Kurtulmuş geri dönerse ...

Kurtulmuş geri dönerse ...
Erbakan’ın ardından Saadet Partisi Genel Başkanı olan Kamalak ancak çatı partisi SP olursa seçim ittifakı yapacaklarını açıkladı

Kamalak, olaylı biçimde partiden kopan Numan Kurtulmuş’un partisiyle de ittifak yapabileceklerini söyledi.

Saadet Partisi’nin yeni Genel Başkanı Mustafa Kamalak, kısa süre öncesine kadar Necmettin Erbakan’ın oturduğu makam odasının kapısını VATAN’a açtı. Kamalak seçim ittifakı için DP’lileri mutlu etmeyecek bir açıklama geldi: “Olmazsa olmazımız SP’nin çatı olmasıdır”.

Kamalak’ın en ilginç mesajı ise Numan Kurtulmuş ve ekibine gitti...

Milli Görüş demek, Erbakan demektir. Erbakansız bir Milli Görüş yoluna devam edebilir mi?

Tabii ki edecek. Yüce milletimiz var olduğu sürece Milli Görüş var olacak. Çünkü Milli Görüş milletin aslıdır. Biz millet için ve onların problemlerini çözmek için varız. Parti olarak gördüğümüz problemleri dile getireceğiz. İlki işsizlik. Sonra fakirlik, yoksulluk... Bunları aşacağız. Nasıl ki 1996 yılında iktidara gelir gelmez güven oyu almadan emekçilere yüzde 50 zam vermişsek o icraatımızı yine gerçekleştireceğiz.

Sayın Cemil Çiçek, cenaze için “Devlet lisanı münasiple Erbakan’dan özür diledi” dedi. Bu yoruma katılıyor musunuz?

Başkası adına yorum yapmam doğru olmaz. 14 yıl geçti. Sisler dağılmış, ortalık daha net görünür hale gelmiştir. Asker de bu milletin ferdidir. Yapılan haksızlığı onlar da idrak etmiştir mutlaka diye düşünüyorum. Kaldı ki bu tür haksızlıkları bir bütün olarak Türk ordusuna mal etmek mümkün değildir. Geniş bir kitle. İçerisinde farklı düşünenler olabilir. Yoksa bütün ordumuzu darbeci diye vasıflandırmak kanaatimce doğru olmaz. Mesela 1960 darbesini yapan subaylar kendi başlarına geçecek bir orgeneral bulamamışlardı. Görüyoruz ki Türk ordusu bir bütün olarak darbeci değildir. Orada çeteler olabilir, cuntalar üreyebilir...

İktidar ile aynı çizgiden geliyorsunuz. Yine de üslup ve tarz olarak açık bir farklılığınız var...

Çünkü biz Milli Görüş’ün aslıyız. Bizde bu gömlek çıkarmalar, bölünmeler olmasaydı emin olur Türkiye şu an çok çok farklı noktalarda olurdu. Hocamız 1994’te Bingöl’de bir konuşmada Doğu’daki gelişmelere işaret etti, çıkış yolunu gösterdi. Konuşması incelemeye alındı ve Bingöl savcılığı takipsizlik kararı verdi. 28 Şubat sürecinde o karara rağmen konuşma yeniden gündeme getirildi. Uyduruk bir mahkeme tarafından Erbakan hoca yargılandı ve mahkum edildi. Ama problem çözülmedi.

O gün DGM vardı, bugün özel yetkili mahkemeler... Şener, Şık’ın aralarında olduğu gazetecilerin neden tutuklandığını anlamakta zorluk çekmiyor musunuz?

Zulüm kimden gelirse gelsin kabul edilemez bir davranıştır. Haksızlık başlı başına bir zulümdür. Yapılan haksızlığı asla tasvip edemeyiz. Bugün iddia edildiği gibi hakimler ve savcılar talimat üzerine tutuklama kararı veriyorlarsa uyduruk mahkeme durumuna düşerler. Tarih yarın affetmez. Sis dağılır, gerçekler ortaya çıkar. Bu durumda o tutuklamalardan çok daha önemlisi mahkemelerin durumlarıdır. Eğer talimat üzerine karar veriliyorsa o zaman bizim mahkemeleri sorgulamamız gerekir. O tutuklamalar bugün var yarın yok, kalkar. Ama yapısal durum önemli.

