"Mayınlı arazileri İsrail'e vermek için kanun getirmedi mi?"

"Mayınlı arazileri İsrail'e vermek için kanun getirmedi mi?"
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Sen daha düne kadar mayınlı arazileri İsrail'e vermek için Meclis'e kanun getirmedi mi, o kanunu Anayasa Mahkemesi'ne giderek CHP iptal ettirdi. Sen bunları milletin unutacağını mı sanıyorsun?" dedi.
 Kılıçdaroğlu, Batman’da partisinin mitinge katılmadan önce havaalanında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "Bir dergide yayımlanan makalede CHP’ye destek çağrısı var. AK Parti eleştiriliyor nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Son derece memnun oldum. Gerçekleri, demek ki sadece benim içerde gördüğümü bütün dünya da görüyor. Mutluyum. CHP iktidarı için de mutluyum" dedi.

Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Isparta’da CHP bürosunu ziyaretiyle ilgili bir soruya da; "Memnunum. Demek ki Sayın Başbakanın ayakları yere değmeye başladı" şeklinde yanıt verdi.

Daha sonra Valilik Kavşağı Adalet Caddesi’nde partisince düzenlenen mitinge katılan Kılıçdaroğlu, barış ve huzur içerisinde,kardeşçe yaşamak istediklerini ve bir çocuğun bir yatağa aç girmesini istemediklerini söyledi.

Batman’ın kendilerine yeterince oy vermediğini bildiklerini, suçun da kendilerinde olduğunu, buralara gelmediklerini,oturmadıklarını ve dert dinlemediklerini, Ankara’da oturup oy istediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Batman’a gelmedik, sesini dinlemedik, çayınızı içmedik. Ankara’da oturduk. Daha fazla geleceğim. Daha fazla konuşacağız. Daha fazla dinleyeceğim. Batmanlının yüreğini kazanacağız. Beraber güveni oluşturacağız. Bu kez sizin çocuklarınız var. Sizin için çalışacaklar. Batman’da seçilecekler. Sizin sesiniz olacaklar. Batmanlının sesini sadece ülkede değil, dünyaya duyuracaklar. Size seçme, seçilme hakkını getiren parti CHP’dir. İstiyoruz ki her evde huzur olsun.

Anneler çocuklarını huzurlu şekilde okula gönderebilsinler. Şimdi yeni bir süreci
başlatıyoruz. Her evde huzur ve barış olsun, akşam tencere kaynasın, anneler çocukların karnını doyursunlar okula huzur içinde göndersinler. Yeni Cumhuriyet Halk Partisi’nce her aileye aylık 600 lira vereceğiz.

Sık sık diyorlar ki; ’Doğu ve Güneydoğu’da OHAL vardı biz kaldırdık’ Bunlar mı kaldırdı? Yalan söylüyorlar. Samimi söylüyorum yalan söylüyorlar. Bunlar kaldırmadı. OHAL’i Türkiye’ye getirdiler. Sıkıysa konuş. İş adamı konuşuyor tehdit, gazeteci konuşuyor tehdit, belediye başkanı konuşuyor tehdit, ne olacak tehditlerin sonu. Demokrasi gelecek herkes özgürce konuşacak. Herkes özgürce düşüncesini ifade edecek. Türkiye’de OHAL’i de özel yetkili mahkemeleri de kaldıracağız. Herkes bağımsız yargıda yargılanacak ve herkes bu ülkede rahat bir nefes alacak. Bizim hedefimiz bu. Genç bir arkadaşım güzel bir pankart yazmış ’Her türlü kaset, kamera çekimi itina ile yapılır. Tayyip kasetçilik’. Eyvallah. ’Kullandınız dini, imanı, akıttınız kardeş kanını’ diyorsunuz. Bunların ne yaptığını ben çok iyi biliyorum. Sizler de iyi biliyorsunuz. Herkesin inancına saygılıyız. Herkesin kimliğine saygılıyız. İnanca ve kimliğe saygılı olmak her insanın görevidir. İnsan olmanın görevi kimliklere ve inançlara saygılı olmaktır."

 

"Herkesi kucaklayacak herkese dostça davranacağız"

Kılıçdaroğlu, konuşma sırasında milletvekili adaylarını platforma alarak, mitinge katılanlara milletvekili adaylarını sevip sevmediğini sorduktan sonra onların, Batman ve Batmanlıların sorunları için TBMM’de aslanlar gibi çalışacaklarını söyledi.

