Her şey çok güzel olacak!
Önceki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi, 2018 yılında, kentteki 4 İETT garajının işletme haklarını farklı firmalara verdi. Ayazağa Garajı ile başlayan işlettirme modeline, sırasıyla Kurtköy, İkitelli ve Çobançeşme garajları dahil edildi. Ekrem İmamoğlu Başkanlığındaki yeni İBB yönetimi, benzer işleri yapan personel arasında maddi anlamda açık ara farklılıklar oluşturan sisteme son verdi. İlk olarak, 2 Ağustos 2022’de işlettirme ihalesi sona eren Kurtköy Garajı’nda çalışan 446 şoför personel İBB bünyesine alındı. 1 Ekim 2022’de ise, Ayazağa Garajı işlettirme ihalesinin sona ermesi ile yaklaşık 850 şoför İBB bünyesinde hizmet vermeye başladı. İkitelli Garajı’nın işlettirme ihaleleri de geçtiğimiz 20 Şubat ve 8 Mart tarihlerinde sona erdi. İBB, İkitelli Garajı’nda çalışan toplam 545 personeli de bugün gerçekleştirilen törenle bünyesine kattı. İETT İkitelli Garajı’nda düzenlenen törende, sırasıyla, İBB Genel Sekreter Yardımcısı ve İETT Genel Müdürü Dr. Buğra Gökce ile İBB Başkanı İmamoğlu birer konuşma yaptı.
Aklımız hep deprem bölgesinde
Türkiye’nin 11 ilini etkileyen deprem felaketi nedeniyle acı günler yaşadığına dikkat çeken İmamoğlu, “Bir yandan günlük işlerimizi ve sorumluluklarımızı yerine getirirken, diğer bir yandan da o bölgeyi ihmal etmediğimizi ve bölgedeki sorumluluklarımızı en üst seviyede yerine getirdiğimizi buradan belirtmek isterim. Aklımız hep deprem bölgesinde. Tabii sadece aklımızla değil; ekibimizle, ekipmanımızla, çalışma arkadaşlarımızla oradayız. Binlerce çalışma arkadaşımız, bugüne kadar deprem bölgesinde görev aldılar, hayat kurtardılar, su taşıdılar, yemek götürdüler, çocuklarla ilgilendiler, ilgilenmeye devam ediyorlar. Altyapıdan üstyapıya, başta sorumlu olduğumuz Hatay şehri olmak üzere, bütün bölgede varlığını en üst seviyede hissettiriyorlar. Buradan sizin de yol arkadaşınız olan, o bölgede emeği geçen bütün çalışma arkadaşlarıma da yürekten teşekkür ediyorum. İyi ki varlar” dedi.
Kentler depreme dirençli olmalı
“Depremin yaralarını sarmak hepimizin boynunun borcu” diyen İmamoğlu, “Ama sadece depremin yaralarını sarmak değil, aynı zamanda asla bir benzeri yıkımı yaşamamak adına da en üst seviyede tedbir alarak, başta İstanbul olarak, bütün Türkiye'nin depreme dayanıklı dirençli hale gelmesini sağlayıcı politikaları ülkemizin en öncü meselelerinden birisi haline getirmek de boynumuzun borcu. Bölge tekrar ayağa kalkana kadar, her anıyla, her dakikasıyla 11 şehrimizle ilgileneceğimize hem kurum olarak hem kişisel olarak bölge halkımıza buradan söz veriyor, hepinizin huzurunda da bunu tekrar ediyorum. Yurttaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız ve yaralarımızı hep birlikte mutlaka iyileştireceğiz, saracağız. Göreceksiniz, bu an itibariyle her daim, her ortamda bu meseleyi öncü bir mesele olarak dile getirmekten, tekrar etmekten ve bu konuda başarıyı elde edene kadar sonsuz mücadeleyi ortaya koymaktan asla geri durmayan bir yol arkadaşınız olacağıma hepinizin huzurunda söz veriyorum” ifadelerini kullandı.
