MHP'yi karıştırmak istiyorlar

BURASI KRALLIK DEĞİL
Sadece YGS'yi konuşuyoruz ama geçmişimizde KPSS var. KPSS' de de kopya çekilmedi mi? Bir sürü insanın hakkı yenilmedi mi? Bu bilgileri verenler hakkında ne işlem yapıldı? Sorumluları kim? YGS tam bir rezalettir. 1 milyon 700 bin aile şüphe içinde. 20 bin kişi itiraz ediyor. Puanlar değişiyor. Hiç yapmayan adam yüksek puan alıyor. Bir parmak var bu belli. İşin enteresan tarafı, bu süreç içerisinde ÖSYM Başkanı sürekli Başbakan'ı, Cumhurbaşkanı'nı, Cemil Çiçek'i tatmin etti. Fakat burası krallık değil. Asıl tatmin etmeniz gereken halk. Konu yargıya havale oldu ama 2 Mayıs 2011'de Siyaset Meydanı'nda Başbakan, 'Kopya yok. Ama süreci iyi yönetemedi' dedi. Şimdi bakıyoruz savcı da aynısını söylüyor. Burada yürütmenin yargının üzerinde bir baskı oluşturmadığını belirtmek mümkün mü? Demek ki bu karar daha önceden verilmiş.

Kesinlikle konuşmam
MHP'lİlere ait görüntüleri yayınlayan farklı ülkücülük' adlı internet sitesinin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi '18 Mayıs saat 10.00'a kadar, genel başkanlık ve vekil adaylığından istifa et ve  partiyi Oktay Vural kongreye götürsün, aksi takdirde yeni kasetler ortaya çıkacak' diye tehdit etmesi üzerine Oktay Vural, 'Bu konuyla ilgili kesinlikle konuşmak istemiyorum' dedi.

Başbakan kasetlerin yönetmeni gibi

MHP'nin önemli isimlerinden Oktay Vural, kaset olayıyla ilgili konuştu: Sayın Başbakan'ın kaset meselesini MHP'yi baraj altına bırakmak için bir araç olarak kullandığını görüyoruz. Adeta bu kasetlerin yönetmeni, pazarlamacısı gibi davranıyor

Eski Ulaştırma Bakanı, MHP İzmir 1. Bölge 1. Sıra Milletvekili adayı Oktay Vural'la İzmir'deki yoğun seçim çalışmaları sırasında görüştük. 'Markamız İzmir, Farkımız İzmir' sloganıyla yola çıkan Oktay Vural, kaset skandalından, YGS krizine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. İşte Vural'ın gündeme ve seçime ilişkin anlattıkları:

ASLA TASVİP ETMEYİZ: Öncelikle belirtmek isterim ki, ben ve partim bu tür olayları tasvip eden bir hareket değiliz. Ancak insanları takip eden bir mekanizmamız da yok. Bu haller ortaya çıktığı zaman siyasal duruşumuz gereği bu olaylara karışanlarla ilgili siyasal karar veriyoruz. Zaten Genel Başkanımız da bu kararı verdi.

MHP'Yİ BARAJ ALTINDA BIRAKMAK: Sayın Başbakan'ın kaset meselesini MHP'yi baraj altına bırakmak için kullandığını görüyoruz. Adeta bu kasetlerin yönetmeni, pazarlamacısı gibi davranıyor. Sayın Başbakan böyle bir konudan dolayı MHP'ye dil uzatabiliyor ve bununla ilgili konuları siyaset malzemesi yapıyorsa, bu her şeyden önce Müslüman kimliğe sığmaz. Çünkü gıybeti paylaşıyor üstelik o kitleleri de buna alet ediyor. Bu iddalar da korkutmanın bir aracı. Bunun tüm partiye mal edilmesine isyan ediyorum. Hepimizin Allah'ı ve bir ailesi var. Başbakan için her şey mubah. Ben bu tip kişilerden korkarım. Allah hepimizi korusun. Parti menfaati için papaz elbisesi bile giyerim diyen insandan, dini bir araç olarak kullanan insandan her şey beklenir.

BELEDİYE OPERASYONU: İzmirlilerin yolsuzluğu yapan her kim olursa olsun karşısında duracağına inanıyorum. Ama böyle bir ortam içerisinde İzmir'de böyle bir operasyon yapılmasının oyları maniple etmeye yönlendirmeye yönelik bir girişim olduğu kanaatindeyim. Nedense, AKP'li belediyelere karşı hiç harekete geçilmiyor.