Huzuru getirmenin yolunun çalışmaktan, barıştan, kardeşlikten geçtiğini, huzuru getirmenin yolunun hiç kimseyi ötekileştirmemekten geçtiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Herkesi kucaklayacak, herkese dostça davranacağız. Birazdan Silopi’ye gideceğim; Batmanlı kardeşlerimin selamını götüreceğim. Dün Regaip Kandili’ydi; kandiliniz mübarek olsun diyorum. Bugün de cuma. Cumanız da hayırlı olsun. Milletvekili adaylarımızı size emanet ediyorum. sizi de Allah’a emanet ediyorum" dedi.

Kılıçdaroğlu konuşmasını sürdürdüğü sırada platforma görme engelli Nurullah Mehmetoğlu çıktı. Mehmetoğlu’nu yanına alan ve alın teriyle çalışıp kazanmak ve haklarını istediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bakan diyor ki, ’sen iş bulduğuna dua et. Sana iş verdik. Sen daha ne konuşuyorsun. Kim olursa olsun kimsenin ekmeğiyle oynanmaz. Aşıyla işiyle oynanmaz. Herkes hak talebinde bulundu diye bir insanı suçlamak doğru değil. Görme engelli olması hak talebinde bulunması için engel değil. O hakkını arıyor. O yürekliliği gösteriyor. Hepinizin huzurunda ona saygı duyuyoruz. Ona sevgilerimizi sunuyoruz. Hakkıdır sonuna kadar yanında olacağız" dedi.

Mitingin sonunda havaalanına giderken bir kahvehanede vatandaşlarla çay içerek bir süre sohbet eden Kılıçdaroğlu’na bir kişi, Avrupa kriterlerine göre özerklik istediklerini söyledi.

Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, "Bence hiçbir sakıncası yok. Ama şöyle bir yanlışlık olmasın. Yerel yönetimde özerklik şartı bütün Türkiye içindir" dedi.

Bu sırada bir başka vatandaşın "ama çekince konulmuş" demesi üzerine Kılıçdaroğlu, "6 maddeye çekince koyulmuş ama meclis, parlamento kabul etmiş. 6 madde için bakanlar kuruluna yetki verildi. Ne zaman istersen kaldırabilirsin. Yani parlamentonun kabul ettiği bir şey" şeklinde konuştu.
 

 

"Önce Adıyaman'a su kanalı yap"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sabah saatlerinde özel uçak ile gittiği Adıyaman'dan, kendisini karşılayan CHP milletvekili adayları ve partililerle birlikte konvoyla Kahta ilçesine geçti.

Kahta'da düzenlenen mitingde parti otobüsünün üzerinden halka seslenen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, iktidar olmaları halinde siyasette zenginleşme anlayışının tarihe karışacağını belirterek, siyasi hayatta kendisinin, çocuklarının, ailesinin ve yakınlarının zengin olmayacağına dair söz verdi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Türkiye'ye söylüyorum; siyasette zenginleşmeye son vereceğim. Siyasete atılıp köşeyi dönmeye son vereceğim. Önce halk zenginleşecek ve ben sizin için çalışacağım. Hiçbir Kahtalı unutmasın. Kemal kardeşiniz, sizin Kemal'inizdir. Kemal kardeşiniz sizin için çalışacak, üretecek, mücadele edecek.''

Kılıçdaroğlu, Kahtalı vatandaşların yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte mevsimlik işçi olarak çalışmak için yollara düştüğünü ve her yıl trafik kazalarında birçok kişinin yaşamını yitirdiğini anımsattı.

Bu insanların Kahta'yı terk etmesinin tek nedeninin işsizlik ve yoksulluk olduğunu; işsizlik ve yoksulluğu yeneceğini, bir çocuğun bile yatağa aç girmediği güzel Türkiye'yi kuracağını, bunu yaparken de kimseyi ötekileştirmeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Adıyaman'ın güzel tütünü vardı. Amerikan tütünü yerine Kahta'nın, Adıyaman'ın tütünü olsa daha iyi değil mi? Bizim insanımız çalışsa, üretse, alın teri dökse, gelir elde edip çocuğuna helal lokma yedirse daha iyi değil mi? Bunu yapmıyorsunuz, Kahtalı vatandaşı ırgat olarak başka yerlere gönderiyorsunuz.
Adıyaman'ın her tarafı su dolu, barajlarımız var. Ama Adıyaman'ın tarlaları sulanmıyor. Niye yapmıyorlar? İstanbul'a kanal yapacağına, gel önce Adıyaman'a su kanalı yap. Burada millet perişan, tarlalar perişan. Hayali projelerle uğraşıyorsun.
Millet aç, millet işsiz. Bu projeleri niye yapıyorlar biliyor musunuz, 'kime hangi işi vereceğim, kim köşeyi dönecek' onun için. Halkın iktidarında millet köşeyi dönecek, siz çalışacaksınız, siz zengin olacaksınız. Ama söz veriyorum, halkın iktidarında tütünü serbest bırakacağız. Önce benim insanım kazanacak. Önce benim insanım gidip kahvede adam gibi oturacak, lokantada yemek yiyecek, akşam tenceresi kaynayacak, çocuğunu okula huzur içinde gönderecek. Yani halkın iktidarında herkesin geliri, işi ve aşı olacak.''