700 şoför istihdamı sağlayacağız
İBB yönetimi olarak adil işe, adil ücret dağıtımı konusunda özenli bir çalışmayı kademe kademe harekete geçirdiklerine vurgu yapan İmamoğlu, “Bu aslında insanların emeklerine dönük haklarını verme çabasıdır. 2023 yılı içerisinde, yaklaşık ihtiyacımız olan 700 şoför istihdamına yönelik de bir planlamayı yaptığımızı, buradan müjdelemek ve duyurmak istiyorum. İBB olarak, 4 yıla yaklaşan zaman dilimi içerisinde meselelere, günlük asla bakmadık. Yani ‘Bugünü çözelim, yarın bakarız’ diyerek, bugüne kadar birikmiş sorun yumaklarına bir yumak daha eklemeyi asla düşünmedik. Profesyonelce, akıllıca mekanizmaları kurarken, ‘Bir yanlış yapalım, bugünü idare edelim’ değil, 5 yıl sonrası, 10 yıl sonrası, 15 yıl sonrasını hesaba katarak, bugünden hem var olan haksızlıkları gidermek hem de insanlarımızın ihtiyaçlarını en doğru şekilde çözüme kavuşturacak stratejileri hayata geçirmeyi çok önemsedik” şeklinde konuştu.
Adayımız Kılıçdaroğlu'dur
“İşi bilene emanet etmenin bugün bize kazandırdığı bir ortamı yaşıyoruz” diyen İmamoğlu, şunları söyledi: “Ama burada bir başka hakkı teslim etmek isterim. Ben, Cumhuriyet Halk Partisi'nde ilçe başkanlığı yaptım. Sonra Beylikdüzü'nde belediye başkanlığı yaptım. Siyasetin ilk anlarından itibaren, ki hakkını teslim etmem lazım- Sayın Süleyman Çelebi de o dönemden bugüne bu taşeron meselesine çok emek vermiş bir önceki dönem milletvekilimizdir. Sonrasında Sezgin Bey de (Tanrıkulu) yine aynı mücadeleyi veren milletvekillerimizden birisidir. Ama esas taşeron işçi çalıştırma meselesine karşı duruşu dile getiren, şu anda 13. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Bunun altını çizelim.” Konuşmaların ardından İmamoğlu, CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ve eski CHP milletvekili Süleyman Çelebi, kadroya alınan personelle hatıra fotoğrafları çektirdi. İmamoğlu, fotoğraf çekiminin ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
İki lideri de ağırlayacağız
Gazetecilerin İmamoğlu’na soruları ve İBB Başkanı’nın bu sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu;
Çok sıcak bir siyasi gündem var. Altılı Masa’da cumhurbaşkanı adaylığı krizinin çıkmasının ardından, sizinle ve Mansur Yavaş'ın cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görevlendirmenizle birlikte kriz sona erdi. Bu süreçteki değerlendirmenizi alabilir miyiz önce?
“Önümüze bakıyoruz. Çok güzel günler bizi bekliyor. Çok zor bir zamandan geçiyoruz. Başta deprem bölgesinde yaşananlardan ötürü. Az önce konuşmamda da söyledim. Bir yandan güzel İstanbul'umuzun her konusuna hakim işlerimizi yönetirken, bir yandan da deprem bölgesiyle ilişkimizi ve diyaloğumuzu en güçlü şekilde devam ettireceğiz. Ki artık meseleye bütünüyle Türkiye politikaları üzerinde eğilmemiz gereken zaman dilimi içerisindeyiz. Bu bağlamda hem de bu sürecin olgunlaşmasına çok yüksek bir biçimde katkı sunan Sayın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Hanımefendi'yi cumartesi günü Hatay’da, oradaki koordinasyon merkezimizde ağırlayacağız. 13. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu beyefendiyi de salı günü yine Hatay’da ağırlayıp, bir arada deprem bölgesine dönük ve Türkiye'nin deprem meselesine dönük süreçleriyle ilgili çözümlerimizi, çalışmalarımızı paylaşıyor olacağız. Artık sahayı konuşacağız. Memleketimizi konuşacağız. Dirençli, dayanıklı şehirleri, çocukları, gençleri, kadınları, eğitimi, bütün konuları konuşuyor olacağız. İstanbul, büyük bir merkez. Burada ürettiklerimiz ve üreteceklerimizi de bu sahada paylaşıyor olacağız. Bu yolculukta hem ben hem Sayın Mansur Yavaş arkadaşım olmak üzere, Altılı Masa’ya, altı lidere katkı sunan, cumhurbaşkanı adayımızın da 14 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı olması için elinden geleni yapan bir süreç tarifiyle, güçlü bir yolculuğa başladık. Hayırlı uğurlu olsun. Allah utandırmasın. Memleketimize ve milletimize şimdiden güzel bir gelecek sağlasın diliyorum.”
