Kılıçdaroğlu, CHP’ye yüklenen Başbakan’a yanıt verirken liberallerin de AKP’nin amacını anladığını söyledi
Kılıçdaroğlu son dönemde liberal kesimlerin de iktidarı eleştirmeye başlamasıyla ilgili olarak “İktidardakiler artık gizli gündemlerini hayata geçiriyorlar. Daha önce biz bunları söylerken liberaller bizi eleştiriyordu” dedi. Kılıçdaroğlu, partisini hedef alan Erdoğan’a da “Başbakan önce Kayseri’ye, Elazığ’a baksın. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne baksın. Kaç dosyası hakkında İçişleri Bakanlığı soruşturma izni vermedi? Bunlarını gereğini yapacak ve sonra bize dönecek” diye seslendi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın partisini hedef alan eleştirilerine “Heykelle, il başkanımızla uğraşacağına Kayseri’ye, Elazığ’a, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne baksın” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, son dönemde liberal kesimlerin de iktidarı eleştirmeye başlamasıyla ilgili olarak “İktidardakiler artık gizli gündemlerini hayata geçiriyorlar. Daha önce biz bunları söylerken liberaller bizi eleştiriyordu” dedi. Kılıçdaroğlu “40’a yakın ilde önseçim yapacaklarını” vurgularken, “Parti organlarında yer alanların milletvekilliği garanti anlayışı doğru değil. PM’ye seçilenler milletvekili olmak için değil, partiyi yönetmek için seçildi” mesajı verdi.
Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’in güncel gelişmelerle ilgili sorularını yanıtlarken şu değerlendirmeleri yaptı:
Nebil İlseven’in il başkanlığı: İstanbul il başkanımızla ilgili araştırma yapıldı, hiçbir şey saptanamadı. Araştıranlar, soruşturanlar kimdi? Gerçekten orada yolsuzluk yapıldıysa bunca yıl niye üzerine gitmediniz? Arkadaşımız her şeyde aklandı. Aklanmış bir insanı yolsuzlukla suçlamak ahlaka sığar mı? İstanbul il başkanımız bizim gençlik kollarından geliyor. Kabahati özel sektörden geliyor olması. Doğan Grubu’nda çalışmış. Ondan önce de Sabah Grubu’nda çalışmış. Profesyonel yönetici. İstanbul il başkanlığında da iddialı olacak bir arkadaşımız.
Kayseri’ye, Elazığ’a baksın: Başbakan önce Kayseri’ye, Elazığ’a baksın. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne baksın. Kaç dosyası hakkında İçişleri Bakanlığı soruşturma izni vermedi? Bunların gereğini yapacak ve sonra bize dönecek. Varsa yolsuzluk üstüne gitmemek namertliktir, ahlaksızlıktır. Gereğini yapmamak yolsuzluğa ortak olmak demektir. Başbakan’ı Kayseri’de yolsuzluğa ortak olmakla suçluyorum. Orada rüşvet toplayan adam el yazısıyla yazmış. O defterin bir fotokopisini alıp baksın Başbakan. Arzu ederse ben gönderirim. Yüzü kızarmadan o deftere bakabilecek mi? AKP, yolsuzlukları örten bir parti haline geldi.
Liberallerin AKP’ye eleştirileri: Biz AKP’nin gizli gündemi olduğunu, Türkiye’yi nereye götürmek istediğini söylerken liberaller tepki gösterirdi. Şimdi bu gizli gündemi hayata geçiriyorlar. Yargıdaki gelişmeler, demokrasinin askıya alınması, güçler ayrılığının ihlal edilmesi, heykel tartışmaları gibi gelişmeler “gizli gündem” konusunda bizim haklı olduğumuzu ortaya koydu.
Gizlenen Deniz Feneri belgesi: AKP’nin Deniz Feneri davasının sürüncemede bırakmak için, delillerin karartılması için elinden geleni yaptığını görüyoruz. Yakından takip ediyoruz. Kayseri ve Elazığ olayları gibi. Elazığ’da dosya daha kabaracak aslında. Bir gazeteci yazdığı haberler yüzünden dövüldü, gazetesini kapatmak zorunda kaldı. Olayları ortaya çıkaran düzgün bir AKP’li var. O da dayak yedi. Başbakan bunları görüyor mu acaba? Heykelle uğraşacağına, bu konularla uğraşsın. Yolsuzluk benim uzmanlık alanım değildir, demesin. Yolsuzluk onun uzmanlık alanı.
Seçimlerde başarı oranı: Şu oran, bu oran demek doğru değil. Seçimden sonra ortaya çıkan tabloyu sağduyulu çevreler değerlendirir. Ya çok da bir başarı yok, denirse başarılı olamamışız demektir. Bir kişinin değerlendirmesinden çok, bu sağduyulu çevrelerin yapacağı değerlendirme önemli. Biz bir hedef koyuyoruz, hedefimiz yüzde 40 diyoruz.
40 ilde önseçim: Bazı illerde önseçim, bazı illerde daraltılmış önseçim, bazı illerde eğilim yoklaması, bazı illerde merkez yoklaması olacak. 40’a yakın ilde önseçim yapacağız. Mümkün olduğu kadar yaygın bir biçimde adaylarımızı örgüte danışarak belirleyeceğiz.
PM’dekilerin adaylığı garanti değil: PM’ye seçilen arkadaşlar milletvekili olmak için seçilmedi. Partiyi yönetmek için seçildiler. Parti organlarında yer alanların milletvekilliği garanti anlayışı doğru değil. Parti çıkarları her şeyin üzerindedir. Milletvekili olacağız, diye küçük çıkarlar için ayrışmak hiçbir CHP’liye yakışmaz. CHP’liye yakışan partiyi iktidar yapmak için mücadele etmektir.