İL BAŞKANLARINA ÇOK SERT TEPKİ!
Görevindeki 4 yılını tamamlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu süre zarfında yapılan çalışmaları Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlediği toplantıda kamuoyuna anlattı. CHP milletvekilleri Özgür Karabat, Fethi Açıkel, ilçe belediye başkanları ve İBB bürokratları da sunumda İmamoğlu’na eşlik etti. Toplantıya, CHP’deki değişim rüzgarı damga vurdu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, önceki gün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşen 81 CHP il başkanının yaptığı ortak açıklamaya tepki gösterdi. Açıklamayı 4 il başkanının hazırladığını, bütün il başkanlarının aynı görüşte olmadığını belirten İmamoğlu, “Tamamen değişim sürecine talibim” dedi.
Farklı yorumlamayın
İl başkanlarının açıklamasını sosyal medya hesabından paylaşan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun, İmamoğlu'nun 4 yılını anlattığı toplantıya katılmaması dikkat çekti. Yapılan yorumların üzerine açıklama yapmak zorunda kalan Kaftancıoğlu, “İl dışından toplantıya yetişmek üzere yola çıkmış olmama rağmen yetişememiş olmamı farklı şekillerde yorumlayanlara yarın (bugün) akşam demokrasi şenliğinde buluşmak üzere diyorum. 4 yıl boyunca İstanbul’umuzu şeffaf katılımcı bir şekilde yöneten ve hizmetleriyle İstanbulluların gönlünde yer eden İBB Başkanımız
Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarını bir kez daha kutluyorum” ifadelerini kullandı.
Toplum değişim istiyor
Hizmet sunumunun ardından güncel politika sürecine dair görüşlerini paylaşan İmamoğlu, “Ne yazık ki, Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken Türkiye, milli iradeye dayalı yönetim fikri zayıflamış, toplumsal kesimler arasındaki kutuplaşma ne yazık ki olabildiğince derinleşmiş, adalete güven tükenmiş halde. Bu haliyle ülkemiz, demokratik dünyadan çokça uzaklaşmış bir durumda. Muhalefet bileşenleri olarak, 21 yıllık iktidarın en zayıf olduğu bir dönemde hem Meclis hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ne yazık ki kaybettik. Vatandaşın değişim talebine cevap veremedik. Çare olamadık. İktidar değiştirecek bir güven ve umut ortamını ne yazık ki oluşturamadık. Bugün içinde olduğumuz tablo, sadece bir seçim yenilgisi tablosu değildir. Çaresizlik ve ümitsizliğin Türkiye’yi giderek muhalefetsiz bir otoriterliğe doğru sürüklediğini hep birlikte görmek zorundayız. Dünya örneklerinden biliyoruz ki muhalefetin etkisiz ve zayıf olduğu demokrasiler yaşamakta zorluk çekerler. Muhalefetsiz rejimlerde vatandaşlar, iktidarların merhametine terk edilir. Toplumun bizden esaslı bir değişim beklediğini biliyoruz. Bu değişimi gerçekleştirmek zorundayız. Vatandaşlarımızın beklentisini karşılamak ve de bu anlamda üstün bir çabayı ortaya koymak zorundayız. Yoksa, asla ve asla, bu şekilde davranırsak, bulunduğumuz mevzileri koruyamayız. Daha da kötüsü, uzunca bir süre toplumsal muhalefetin değişim arzusunu ve umudunu yeniden harekete geçirmekte zorluk çekeriz” dedi.
Vitrin değişikliği olmaz
“Bu tablo devam ederse, önümüzdeki yerel seçimlerde de elde etmeyi istediğimiz üstün başarıyı elde etmekte zorluk yaşarız” diyen İmamoğlu, “Türkiye muhalefetini hep birlikte buradan çıkartmak zorundayız. Bunu çıkartmak, her zaman olduğu gibi CHP’nin göstereceği kararlı değişim iradesine bağlıdır. Bir bütün olarak kendimizi, partimizi, muhalefeti yeniden inşa etme ve kazanacak bir modeli hayata geçirmek zorundayız. En acil ve en hayati ihtiyaç budur. Sadece vitrinimizi ve söylemimizi değiştirmenin de yetmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Değişime direndiğimiz her dakika, toplumla aramızdaki mesafeyi aştığımızı unutmamak zorundayız. En şeffaf haliyle vatandaşı dinlemek, taleplerini almak, onlarla beraber güçlenmenin, vatandaş katılımını, siyasete, muhalefete katılımını en güçlü şekilde artırmak zorundayız. Muhalefette yaşanacak yenilenmenin, yeni bir ittifak mimarisinin kurulmasının da en güçlü anahtarı olduğunu herkesin bilmek zorunda olduğunu burada ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.
