'Meclis çalışmalarına katılmayacağız'

Süheyl Batum, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın milletvekili seçildiklerini, ancak mahkemenin serbest bırakmadığını ifade ederek, şöyle konuştu: ''Böyle bir şey olabilir mi? Nasıl bırakmaz? Bu, aynı zamanda bir ahlak, vicdan ve izan işi. Kendisi başbakan olurken... Hakkında mahkumiyet kararı olduğu için başbakan ve milletvekili olamayacak bir kişiyi, milletvekili adayı gösteren parti AKP, 2002'de. CHP'nin oyları ile anayasa değiştirilerek başbakan olmuş bir kişi, şimdi 'bunları biliyorlardı, neden aday koydular?' diyor. Peki millet 2002'de ne olduğunu görmeyecek kadar kör mü? Tetikçiler, yardakçılar insanların kör olması için uğraşıyor. İnsaf var. Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkede nasıl başbakan oldu? Hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı vardı. Aynı davada yargılanan İlhan Cihaner, Sinan Aygün bugün dışarıda ve hiçbiri kaçmadı. Bir yerlerden talimat alan iki yargıç, evrensel hukukun dışında karar verecek. Bunu kabul edebilmek mümkün mü? (Yemin etmeme) kararımız çok nettir. AKP, şimdi 'gelin kural üretelim' diyor. Hangi kuralın değiştirilmesi gerekli, bunların salıverilmesi için?''

'Usta bilmeyecek de biz mi öğreteceğiz?'

CHP'li Batum, bundan sonra Meclis'in çalışmasının nasıl olacağının sorulması üzerine, ''Biz katılmayacağız. Onlar toplanacak meclis başkanını seçecek, Başkanlık Divanını oluşturacaklar. Biz aday vermeyeceğiz, komisyonlara üye vermeyeceğiz. Bu hukuk dışı milli iradenin üzerindeki vesayet, 2 yargıcın bilinçli, talimatlı vesayeti kalkacak, gelecekler yemin edecekler görevlerine başlayacaklar, ondan sonra bütün işleri yapacağız'' diye konuştu. ''Gelin hepsine çözüm üretelim'' denilerek, kimsenin kendilerini kandırmaya çalışmamasını isteyen Batum, ''Hepsi filan yok. Burada yasamanın yapacağı iş... Başka iş yapabilir ama böyle... Onu da biz öğretmeyelim AKP'ye. Ustalık dönemi ya bunların sözüm ona. Usta bilmeyecek de biz mi öğreteceğiz? Ama gerekirse Tayyip Erdoğan'a öğretiriz onu da'' dedi.