Harcatmayacaksın; çünkü sen yolladın...

Harcatmayacaksın; çünkü sen yolladın...
MİT-PKK değil Başbakanlık PKK görüşmesi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Oslo’da yapılan görüşmelerin PKK ile MİT arasında değil, Başbakanlık ile PKK arasında olduğunu belirterek, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan için “Harcatmam” demesini, “Harcatmayacaksın çünkü Fidan oraya senin özel isteğin üzerine gitmiş” sözleriyle eleştirdi.
Kılıçdaroğlu, Hürriyet’e şu açıklamalarda bulundu:

İmralı’ya değil Oslo’ya

- Kimse karıştırmasın, Oslo’da olan görüşmeler MİT ile PKK arasında değil, Başbakan’ın özel temsilcisi ile PKK arasında bir görüşme. Yani Başbakanlık ile PKK arasında. Görüşmeyi yapan Hakan Fidan o tarihte Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı. Giderken yanına MİT’ten de birini almış. Zaten Fidan’ın kendisi de, ‘Sayın Erdoğan’ın temsilcisiyim’ diyor. Nedense gazeteciler bu soruyu Erdoğan’a hiç sormadı? Başbakan İmralı’ya gider görüşülür diye yanıt veriyor. Oysa gidilen yer İmralı değil, Oslo.

- ‘Efendim, adamı harcatmayız...’. Hangi adam bu? Hakan Fidan. Ya o adam zaten senin isteğin üzerine oraya gitmiş. Bir bürokrat olarak orada görüşmeleri yapmış. Bunun harcanılacak bir tarafı yok ki. O nedenle senin de çıkıp özür dilemek dışında yapacak bir şeyin yok.

Mısır’da sözleşme ne oldu?

- Başbakan, Mısır’a gitti. Mısır ile Rum yönetimi arasında münhasır ekonomik alan diye bir anlaşma imzalandı. Londra- Zürih sözleşmelerine göre biz garantör ülkeyiz. Şimdi acaba o görüşmelerde Mısır yetkililerine dönüp, ‘Bu sözleşmeyi feshedin veya askıya alın’ dediniz mi? Bunu ortaya koyduysanız bir yanıt aldınız mı? Mısır’a destek veriyorsun, eyvallah. Demokrasi laiklik, diyorsun ona da teşekkürler. Ancak uluslararası ilişkiler çıkar üzerine inşa edilir. Peki, bizim çıkarımız ne?

Sarkozy ile ortak düşmanın

- AKP’nin bağımsız dış politikası yok. Batılı güçlerini politikasına göre yönlendiriliyor. Bir ay önce Suriye yönetimi ile en yakındın, şimdi yine aynı yönetim var, ne değişti? Libya için, ‘NATO’nun orada işi ne’ dedin, gidip paşa paşa imza attın. Gittin, Kaddafi’den insan hakları ödülü aldın. 1 yıl sonra düşmanın oldu? Üstelik Sarkozy ile birlikte ortak düşmanın oldu.

İsrail’in güvencesi kim?

- Bu arada ne yaptın? Milletin gözünden kaçırarak İsrail kalkanını Malatya’ya konuşlandırdın. Hani karşıydın? Efendim bu kalkan Türkiye’yi koruyacak falan diyordun. ABD hükümet sözcüsü gayet açık net, ‘İsrail’i korumak için bunu yaptık’ diyor. Konuşlandırma nedeni de o. İran’a karşı İsrail’i korumak. O zaman İsrail’in avukatı kim, İsrail’in güvencesi kim?

Ben yalanın peşindeyim

- Başbakan bir soruma hâlâ yanıt vermedi. Gazze’ye savaş gemilerini gönderecekti. Gönderirsen alnından öpeceğim, dedim. Göndersin, niye göndermiyor? Uluslararası sularda gerekli güvenlik önlemi aldık, diyor. Madem aldın, buyur gemileri gönder Gazze’ye. Millete niye yalan söylüyorsun? Ben yalanı ortaya çıkarmak peşindeyim. Mavi Marmara bozuktu diye gönderemediklerini söylediler. Eee bildiğim kadarıyla tamir edildi. O olmadıysa oğlunun gemisi var. Yardımları onunla gönder, yanında da iki üç savaş gemisiyle. Bakayım Gazze’ye girebiliyor musun, giremiyor musun?”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.