Milletimize zarar verir
İmamoğlu değişim açıklamasının devamında, “Toplumun bizden çok güçlü ve esaslı bir değişim beklediğini, ben, birebir İstanbullu hemşehrilerim başta olmak üzere, milletimizden duyuyorum. Bu değişimi gerçekleştiremezsek ne vatandaşların beklentilerini karşılayabilir ne de bunu sağlayabiliriz. Yeni ittifakların toplumda güven tazelemesi, iktidar umudunu diri ve enerjik tutmasının bir zaruret olması prensibi üzerinden değişmeyen ve dönüşemeyen bir muhalefet, çok net olarak iktidarı da değiştirmekte güçlük çeker ve milletimize ciddi anlamda zarar verir. Ülkeye demokrasiyi getirebilmek için, bu anlamda kendimizi değiştirme konusunda yoğun bir çaba, çalışma, çalıştay, vatandaşlarla buluşma ve bu konuda kararlılığı ifade etmek durumundayız” dedi.
Görevden kaçmayacağız
Tarihin geçen yüzyılda CHP’ye, Türkiye'nin modern ve güçlü bir devlet olmasına öncülük etme rolü verdiğini dile getiren İmamoğlu, “Zaman, şimdi bize toplum eliyle daha güçlü bir demokrasi inşa etme sorumluluğu kayıtsız şartsız sunuyor ve bu sorumluluğu yüklüyor. Bu görevden asla ve asla kaçmayacağız. İstanbul’da değişimi gerçekleştirdiğiniz ve 4 yıldır sürekli artan bir destekle sahip çıktığınız için, sizlere ve tüm hemşerilerime yürekten teşekkür ediyorum. Sizin desteğiniz, iradeniz ve emeğinizle İstanbul değişti. Sizlere, bu eşsiz şehre ve ‘Durmamak üzere yola çıkanlar asla yorulmazlar’ diyen Atatürk’e layık bir yönetici olabilmek, benim için hayatım adına en büyük onurdur. İstanbul’dan sonra tam ve gerçek bir demokrasinin, adalet ve liyakatin bu ülkenin bütün kurumlarında, hayatın bütün alanlarında hakim olmasını yürekten diliyorum. Bu konuda sonsuz çabayı ortaya koyması gereken en öncü kurumun Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu tekrar hatırlatıyorum. Bu anlamda üzerimize düşen sorumluluğu, kayıtsız şartsız bir biçimde yerine getirme konusunda her zaman olduğu gibi, kararlı bir nefer olacağımı da buradan bütün vatandaşlarımıza duyuruyorum” didye konuştu.
4 il başkanı hazırladı
Toplantının sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.
“CHP'yi topluma açarak örgütümüzü gençleştirmeliyiz. Parti içi demokrasi vazgeçilmez prensibimiz olmalı. Değişmek zorundayız” diyen İmamoğlu, “Değişime direndiğimiz her dakika toplumla aramızdaki mesafe açılıyor. Muhalefette yaşanacak yenilenme yeni bir ittifak mimarisinin kurulmasının da anahtarıdır. Değişemeyen ve dönüşemeyen bir muhalefet iktidarı da değiştiremez. Ülkeye demokrasiyi getirebilmek için önce kendimizi değiştirmeliyiz” ifadelerini kullandı. CHP il başkanlarının açıklamasına tepki gösteren İmamoğlu, “İl başkanları açıklaması 4 il başkanı tarafından hazırlandı diye biliyorum. Böyle bir açıklamanın yerine değişim sürecine yönelik nasıl bir yol haritası metni olabilseydi. Bu metnin 81 il başkanının kabul ettiğini düşünmüyorum. Sayın Genel Başkanımızla ilgili ‘çekil’ gibi tarifler benim adıma kullanılamaz, mümkün değil. Her şeyden önce hadsizlik olur. Süre vermek de mümkün değil. Ama bu haftayı önemsediğimi kendisi de biliyor. Sürece dair bir tarih beklendiği doğrudur” dedi.
Beklentimi karşılamadı
Değişimin kendisinin şahsi meselesi olmadığını vurgulayan İmamoğlu, “Toplumsal bir beklentidir. Beklentileri karşılayan bir grup toplantısı mı olmuştur? Bu halkın takdiridir. Ama benim beklentilerimi karşılamamıştır. Bir başka husus; CHP Genel Başkanlığına aday olmak gibi bir kavram da hiç konuşulmadı. Ben bir makam biçmedim. Ayrıca şunu da söylemek isterim, ben tamamen bir değişim sürecine talip olduğumu ifade ettiğim doğrudur. Bu bir süreç tarifidir, makam tarifi değildir” diyerek Kemal Kılıçdaroğlu'na da göndermede bulundu.