İttifak Hoca’nın vasiyetlerinden biriydi. Ama çatı tartışmaları büyüyor görünüyor...

Hocamız ittifak konularını görüşmek üzere ağabeyimiz Şevket Kazan’ı görevlendirdi. Olmaz olmaz bir şartımız vardır, ittifak olacaksa Saadet Partisi’nde olacak.

Mühür DP’ye değil SP’ye basılacak yani...

Evet. Çünkü Türkiye’de en geniş, en köklü teşkilatı bulunan parti SP’dir. SP camiası tam anlamıyla büyük sınavlar vermiştir. 4 parti vermiştir, dünya çapında lider vermiştir, bakanlar vermiştir ama millete verdiği sözden taviz vermemiştir. Bir rotası var. Sonra bu teşkilat başbakanlar, cumhurbaşkanları çıkardı. Böylesine sağlam bir geçmişe sahip.

Bu sözlerinize DP alınmaz mı? Orada da Menderes var, Demirel var...

Olabilir. Ben kendi partimi tartıyorum.

Olmazsa olmaz şartımız dediniz. Kabul edilmezse ittifaktan ayrılacak mısınız?

Mutlak surette görüşmeler SP’nin çatısı altında seçime gitmek şeklinde olmalıdır. Bunun dışındaki bir ittifak amaca uygun düşmez. İttifak oyu nereden alacak? En geniş tabanı olan parti Milli Görüştür.

Bu ittifağın içine Has Parti’nin katılma ihtimali var mıdır?

Gelirlerse kapımız herkese açık.

Bir kırgınlık yok mu Numan Bey’le aranızda

Bizim küslüğümüz, kırgınlığımız yok, bir üzüntü var. Şöyle anlatayım: Bir kardeşiniz var kapıyı tekmeleyerek gitti. Siz duruma göre gözyaşı dökersiniz, ‘Niye böyle oldu, olmamalıydı’ dersiniz. Ama kardeşiniz dönüp gelirse herhalde kapıyı suratına kapatmazsınız. Bizim durumumuz böyle.

Sözlerinizi “Ne olduysa oldu, kapımız açık” diye yorumluyorum...

Açık tabii. 75 milyon Türk insanına açık.

Has Parti ittifaka girerse itiraz etmeyeceksiniz o halde?

Tabii. Biz buradayız.

HOCANIN ‘TAHT’INA OTURMADI

Erbakan’ın sevdiği Osmanlı armalı koltuğunu göremedim...

Hocamız için mutlaka bir kütüphane, müze tesis etmeyi, üniversite açmayı düşünüyoruz. O münasebetle Hocamızın koltuğuna oturmayı hem hürmeten hem de yıpranmaması için doğru bulmadık. Muhafaza ediyoruz. İnegöl’de bu işin ustaları tarafından yapılmıştır. 6-7 yıl önce.

‘TÜRKİYE’NİN 2. SINIF VATANDAŞIYIM’

Hukukçu, Prof. Mustafa Kamalak, yıllarca Erbakan’ın en yakın çalışma arkadaşları arasında oldu. Son kongrede Kamalak’ın genel başkan olması beklenirken Erbakan geri dönme kararı aldı. Kamalak’ın çifte profesörlük derecesi bulunuyor. İmam hatip mezunu. Kamalak, “O yıllarda imam hatipliler üniversiteye giremiyordu. Bu anlamda Türkiye’nin ikinci sınıf vatandaşıyım” diyerek gülüyor. İmam Hatip’in ardından liseyi ve SBF’yi bitiren Kamalak’ın bir başka özelliği ise tüm sınıfları birer yıl önce bitirmesi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.