl hesapladık? Devlette bu tür yardım yapan kuruluşları saydık, 14 kuruluş. Bunların bütçelerini topladık, onlar bilmezler, araştırmazlar, biz öğreniriz, onlar itiraz ederler. Onlar artık öneri getiremiyor. Uçuk kaçık önerilere karnımız tok. Biz bunun için mücadele ettik ve sonuçta 7 milyar lira açık var. Nitekim baktılar ki bu maya tuttu, söylediğimiz doğru. Şimdi geldiler, 'biz daha fazlasını veriyoruz' dediler. Demek ki kaynak varmış. Biz bu düzeni kabul etmiyoruz. Yoksulu sıraya dizip para vermek bizim siyasi anlayışımızda yok.''
''Rüşvet vermede bir numara"
Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin iyi yönetilmediğini öne sürerek, ''AKP nede başarılı oldu? Ben söyleyeyim mi? Uluslararası Saydamlık Örgütünün raporlarına göre, rüşvet vermede bir numara olmuşuz. AKP medyasına da sesleniyorum; ağzımızdan çıkan her kelimeyi anlam yükleyerek yayımlıyorlar. Kazara bunu yazsalar ne olur? Bütün hortumları kesilir ve gazeteleri çıkaramazlar'' dedi.
CHP iktidarında ''besleme basın'' olmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, bütün kaynakların halk için kullanılacağını söyledi.
''Biz Türkiye'yi onlardan çok daha iyi yöneteceğiz'' diyen Kılıçdaroğlu, CHP'nin iyi, okumuş yazmış, dürüst, namuslu kadroları olduğunu, bir değil beş bakanlar kurulu çıkaracak kadroları bulunduğunu dile getirdi.
Günde en az 16 saat çalıştığını anlatan Kılıçdaroğlu, ''Ama sizden bir günde 10 dakika çalışmanızı ve tanıdıklarınızı, akrabalarınızı aramanızı ve 'yeni bir süreç başladı, özgürlük gelecek, yoksulluk tarihe gömülecek, yeni bir Türkiye için bir grup aydın, yürekli insan yola çıktı, yolun arkasından milyonlar geliyor, bunun arkasından siz de gelin' deyin'' diye konuştu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, 12 Haziran'da rantın iktidarını, devletten beslenenlerin iktidarını yıkacaklarını, işçinin, çiftçinin, memurun, sanayicinin, esnafın, sanatkarın, engellinin, yani halkın iktidarını kuracaklarını söyledi.
İkinci durak Yıldırım Mahallesi
Kılıçdaroğlu, beraberinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil ve İstanbul ikinci bölge milletvekili adaylarıyla Bayrampaşa Yıldırım Mahallesi Meydanı'na geldi.
Yol boyunca halkı selamlayan Kılıçdaroğlu, Fatih ilçesinde, AK Parti'nin Seyitömer Seçim İrtibat Bürosunda görev yapanlara da kırmızı gül verdi.
Bayrampaşa'da ellerinde CHP bayraklarıyla ''Başbakan Kemal'' sloganı atan partililer, ''YGS yaz, 2222'ye gönder, şifreler cebine gelsin'', ''Cumhuriyet değil, AKP iktidarı yıkılacak'', ''İkinci Kemal hoş geldin'', ''Sayın Başbakan Türkiye nalbant dükkanı mı ki çırak, kalfa, ustalıkla yöneteceksin'', ''Herkes için her şey için CHP'' yazılı pankartlar açtı.
Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin iktidara geldiğinde yolsuzlukla mücadele edeceğini söylediğini ifade ederek, partililere ''Yolsuzlukla mücadele ettiğine inanıyor musunuz'' diye sordu. ''Hayır'' şeklinde yanıt verilmesi üzerine Kılıçdaroğlu, ''Zaten kimse inanmıyor. Onlar dünyalıklarını yaptılar, şimdi yandaşlarını zengin etmek için çalışıyorlar. Bizim için yandaş yok, vatandaş var'' dedi.
Kimsenin, hükümetin özgürlükleri getirdiğine ve yasakları kaldırdığına inanmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Vatandaş cep telefonu ile konuşmaktan korkuyor, 'acaba beni dinlerler mi?' diye. Bu Hükümet, telekulak hükümeti, halkın özel hayatını merak ediyor, belden aşağı uğraşmayı çok seviyor. Niye ilgi alanları budur, samimi söylüyorum anlamış değilim. Vatandaşın derdi var, onunla uğraş. Telekulak hükümeti dikmiş kulağını; millet ne konuşuyor? Bundan sonra derdiniz varsa telefonla arkadaşlarınıza anlatın, belki Recep Bey'in kulağına gider'' diye konuştu.