Cumhurbaşkanlığı yardımcılığıyla Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın bir arada olamayacağına ilişkin bir hukuki tartışma da var. Sizin bu konuyla ilgili bir hukuki çalışmanız oldu mu?
“Ben, makam tarifi veya o tür süreçlerle alakalı hiçbir duyguya sahip değilim. Tek duygum var: 14 Mayıs'ta seçimi kazandıracak aklı, stratejiyi, çalışma yürekliliğini ortaya koyan insanlar olmak. Hep ne söyledim? Ben bu sürecin en çalışkan neferi olacağım. Bunu sahada göreceksiniz.”
Seçim kampanyası nasıl yürüyecek?
“Çalışıyoruz. Tabii genel merkezler çalışıyor. Bizler çalışıyoruz. Cumhurbaşkanı adayımız çalışıyor. Bunların sistemli bir biçimde bir araya geldiği, koordine edildiği bir akılla geleceği o anlamda tasarlarız. Bugünden onunla ilgili söyleyecek çok fazla bir şey yok.”
2024’te de bir yerel seçim var. Hepimizin merak ettiği şey, Millet İttifakı bu cumhurbaşkanlığı seçimini kazanırsa, siz cumhurbaşkanı yardımcısı olursanız, yerel seçimde nasıl bir tavır sergilersiniz?
“Memlekette o kadar uzun vadeli şeyleri konuşmak, keşke mümkün olsa. 2-3 günde bile neler yaşıyoruz? Onun için sadece bugünden, ‘Her şey çok güzel olacak’ diyeyim size.”
Cumhurbaşkanı yardımcılığı teklif edilmesini nasıl karşıladınız?
“Meseleyi şöyle okuduk biz: Her ne olursa olsun, en doğru şekilde, ayrışmadan, bütünleşerek yola devam etme meselesi. Çünkü bu işin kurucusu olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Sayın Meral Akşener'in en güçlü lokomotifi olması gerektiği inancıyla, ‘Biz onlara nasıl katkı sunarız’ bakışıyla bir arada olduk. Doğru bir şekillenme oldu. Her şey çok güzel olacak.”
Son 25 yılın en kurak dönemi Ülkede kuraklık var. İstanbul'un suyla alakalı bir sorunu var mı? Olacak mı?
“Buraya, İSKİ'yle ilgili toplantıdan geliyorum. Tabii ki susuzluk alarmıyla ilgili bir sorun henüz İstanbul'un gündeminde yok. Ama gerçekten son 25 yılın en kurak dönemini yaşıyor bütün Türkiye. Yani bu işin sadece İstanbul'u yok. Bursa'da bazı barajlar kurudu. İstanbul ve Ankara'da çok dibe indi. Haritaya baktığınızda, kuraklık bütün coğrafyanın sorunu. İSKİ'de yaklaşık 1,5-2 saat bu sabah bunun toplantısını yaptık. Belli tedbirlerimiz var tasarruftan birçok hususa kadar. Bunlarla ilgili açıklamalarımız olacak. Ayrıca ne yazık ki yıllardır, yaklaşık 6 yıldır -açılışı 6 yıl önce yapılacaktı, hatta yedinci yıla girdi- Melen başta olmak üzere, İstanbul ve Türkiye, kuraklık ve su ile ilgili stratejimizin hazırlıkları vardı zaten. Açıklamalarını da önümüzdeki günlerde İstanbullu hemşehrimle ve bütün Türkiye'yle paylaşıyor olacağız.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.