23 HAZİRAN 2019'DA DERSLERİNİ ALDILAR!
İstanbul ve Türkiye’nin, 4 yıl önce, 23 Haziran 2019’da, vatandaşlarının verdiği kararla yeni bir döneme adım attığını belirten İmamoğlu, “Aynı zarftan çıkan dört oydan yalnızca birini geçersiz ilan edip, vatandaşın iradesini yok sayanlar, kendilerini ülkenin sahibi zannedenler, o gün derslerini aldılar. Anladılar ki, hiç kimse milli iradenin üzerinde değildir. Milletin kararını, ancak millet değiştirir. Milletimiz, 23 Haziran 2019’da o demokrasi dersini vermeseydi, Türkiye gerçekten çok daha karanlık bir yola girerdi. 23 Haziran, bu ülkeyi hukuk ve demokrasi rotasında tutma iradesinin mutlak zaferidir. Demokrasimiz adına yeni umutların güçlü bir başlangıcıdır. 23 Haziran Demokrasi Zaferi vardır, var olacaktır ve kutlu olsun” dedi. Millet iradesinin 23 Haziran’ı bir demokrasi bayramı ve şenlik haline getirdiğini kaydeden İmamoğlu, “Ve sandıktan nasıl çıkarsa çıksın, o irade, bizim için her zaman kıymetlidir, her zaman itibarlıdır. O irade, her zaman başımızın üzerindedir” diye konuştu. Siyasetin sorunları konuşarak çözmenin aracı olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Seçimler, sonuçlar ne olursa olsun, kim veya kimler kazanırsa kazansın, bizim bir arada, kardeşçe yaşama isteğimizin güçlü bir ifadesidir. Şunu biliyoruz ki; ayrıştıran, kutuplaştıran siyaset anlayışıyla belki seçim kazanabilirsiniz, ama birliğimizin, bütünlüğümüzün kaybolmasına da ne yazık ki yol açarsınız” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL YEŞİL BİR ŞEHİR OLACAK
“Türkiye’yi büyük bir aile gibi görmeyen, insanlara, ‘Bizden mi, onlardan mı’ diye bakan anlayıştan mutlak kurtulmak zorundayız” diyen İmamoğlu, “Biz, 4 yıl önce kendimize bir soru sorarak işe başladık: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu kadim şehrin ve şehirde yaşayan çok karma bir toplum, 16 milyonun iddiasını ve layık olduğu yaşam kalitesini sağlamak bakımından nelere odaklanmalıdır? Neler yapmalıdır? İşte bu soruya verdiğimiz vizyon cevabımız açık ve kısaydı: İstanbul; adil, yaratıcı ve yeşil bir şehir olacak. Sonra da prensiplerimizi tanımladık: İstanbul, kutuplaşmayı bitirmek için, demokratik değerlere ve demokratik katılıma öncelik verecek. ‘İstanbul Modeli’nde liyakat, şeffaflık, hesap verebilirlik esas olacak. Bütün bunları hedeflerken, bu benzersiz şehirde yaşayan her bir fert için eşit fırsatlar sunan, her bir vatandaşı istisnasız olarak onurlu ve saygın kabul eden bir bakış açısıyla hizmet eden bir sosyal belediyecilik anlayışı hakim olacak. Nihayetinde de İstanbul’da, 16 milyonluk büyük bir aile olduğumuz duygusuyla çok güçlü bir şekilde çalışılacak. Üstelendiğimiz sorumluluğa, bu prensiplerle başladık” şeklinde konuştu.
DEĞİŞİM ZİHNİYET DEVRİMİYLE BAŞLAR
“4 yıl önce bu göreve talip olduğumda, İstanbul’a değişim vaat etmiştim. ‘İstanbul’a yeni, taze, güçlü bir başlangıç yapacağız’ demiştim” didyen İmamoğlu, “Çok şükür, bunu başardık. İstanbul başardı. Bu kadim şehirde, değişim kök saldı. Her değişim, bir zihniyet devrimiyle başlar. Biz, İstanbul’da, vatandaşın şehre ve yerel yönetime bakış açısını değiştirdik. İstanbullular, artık daha azına razı olmayacak. Yapılan her işte insana saygıyı, şehre özeni talep edecek. ‘Bu şehirde, bundan böyle adalet ve liyakat hakimdir’ diyecek. Bir avuç insanın eşi, dostu, yakını değil ya da bir kesimin mutlu edildiği değil, milletin mutlu edildiği bir süreci her zaman isteyecek. Yapılan her işte insana saygıyı, şehre özeni talep edecek. İstanbullular, artık daha azına razı olmayacak. İsrafa, ihmale, partizanlığa geçit vermeyecek. Değişim; eldekiyle yetinmeme, daha azına razı olmama duygusuyla başlar. İktidarlar, bu duyguyu kaybettirmeye çalışırlar. İktidarlar; insanlar ellerindekine razı olsun, daha fazlasını, daha iyisini talep etmesin isterler. İşe yaramadı. İşe yaramaz. Vakti gelmiş bir değişimin önünde durulmaz. Gücü, iktidar dayanağı ne olursa olsun kimse değişimin önünde duramaz. 23 Haziran, bu gerçeğin kanıtlandığı günlerden biridir” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.