Hükümetin ülkeyi iyi yönetemediğini öne süren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Allah aşkına 1 milyon 715 bin çocuğumuzun umutlarını söndüren, umutlarıyla oynayan bir siyasal iktidar, sınav yapma becerisini gösteremeyen iktidar, ülkeyi sağlıklı yönetebilir mi? Ben de biliyorum yönetemez. En beğendiğim slogan, 'Şifreci Tayyip.' Bakın ne diyor? 'Efendim baktık, şifre var ama kopya çeken yok' diyor. Güler misin ağlar mısın? 1 milyon 715 bin çocuğumuzun annelerine sesleniyorum; yemediniz yedirdiniz, giymediniz giydirdiniz, okula götürdünüz, eve getirdiniz, emek harcadınız, dershaneye gönderdiniz. Üniversiteyi kazansın, bizden daha iyi yaşasın diye umut beslediniz. Bunlar çocukların umutlarını mahvettiler. Bu çocuklar bir demokraside olması gerekeni yaptılar, ellerine pankart aldılar, uğradıkları haksızlığı protesto ettiler. Recep Bey, 'ben istersem karşılarına 5-10 bin genç çıkarırım' dedi. Demokrasi kafasına bakın. Çocuklar hak arıyorlar, bir dinle bakalım, bunların derdi ne ama neyi dinliyor? Ali Demir'i dinliyor. Onun da geçmişine baktık. Bir baktık, meğer en büyük kopyacı oymuş, intihal yapmış. Nereden bulurlar, nereden getirirler, nasıl güvenirler bunlara? Demek ki bir bildikleri var. Buradan Ankara Cumhuriyet Başsavcısına sesleniyorum. 'Sürprizlerimiz olacak' dedin, onlardan birini biliyorum. Senin açıklama yapmanı bekliyorum. 1 milyon 700 bin çocuğun umutlarıyla oynayanları soruşturacaksın. Çocuklarımızın geleceğiyle kimsenin oynamaya hakkı ve yetkisi yoktur.''
''Emekli milli gelir artışından pay alacak"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasında emeklilere de seslendi. Türkiye'de 9 milyon emekli olduğunu, bunların eşleriyle 18 milyon kişi ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''En az 18 milyon emekli hayatından memnun mu? Ama Recep Bey'e göre emeklilerin durumu çok iyi. Hiç itiraz etmeyin, sizin durumunuz iyi. Yaz tatillerini kesinlikle Kanarya Adaları'nda geçiriyorsunuz. Allah aşkına çocuklarınıza söyleyin, internete girsinler. TBMM'de ne zaman bir AKP milletvekili kürsüye çıkıyor, 'emekliye şunu, bunu verdik, gül gibi geçiniyor' diyor. Hayır, ben söylemiyorum. TBMM tutanaklarına bakın. Benim söylediklerim de var. Şimdi diyeceksiniz ki 'eleştirmek kolay, sen ne yapacaksın.' Kardeşim iki konuda emeklilere sözüm var. 'Emekliye milli gelir artışından pay verilemez' diye yasa çıkardılar, bunu değiştireceğiz. Emekli de milli gelir artışından pay alacak. Yaratılan katma değerden emekliye pay vermezsek gelir dağılımını bozmuş oluruz. Emekliye intibak yasasını çıkaracağız.''
Askerliği 15 aydan, önce 9, sonra aşamalı olarak 6 aya indireceğini yineleyen Kılıçdaroğlu, bu önerisinin de ''Memleketi kim savunacak'' diye eleştirildiğini söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, ''Hani şu 21 gün askerlik yapıp, valinin gözetiminde kışlaya teslim olan oğlunu biliyorsunuz değil mi? Beni eleştiriyor ya çıkıp eleştirsin. Senin oğlun 21 gün askerlik yaparken memleketi kim savunacak demek aklına gelmiyor da vatandaşın oğlunun askerlik süresi indirilince mi aklına geliyor'' diye konuştu.
Çözümün adresinin CHP olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, ''Kulakları duyuyorsa duysun, biz bu ülkeyi dişimiz, tırnağımızla kurduk. Yedi düvele karşı mücadele ettik. Yeri ve zamanı geldiğinde biz yeniden dişimiz ve tırnağımızla bu ülkeyi savunur ve bağımsızlığını koruruz. Hiç endişelenmeyin, nerede bir dert var, çözümün adresi belli, CHP. Nerede bir sorun var, çözüm CHP'' dedi.