''Rafineri üssü''

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adıyaman'ın en büyük özelliklerinden birisinin de petrol olduğunu, petrol boru hattının buradan geçtiğini, güneşin burada olduğunu belirterek, ''Rafineri niye burada değil?'' diye sordu. Kılıçdaroğlu, ''Halkın iktidarında Güneydoğu'yu bir rafineri üssü haline getireceğiz. Petrol burada işlenecek benzin, mazot burada elde edilecek ve çiftçiye mazotu 1.5 lira yapacağız'' diye konuştu.
Türkiye'de 12 milyon 715 bin yoksul bulunduğunu ve 4 çocuktan birinin yatağa aç girdiğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Aile sigortası uygulamasıyla yoksulluğu sona erdireceğiz. Diyorlar ki, 'her yoksul hanede kadının banka hesabına 600 lira yatıracaksın ama bu parayı nerede bulacaksın?' Bu ülkede para var, her şey var ama vatandaşa yok. Bu Kemal kardeşiniz hesap uzmanıdır. Parayı bulacağım ve bu ülkede yoksulluğu bitireceğim.''

Kılıçdaroğlu, geçmiş seçimlerde Kahta'dan çok az oy aldıklarını belirterek, ''Buradan az oy aldığımızı biliyorum. Ama kabahat Kahta'da değil, bizde. Gelmedik, oturmadık, konuşmadık, çayınızı içmedik, 'ya arkadaş derdiniz nedir?' demedik. Ankara'da yan gelip yattık, 'Kahtalılar oy versin' dedik. Olmaz dedik ve ayağınıza geldim. Söylüyorum size hizmet edeceğim, ben sizin çocuğunuzum. Hiç bir şekilde kendi şahsım için çalışmayacağım, çocuklarım için çalışmayacağım, ailem için çalışmayacağım, ülkenin temiz insanları için çalışacağım. Size hizmet edeceğim, namusum, dürüstlüğüm ile size hizmet edeceğim'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu Gaziantep'te

Kılıçdaroğlu, partisinin Demokrasi Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, Gaziantep'in yiğit insanlarına inancının, güveninin tam olduğunu, ''Türkiye'nin makus talihini yenen Gazianteplilerin, 12 Haziran'da ayağa kalkacağını ve bir demokrasi destanı yazacağını'' belirtti.

''Biliyorum şimdi bir şey söylesem Recep Bey bozulacak. Bozulsun mu?'' diye miting alanındakilere soran Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''O zaman günah benden gitsin ben söyleyeceğim, Allah'ına kurban Gaziantep. Hiç meraklanmayın bu kardeşiniz, onun maskesini indirecek. Şimdi bakın ezberi o kadar bozuldu ki bugün The Economist dergisinde bir çağrı yapılmış, 'CHP'ye oy verin' diye.''

Meydandakilerin ''vur vur inlesin Tayyip dinlesin'' sözleriyle konuşmasına ara veren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Vuracağız, dinleteceğiz siz hiç meraklanmayın. AKP'nin gövdesini zaten silkeliyorum, ama dallarını silkelemek de size ait. Söz mü? Yalnız silkelerken dikkatli olacaksınız, her an Recep düşebilir. Ayrıca bir şey söyleyeyim, öyle dallarını silkeledik efendim elma düşer, armut düşer, kiraz düşer, fıstık buluruz yok... Bunlar bereketsiz, bunlar bereketsiz bir ağaç. Bereketi olsaydı bu kadar işsizlik, bu kadar yoksulluk olur muydu? Yoksulluğun, işsizliğin olduğu bir yerde beyefendinin keyfine bakın. Yan gelip yatıyor. 12 Haziran'da uyandıracağız, 12 Haziran'da halkın iktidarını kuracağız.''

Antep ile gurur duyduğunu ve bütün Türkiye'nin gurur duyacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin en önemli 6. ili olmasına rağmen eğitimde 81 il içinde 80. sırada olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, ''Gaziantep'i eğitimde 81. il içinde 80. sıraya getiren adam, Milli Eğitim Bakanıydı. O şimdi buraya geldi. Vanlılar omuzlarından attılar, onlar rahatlar. Şimdi sorun bakalım Antep'in günahı neydi, neden Antep'in yürekli, çalışkan insanları eğitimde bu kadar geriye itildi. Hesabını sormak size ait. Hesabını soracağız ki bir daha böyle Gaziantep'e geleceksin, Milli Eğitim Bakanlığı yapacaksın, Antep'i 80. sıraya indireceksin, hangi yüzle geleceksin Antep'ten oy isteyeceksin?'' dedi.

