'İstifa etmesi lazım'
Burada parti il yöneticileri ve vatandaşlar tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, daha sonra beraberindekilerle parti otobüsüne binerek yakındaki Halalca köyünden geçti.
Alanda güvenlik önlemi için bulunan bir askere asker selamı veren Kılıçdaroğlu, köyde parti otobüsünü durdurup kahvehanede oturan köylülerle sohbet etti.
Köylülerden biri, iktidarın yalan söylediğini, borçlandıklarını, ürünlerinin para etmediğini de dile getirerek şikayetlerde bulundu.
Kılıçdaroğlu, “Bizde çılgın projeler yok, adam gibi, yere ayağı basan projeler var" dedi.
Daha sonra seçmenlere seslenen Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
'Ar damarı çatlamış bir adam istifa eder mi?'
-Çocuklarımızı alıyoruz, yemeyip yediriyoruz, içmeyip içiriyoruz, giymeyip giydiriyoruz. Dershanelere gönderiyoruz, bizden daha iyi yetişsinler, okusunlar, iş güç sahibi olsunlar, kimseye muhtaç olmasınlar diye. Yaptık gönderdik, dedik ki 'gidin sınavlara girin.' Bir baktık sınavlar şifreli. Önce 'yok' dediler. 'Zinhar böyle bir şey yok.' Arkadan, 'ya var ama galiba sehven olmuş' dediler. Onu da geçti 'ya var ama ne yapalım bir sefer oldu.' Bunu söyleyen kişi, 1 milyon 700 bin gencin umutlarıyla oynayan kişi. 1 milyon 700 bin aile demek. Bu ailelerin geleceğiyle, umutlarıyla, çocuklarıyla oynayan kişi, o koltuğunda oturabilir mi? O koltukta oturmalı mı? İstifa etmesi lazım değil mi? Peki istifa eder mi? Siz de biliyorsunuz yanıtını, ben de biliyorum. Niye istifa etmez? Ar damarı çatlamış bir adam istifa eder mi?
"Siyasi ahlak yasası çıkaracağız"
-Hala oturuyorsun o koltukta, 1 milyon 700 bin çocuğun günahını taşıyorsun omuzlarında. Peki bir bürokrat niye istifa etmez? Çünkü arkasında siyasi güç var, çünkü arkasında birileri onu destekliyor, birileri sırtını sıvazlıyor. Eğer onun ar damarı çatlamışsa ona destek verenlerin de ar damarı çatlamış demektir. Onun için diyorum, halkın iktidarında ilk dört ayda siyasi ahlak yasası çıkaracağız.
-Bu memlekette artık siyasette de ahlak olmalı. Ahlaksızların, yolsuzluk yapanların, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerin hesabını soracağız.
"5-10 bin genç çıkarırım' diyor. Yürekliysen çıkar"
-Hakkı yenen gençler itiraz ediyorlar, yürüyüş yapıyorlar, kimseye taşkınlık yapmıyorlar; taş atmıyorlar, ellerinde sopa yok, sadece haklarını arıyorlar. Birisi çıkmış 'siz yürüyorsunuz ben de sizin karşınıza 5-10 bin genç çıkarırım' diyor. Yürekliysen çıkar bakalım. Kimi çıkaracaksın sen? Bunların zihniyeti, kardeşi kardeşe düşman etmek zihniyetidir. Bunların zihniyeti, halkı değil, ceplerini düşünme zihniyetidir.
Bunların zihniyeti, 1 milyon 700 bin gencimizin, çocuğumuzun umutlarıyla oynama zihniyetidir. Bunu unutmayın. Gittiğiniz her yerde anlatın. Kahvehanede de, kırda da, toplantılarda da, sokakta da, caddede de, alışveriş yaparken de anlatın. Bunların yüzü bu.
Kılıçdaroğlu daha sonra 1997 yılında şehit düşen Ulaştırma Jandarma Er Serkan Eraydın'ın annesi Emine Aydın'la da bir süre sohbet edip elinden öptü.
CHP lideri Kılıçdaroğlu daha sonra mitingin yapılacağı Kuvay-i Milliye Meydanı'na doğru parti otobüsüyle yola çıktı.