Esnafın da bu hükümeti denediğini ve hayatından memnun olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde ilk dört ay içinde AVM'lerle ilgili yasayı çıkaracaklarını bildirdi.
Emekli olan ve çalışmaya devam eden esnafın aylığından yapılan yüzde 15 kesintiyi de kaldırma sözü veren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Türkiye'de sorunlarımız var, çözümlerimiz de var. En ciddi çözüm, demokrasi ve özgürlüğü yeniden getirmek. Türkiye'nin CHP iktidarına, iyi yönetilmeye, adalete, demokrasiye, özgürlüklere ihtiyacı var. Bunun da adresi belli; o partiye sırtınızı dönün ve karşınızda altı ok ve CHP var. Bunun için dedik ki biz yeni CHP'yiz, halkıyla kucaklaşan, halkın sorunlarına kilitlenen ve çözüm üreten bir partiyiz. Yolsuzluğu, yoksulluğu ülkenin tarihinden silmek için yola çıkan bir partiyiz. CHP, hepinizin partisidir. CHP varsa herkes için vardır. Hepinizi seviyorum. Bu ülkede tüyü bitmiş yetimlerin hakkını yiyenlerle sonuna kadar mücadele edeceğim, aydınlık ve güzel bir Türkiye'yi ayağa kaldırıncaya kadar çalışacağım.''
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bütün annelerin Anneler Günü'nü de kutladı.
Kılıçdaroğlu'ndan AKP'ye sürpriz ziyaret
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bayrampaşa'daki mitinginin ardından Esenler'e doğru ilerlerken otobüsünü AKP Bayrampaşa İlçe Başkanlığı önünde durdurdu. Otobüsten inen Kılıçdaroğlu, önce kapı önündeki AKP'lilerle selamlaştı. Daha sonra AKP ilçe başkanlığına girerek içeridekilerle tek tek el sıkıştı. AKP'liler, Kılıçdaroğlu'nun jestine alkışlarla karşılık verdi.
''Millete gelince el iman, köşeyi dönüyor han hamam"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yolsuzlukla mücadele edeceğini söyleyen AK Parti'nin, yolsuzluk yapanın sırtını sıvazladığını, ''Aferin, iyi yaptın'' dediğini ifade ederek, ''Millete gelince el iman, köşeyi dönüyor han hamam. Bunlar bu. İki köşe arasında 180 derece fark var'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Esenler'in ardından seçim otobüsüyle Gaziosmanpaşa'yı gezerek, halkı selamladı. Buradan Sultangazi'ye geçen Kılıçdaroğlu, coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı.
''30 senedir tapularımız yok'', ''Yol yapacağız diye evlerimizi yıkamazlar'' yazılı pankartlar açan partililer, ellerinde de Kılıçdaroğlu'nun fotoğraflarını ve CHP bayrakları taşıdı.
''Başbakan Kemal'' sloganları arasında konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Eğer siz hazırsanız, sizin Kemal'iniz de hazır, o da mücadele edecek. Gücümü sadece halktan alıyorum, hiç kimsenin önünde diz çökmeyeceğim, kimseye minnet duymayacağım. Size inanıyorum, beraber mücadele edeceğiz. Neye karşı? Haramilerin saldırılarına karşı. Onu aşağı indireceğiz. 9 yıldır iktidardalar, ülkeyi yönetiyorlar, bir sınavı bile yapamadılar, 1 milyon 700 bin çocuğun umudunu söndürdüler. AKP'nin gövdesini silkelemek kardeşiniz Kemal'e, dallarını silkelemek de size ait. Size sözüm var, onların maskelerini indireceğim, gerçek yüzünü size göstereceğim. Dallarını silkeleyin göreceksiniz. Çünkü bunlar bereketsiz bir iktidar. Bereket olsa, işsizlik olur mu? Bereket olsa Allah aşkına söyleyin işçisi, çiftçisi, memuru, emeklisi hayatından memnun olur. Bir bereketsizlik var ama halk için bir bereketsizlik var, kendileri için bereket. Ceplerini doldurdular.''
Halka, ''Herkesin karnı doyacak, bir çocuk bile yatağa aç girmeyecek'' sözü verdiğini ve mutlaka bunu gerçekleştireceğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Aile Sigortası'' projesini bunun için hazırladıklarını, yoksulluğu bitireceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Yoksulları arka bahçemiz haline getirmeyeceğiz, onları bu ülkenin onurlu bir bireyi haline getireceğiz'' dedi.