Ülkenin en önemli marka kentlerinden birisi olan Gaziantep'in ihracat yapan KOBİ'si ve sanayi bölgeleri olduğunu, ancak son 9 yılda Antep'in kan kaybettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, yeni CHP'nin işsizlerin, esnafın, çiftçinin, emeklinin, sanayicinin, KOBİ'nin, halkın partisi olduğunu ifade etti.

"Daha düne kadar mayınlı arazileri İsrail'e vermek için Meclis'e kanun getirmedi mi?"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Bugün gene konuşmuş Recep Bey, efendim biz demişiz ki 'Mavi Marmara'ya izin vermezdik'. Vermezdik tabii, yazık günah değil mi o çocuklar orada gittiler, Mavi Marmara'da İsrail askerleri öldürdüler. Hesabını sordular mı? Sormadılar, kanları yerde kaldı. İki; sen Mavi Marmara'ya AKP milletvekillerini bindirecektin, niye vazgeçtin? Onların canı tatlı, vatandaşın canını feda edebiliyorsun. Üç; sen daha düne kadar mayınlı arazileri İsrail'e vermek için Meclis'e kanun getirmedi mi, o kanunu Anayasa Mahkemesi'ne giderek CHP iptal ettirdi. Sen bunları milletin unutacağını mı sanıyorsun? Kemal kardeşiniz onun maskesini indirecektir. Onun ezberini bozdum, kimyasını bozdum, şifresini çözdüm onun ben.''

Gaziantep'te işsizliğin göçe bağlandığını anlatan Kılıçdaroğlu, insanların doğup büyüdüğü yeri orada işsizlik olduğu için terk ettiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, ''İşsizliği yaratan ekonomi politikasıdır, işsizliği yaratan AKP'dir. AKP'lilerin çocukları işsiz mi, hepsinin maşallah durumu çok iyi'' dedi.

Meydandakilere ''neleri var?'' diyen soran Kılıçdaroğlu, ''gemi'' yanıtını aldı.

''Hayaldi gerçek oldu gemicilik, babam sağolsun'' yazılı pankartı gösteren Kılıçdaroğlu, ''Bunların bir sloganı var biliyorsunuz, istikrar sürsün Türkiye büyüsün. Sevsinler senin istikrarını. Şunu demek istiyorlar; işsizlik devam etsin, yoksulluk devam etsin, insanlar hapiste kalsın, yeni hapishaneler yapalım, istikrar devam etsin cebimiz büyüsün diyorlar. O cepleri boşaltacağım, o cepleri halka vereceğim'' diye konuştu.

''Bu ülkede barışın, kardeşliğin olması için çalışacağım. Peki AKP niçin çalışıyor? Köşeyi dönmek için''

"Bu ülkede sadece halk için çalışacağı, bir çocuğun bile yatağa aç girmeyeceği güzel bir Türkiye için çalışacağı, annelerin huzur içinde çocuklarını okula gönderdiği güzel Türkiye için çalışacağı, herkesin evinde akşam tencerenin kaynadığı güzel bir Türkiye için çalışacağı, herkesin inancının herkesin etnik kimliğinin saygı duyulduğu bir Türkiye için çalışacağı"
sözünü veren Kılıçdaroğlu, ''Bu ülkede barışın, kardeşliğin olması için çalışacağım. Peki AKP niçin çalışıyor? Köşeyi dönmek için'' dedi.

Çiftçi için mazotun fiyatını 1,5 lira yapacağını, emeklinin borcunu sileceğini, esnafın emekli aylığından kesilen yüzde 15 kesintiyi bitireceğini, sosyal devleti yeniden inşa edeceğini ve rahat bir nefes alacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''En önemlisi çocuklarımız. Her 4 çocuktan birisinin yatağa aç gittiği bir Türkiye'deyiz. Küçük Kübra'nın 21. yüzyılın Türkiyesinde annesinin kucağında açlıktan öldüğü bir Türkiye'deyiz. Diyarbakır'da 4 çocuğuna kahvaltı veremedi diye intihar eden annenin Türkiyesindeyiz. Biz bunları dert ediniyoruz. Dert edinmeyen Ankara'da yan gelip yatan Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarıdır. Küçük Kübra'dan söz ediyorsun diyor, nasıl söz etmeyeyim. İnsanların açlıktan ölmesi normal bir olay mı? Recep'e göre normal olay Kemal'e göre anormaldir. Aile Sigortası'nı getireceğiz. Hiç kimseyi ama hiç kimseyi namerde muhtaç etmeyeceğiz.''

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.