Kılıçdaroğlu Kuvayi Milliye Meydanı'nda
Kuvayi Milliye Meydanı'ndaki mitingde halka hitap eden Kılıçdaroğlu, 12 Haziran'dan sonra Balıkesir'in daha iyi konumda olacağını, sadece Balıkesir'in değil, Türkiye'nin rahat bir nefes alacağını söyledi.
Aile sigortasını anlattı
- 12 milyon 715 bin yoksulumuz var, Recep Tayyip Erdoğan'a hayırlı olsun. Ama ben, bu kardeşiniz, yoksulluğu Türkiye'de tarihe gömeceğim. Yoksul olmayacak, herkesin onuru olacak, herkes özgürce yaşayacak. Onlar, yoksul sayısını artırdılar. Biz yoksul sayısını sıfırlayacağız. Aile sigortası getiriyoruz. Önce 'olmaz, hayır' dediler. 'Kaynak bulamazsınız' dediler. Sonra baktılar ki olmuyor, ne söyleseler havada kalıyor, sonra dediler ki 'biz sizin verdiğinizden fazlasını veriyoruz.' Yemezler, bu millet bu zokayı yutmaz. Biz aile sigortasını getireceğiz, yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Yoksul her ailenin banka hesabına en az 600 lira para yatıracağız. O kadıncağız, kimseye muhtaç olmadan, minnet duymadan, memur gibi, işçi gibi, emekli gibi gidecek aylığını çekecek, çoluk çocuğunun rızkını sağlayacak. 'Acaba Recep Tayyip Erdoğan miadı geçmiş makarna verecek mi?' diye beklemeyecek.
Biz niye böyle yapıyoruz bunu? Bizim siyaset anlayışımızda da ahlak anlayışımızda da inancımızda da 'sağ elin verdiğini sol el görmeyecek' diyoruz. Onun için yapıyoruz, onun için aile sigortası diyoruz. Aile sigortası, 1971 yılında Türkiye'de parlamentonun, 'evet ben Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 102 Sayılı Sözleşmesini onayladım' dediği tarihten itibaren uygulanması gereken bir sigorta dalı. 1971'den 2011'e... Size söz veriyorum; 40 yıllık hayali gerçekleştireceğiz. Halkın iktidarında ilk 4 ayda ASKUR'u (Aile Sigortası Kurumu) kuracağız ve yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Unutmayın biz paranın dolaşım kanallarını değiştiriyoruz. Tepeden alıyoruz halka indiriyoruz. Halk harcayacak herkes kazanacak diyoruz.
Mazot 1,5 lira olacak
- Çiftçi AKP için çantada keklik mi? Eğer çiftçi çantada keklik değilse, 12 Haziran geliyor. Köylerde verilen oylara bakacağım. Eğer çiftçi diyorsa ki 'hayır ben zaten sürünmeye alıştım, biraz daha sürüneyim, biraz daha zam gelsin' diyorsa oyunu verebilir. Bir sorun yok. Ama size söz; CHP'ye oy verdiğinizde halkın iktidarında mazotun litresi 1,5 lira olacak. Buradan ilan ediyorum.
9 yıldır ne yaptıklarını gördünüz
- Bu kardeşinize güvenin ama onlara güvenmeyin. 9 yıldır ne yaptıklarını gördünüz. Halep orada Arşın burada, gördünüz değil mi? Memuru, işçiyi, emekliyi ne hale getirdiğini gördünüz. Ayrıca biz, 'önce insan' diyoruz. İnsanımızı düşünüyoruz. Eğer bir evde mutluluk varsa bilin ki o apartmanda mutluluk vardır. Apartmanda mutluluk varsa bilin ki o sokakta mutluluk vardır. Sokakta mutluluk varsa, o mahallede mutluluk vardır, herkes mutludur. O mahallede mutluluk varsa, bilin ki, o kente mutluluk vardır ve bütün Türkiye'de haneler mutlu olduğu zaman bilin ki o memlekette mutluluk vardır. Bizim amacımız bu. Amacımız, bu güzel coğrafyada bir çocuk bile yatağa aç girmesin. Biz bunu düşünüyoruz, bunu savunuyoruz, bunu söylüyoruz. Biz çılgın projelerin peşinde değiliz. 2,5 aylık Kübra annesinin kucağında açlıktan ölüyorsa, bizim projemiz; Kübralar annelerinin kucağında açlıktan ölmesin. Bizim projelerimiz, çöpten kağıt toplayan, okula gitmek yerine çöplerden kağıt toplayan çocukları oralardan alıp, onları annelerinin babalarının huzur içinde yaşadığı, ekonomik güvencesinin olduğu bir ortam içinde okutmaktır, okula göndermektir. Onlar bizim geleceğimizdir. Çocuklarımıza sahip çıkıyoruz. Eğer Hakkari'de bir çocuk, çöplükte kağıt toplarken kamyonun altında kalıp ölüyorsa, o ayıp, 21. yüzyılın Türkiye'sinde iktidarın ayıbıdır. Biz bunları kaldıracağız, son vereceğiz.