Kılıçdaroğlu, 12 Haziran sonrasında Sultangazi'nin sadece İstanbul'un değil, tüm Türkiye'nin gurur duyacağı bir ilçe olacağını ifade ederek, örgütlü toplumdan yana olduğunu, CHP'nin iktidarında halkın örgütleneceğini kaydetti.
"Ülkede barışı sağlayacağım"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi sizi aldatmasın, o adalet değil adaletsizlik yaratıyor, kalkınma değil, işsizlik yaratıyor. Onlar Türkiye'yi bölüyorlar, ayrıştırıyorlar. İnanç temelinde bölmek, etnik kimlik temelinde bölmek istiyorlar. Biz herkesi kucaklayacağız. Bu ülkeye demokrasi, özgürlük ve eşit yurttaşlığı getireceğiz. Kardeşliği getirmek bizim görevimiz olacak. Ahdım var, bu ülkede barışı sağlayacağım, bedeli ne olursa olsun. Bir çocuğumuz bile ölmeyecek, herkesi kucaklayacağız ve bu ülkeye barışı getireceğiz.
Dün 6 Mayıs'tı. Üç fidanımızı darbeciler, faşist yönetim astı. Dün onları andık. Siyasal mahkemelerin acımasızlığını gördük. Onun için halkın iktidarında eski DGM, yeni adıyla özel yetkili mahkemeleri tarihin çöp sepetine atacağız, söz veriyorum size. Bu güzel ülkede Allah aşkına barış içinde yaşamak varken, sabah kapımızı açıp karşı komşuya 'merhaba' demek varken, pikniğe gitmek varken, ülkenin sorunlarını uygarca tartışmak varken neden başka olayların, partilerin, bizi bölen, ayrıştıran partilerin arkasından gideceğiz, gitmemeliyiz. Yolumuz altı ok, yolumuz halkın yoludur.''
"Hayır 'yuh' çekmeyin"
Kılıçdaroğlu, ''Bugün Sayın Başbakan'' diye başlayan cümlesi üzerine ''Yuh'' diyen yurttaşları, ''Hayır, hayır yuh çekmeyin'' diye uyardı.
Bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ayrımcı üslubunu ağzına alarak konuştuğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Buradan geçmişte AKP'ye oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum; Herkesin inancına, etnik kimliğine ve dünya görüşüne saygı duyarım, saygı duymak zorundayım. Oy verdiğiniz lideri görüyorsunuz, o lider Türkiye'ye layık değil, herkese saldırıyor, küfür ediyor, ayrıştırıyor, bölüyor. Biz bölmeyeceğiz, halkın iktidarında bize oy versin vermesin, bizde yandaş yok, bizde sadece ve sadece vatandaş var, o da başımızın üstünde'' diye konuştu.
CHP iktidarında 12 Eylül ürünü olan seçim barajını kaldıracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, ''AKP'yi de değiştireceğiz, o da 12 Eylül ürünü'' dedi.
Kılıçdaroğlu, 12 Eylül ürünü olan partilerin 12 Eylül yönetiminden hesap soramayacağını kaydederek, ''Sorsaydı, kendine muhtıra veren adamdan hesap sorardı. Soramazlar. Çünkü yürek ve cesaretleri yok. Kendisini iktidar yapan bir siyasal anlayıştan hesap soramazlar. Acılarımızı sömürdüler, kendilerine mal etmeye kalktılar, onlara imkan vermeyeceğiz. Cezaevlerinde işkence görenler bizim insanlarımız'' görüşünü dile getirdi.
"180 derece fark var"
Hükümetin, bir kişinin iki farklı sendikaya üye olabileceğine ilişkin Anayasa değişikliği yaptığını anımsatan Kılıçdaroğlu, iki değil bir sendikaya üye olan işçilerin bile kapının önüne konulduğunu söyledi.
Taşeronlaşmayı bitireceğini, bütün işçilerin sendikalı olacağını belirten Kılıçdaroğlu, ''AKP nedir biliyor musunuz? Yandaşları ile bölüşen bir partidir, halkı sömüren bir partidir, halkın yoksulluğunu ve inançlarını sömüren, etnik kimliği, inancı sömüren bir partidir. O nedenle AKP, halkı aldatanlar ve kandıranlar partisidir. Bunu bilmenizi isterim'' dedi.
AKP'nin yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele etme sözü verdiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, üçüyle de mücadele edemediğini savundu.
