‘İlk iş özgürlükler olmalı’

‘İlk iş özgürlükler olmalı’
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı seçilmesine kesin gözüyle bakılan Çiçek’e çağrı yaptı

© CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni Meclis Başkanı’nın yürütmeden bağımsız hareket edebilmesi durumunda sorunun anayasanın 90. maddesi çerçevesinde çözülebileceğini belirtti. Kılıçdaroğlu, bugünkü seçimde genel kurula gireceklerini ancak oy kullanmayacaklarını söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı seçilmesine kesin gözüyle bakılan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’e “Seçildiğinde ilk işi sekiz tutuklu vekilin özgürlüğüne kavuşması olmalı” çağrısı yaptı. Yeni Meclis Başkanı’nın yürütmeden bağımsız hareket edebilmesi durumunda sorunun anayasanın 90. maddesi çerçevesinde çözülebileceğini belirten Kılıçdaroğlu, bugünkü seçimde genel kurula gireceklerini, ancak oy kullanmayacaklarını söyledi.

Kılıçdaroğlu, bugün ilk turu yapılacak Meclis Başkanlığı seçimi öncesinde Cumhuriyet’e şu değerlendirmelerde bulundu:

Girip oy kullanmayacağız: CHP mücadelesini parlamento zemini içinde sürdürecek. Başkan seçiminde Genel Kurul Salonu’na gireceğiz ama oy kullanmayacağız. AKP ihlal etmediği sürece, biz de anayasa ihlali yapmama niyetindeyiz.

Başkan’ın ilk görevi: Yeni seçilecek Meclis Başkanı kim olursa olsun -ama Cemil Çiçek olur ama bir başkası- görevine tutuklu vekiller sorunu ile başlayacak. İlk görevi bu parlamentonun üyesi seçilmiş 8 tutuklu milletvekilinin özgürlüğüne kavuşturmak olmalıdır. Yemin edip etmeme meselesinden daha öncelikli ve önemli konu budur.

Hukukun üstünlüğü sağlanmalı: Bu Meclis, hukukun üstünlüğü üzerine yemin ediyorsa, Meclis Başkanı da bu ilkenin öncelikle kendisinin başkanlık ettiği yüce Meclis’te yerine gelmesi için elinden geleni yapmalıdır. Tutuklu vekillerin durumu, seçilecek yeni Başkan’ın da sorunu olmak zorundadır.

Yürütmenin etkisinde kalmamalı: Tabii buradaki hem bizim hem de toplumun temel beklentisi Meclis Başkanı’nın yürütme etkisinde kalmadan, bağımsız biçimde görevini sürdüreceği. Eğer böyle olabilirse, tutuklu vekiller sorununun çözümü çok kolaylaşır. Anayasanın 90. maddesine riayet edilmesini yürütmeye ve yargıya hatırlatsa bu kriz çözülme yoluna girer.

Cindoruk’u örnek alsın: Bu konuda yakın geçmişimizdeki en başarılı Meclis Başkanlarından biri Hüsamettin Cindoruk’tur. Onun döneminde yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında güçler ayrılığı prensibi titizlikle uygulandı. Milletvekilleri hakkında yargıdan gelen talepler konusunda da tutumu gayet netti.

AB’nin tepkisi yetersiz: Tutuklu vekillerin durumu konusuna Avrupa’nın yeterince duyarlı olmadığı ve tepki göstermediği kanaatindeyim. AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Stefan Füle ile bir telefon görüşmesi yaptım. Ama yeterli görmüyorum. 13 Temmuz’da da yüz yüze görüşüp anlatacağım.

İmzalar tamamsa toplarız: Kurultay talepleri konusunda ne aşamaya gelindi, Atina ziyaretim nedeniyle takip edemedim. Eğer imzalar tamamlandıysa yapılır. Benim şimdiki önceliğim, belediye başkanlarımız ve il başkanlarımızla bir toplantı yapmak.

Çözüm için Çiçek beklenecek

Kılıçdaroğlu’nun tutuklu vekiller sorununun yeni Meclis Başkanı’nın da sorunu olacağı yönündeki bu demeci, parti yönetimindeki kurmaylarınca “Meclis Başkanlığı seçimleri öncesinde bir uzlaşının çıkmasının zor olacağı” biçiminde yorumlandı.

CHP kurmayları, en geçerli çözüm formülünün Cemil Çiçek’in Meclis Başkanı seçilmesinden sonra ya doğrudan kendisinin bizzat ilgilenmesi ya da Meclis’teki partilerin liderleri ya da grup başkanvekillerini bir araya getirerek çözüm önerilerini alması olacağını ifade ettiler.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.