2B arazisi köylüye ücretsiz verilecek
- Köylünün neyi kaldı da sen bir de rayiç bedel üzerinden satacaksın, onda para mı kaldı? Borç batağı içinde, hacize girecek. Bizim projemiz; 2B arazisi, köylüye, orman köylüsüne ücretsiz verilecek. Zaten orayı ekiyor biçiyor, sen neyi satıyorsun? Alın teri dökmüş zaten oraya... Bunu da yazın bir yere, kafanızın bir köşesine yazın; 'Şu tarihte Kemal Kılıçdaroğlu geldi Balıkesir'e ve bu sözü verdi.' Göreceksiniz halkın iktidarında verdiğimiz her sözün arkasında duracağız.
Gençlerimize güveniyoruz onlarla birlikte yürüyeceğiz
- Herkesin birbirini kucakladığı, özgürce yaşadığı, sabah erken evinden çıkarken komşusuyla selamlaştığı, 'merhaba' dediği, herkesin alın terinin karşılığını aldığı, herkesin çalıştığı ve işsizliğin bittiği, güvencesiz yaşamların sona erdiği, çağdaş, uygar, üniversitelerinin konuştuğu bir Türkiye istiyoruz. Arzumuz hedefimiz bu... Üniversiteler özgür olmalı, her türlü düşüncenin dile getirildiği kurumlar haline getirilmelidir. YÖK karabasanı kalkmalı. Gençler, üniversite yönetiminde söz ve karar sahibi olmalı. Bunu yapacağız. Gençlerimize güveniyoruz onlarla birlikte yürüyeceğiz. Onlarla birlikte çağdaş, mutlu Türkiye'yi kuracağız.
Askerlik konusu
- Ne dediler? 'Efendim askerlik süresini 9 aya indirirsen memleketi kim savunacak?' dediler. Yanıtı buradan verelim. Senin çocuğun 21 gün Burdur'da valinin gözetiminde el bebek gül bebek askerlik yaparken, memleketi kim savunacak diye aklına gelmedi mi? Garip gurebanın, vatandaşın oğlu 9 ay askerlik yapacak. Hemen atlıyorsun 'efendim memleketi kim savunacak?' diye. Biz bu coğrafyada kimsenin ölmesini istemiyoruz, herkes yaşamalı, herkes huzur içinde olmalı. Barışı halkın iktidarında biz getireceğiz, bunun sözünü veriyorum. Doğuda batıda, güneyde kuzeyde Türkiye'yi bir barış coğrafyası yapacağız.
Hangi hükümet zamanında ithal koyun geldi?
- Hangi hükümet zamanında Türkiye Cumhuriyeti kurbanlık ithal koyun getirdi? Angusun kim olduğunu, kimler olduğunu biliyorsunuz, kimlerin olduğunu biliyorsunuz siz. Eğer siz bu ülkeye ithal koyun getiriyorsanız, besiciyi, üreticiyi öldürüyorsunuz demektir. Bir dönem Türkiye, sadece kendisine yetmekle kalmayıp Ortadoğu'ya da canlı hayvan ihraç ederdi. Bir dönem Ortadoğu'yu besleyen Türkiye nasıl oluyor da son 9 yılda yurt dışından kurbanlık koyun getiriyor. Demek ki bir sorun, dert var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.