Türkiye'deki yoksul sayısının 12 milyon 715 bin kişi, bir yılda artan yoksul sayısının ise 818 bin kişi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Kayseri Büyükşehir Belediyesindeki rüşvet defterini Başbakan'a gönderdim ve 'Gereğini yap' dedim. 'İki müfettiş gönder, olayı incelesinler' dedim. Verdiği yanıt, 'Efendim o rüşvet defterinin altında rüşvet toplayan adamın imzası yok'. Eminim imzası olsa, 'Efendim parmak izi yok' diyecek, parmak izi olsa 'İmza sahtedir' diyecek. Bunlar 'Efendim yolsuzlukla mücadele edeceğiz' diyorlar. Yolsuzluk yapanın sırtını sıvazlıyorsun, 'Aferin, iyi yaptın' diyorsun. Millete gelince el iman, köşeyi dönüyor han hamam. Bunlar bu. İki köşe arasında 180 derece fark var'' şeklinde konuştu.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkını getiren partinin CHP olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, kadınların mücadele ederek siyasetin kalitesini yükselteceğini söyledi.
Katılımcılardan bütün Anadolu'ya ulaşmalarını isteyen Kılıçdaroğlu, ''Hakkari, Bitlis, Diyarbakır, Tunceli, Sinop, Gaziantep, Çankırı, Yozgat ve Çorum'a ulaşın. Deyin ki, 'Biz İstanbul'da karar kıldık. Halkın iktidarını kuracağız'. Onlar da bize destek ve güç versinler. Bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine yaşayalım ve bu ülkeyi ayağa kaldıralım'' dedi.
Bu arada, Kılıçdaroğlu ile ikinci bölge milletvekili adaylarını sabah saatlerinden bu yana taşıyan seçim otobüsü, Yeşilpınar mevkisinde hararet yaparak arızalandı. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, kendisine tahsis edilen minibüse binerek, bir sonraki miting alanı olan Eyüp Alibeyköy Meydanı'na geçti.
Kılıçdaroğlu, Sinoplular Gecesi'nde
Kılıçdaroğlu, Bostancı Gösteri Merkezinde düzenlenen Sinoplular Gecesi'ne katıldı.
Burada konuşan Kılıçdaroğlu, Sinop'a nükleer santral yapılıp yapılmayacağına Sinopluların karar vereceğini belirterek, yatırımsızlık ve işsizliğin çok sayıda genci İstanbul'a taşıdığını, gençlerin İstanbul'da, yaşlıların Sinop'ta kaldığını anlattı.
Sadece İstanbul'a değil, Türkiye'nin her tarafına dengeli yatırım yapılması, gençlerin iş olanağı bulması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi, gençlere her yerde aş ve iş veren anayurda dönüştürmeyi hedeflediklerini söyledi.
İstanbul'da sokağa çıkarken, arabaya veya otobüse binerken kaşları çatık insanlar gördüğünü, herkesin bir derdi olduğunu ve yarın kaygısı taşıdığını belirten Kılıçdaroğlu, ''Benim bir hedefim var, çatık kaşlı insanlar değil, güler yüzlü insanlar olacak'' dedi.
Paranın dolaşım kanallarını değiştirip, halktan yana bir politika izleyeceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, kendisi için yandaş değil, varsa yoksa vatandaş olduğunu söyledi.
Ülkede demokrasi ve özgürlüğün eksik olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Telefonlarımızı dinliyorlar. Bu hükümet telekulak hükümeti. Vatandaşın derdini telefonla dinliyor herhalde... Yüz yüze gelince de diyemiyor. Çünkü eleştiri olunca tepki hazır, ne diyordu; (Al ananı da git). O nedenle söylüyorum. Biz sadece aşı, işi değil, özgürlüğü de düşünüyoruz. Yurttaşlarımız özgür ortamda olacak. Sanatçılarımızın heykelleri yıkılmayacak, resimleri toplanmayacak. Herkese özgürlük ortamında yer de, zaman da var. Size bir sözüm var, siyasi mahkemeleri tümüyle tarihe gömeceğim. Doğal yargılama sistemi olacak. Telefonla konuşuyorsun, selam verdin, kitap yazdın, daha yazmadın, at içeri... Böyle bir şey olur mu? Bunun adı demokrasi mi? Bizim düşündüğümüz demokraside eleştiri hakkına saygı göstereceğiz. Elbette bizim gibi düşünmeyen insanlar var. Onlara da saygı göstereceğiz. (Benim gibi düşünmeyeni ezerim, yok ederim, hapse atarım), bunlar benim düşüncem değil. (Allah'tan korksun) diyorsunuz. Şimdi Recep Bey yine (Allah'ı istismar ettiniz) diyecek. Ben samimi söylüyorum, kuldan utansınlar yeter. Ondan bile utanmazlar.''
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.