Ve partide istifalar başladı
Genel seçimlerde baraj altı kalarak yüzde 0,25 oy alan Masum Türker liderliğindeki DSP’de, ilk istifa Genel Başkan Yardımcısı Uluç Gürkan’dan geldi. Gürkan, Türker’e yazdığı istifa mektubunda Haziran 2011 Genel Seçim sonuçlarının Türkiye için sevindirici olmadığını belirterek, parti için ise kabul edilebilir olmaktan uzak olduğunu ifade etti. “DSP seçimlerin en başarısız partilerindendir” diyen Gürkan, bu sonucun adaletsiz yüzde 10 barajı, ilgisiz medya, ‘oylar bölünmesin’ kampanyası gibi mazeretlerle geçiştirilemeyeceğini kaydetti.
Türker’i işaret ederek, “12 Eylül 2010 Anayasa referandumu öncesinden başlayarak sizi ısrarla uyardık” diyen Gürkan şöyle devam etti:
“Türkiye’nin tepeden tırnağa dönüştürüldüğünü, bu koşullarda Türkiye’nin DSP’ye her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu anlatmaya çalıştık. DSP’nin, Atatürk’ün yolundan saptırılmış aydınlanma devrimini tamamlamak ve Bülent Ecevit’in yarıda bıraktırılmış ezilenlerin ak günler yürüyüşünü yeniden başlatmakla görevli ve ödevli olduğunu vurguladık. Oralı olmadınız. DSP’nin görev ve ödevlerini seçim bildirgesine lütfen girmiş bir cümle olarak geçiştirdiniz. Halkla buluşmayı otobüsün içinden boşluğa el sallamakla özdeşleştiren bir sözde seçim kampanyası yürüttünüz. Televizyonlarda, ilan tahtalarında ve diğer bütün tanıtım araçlarında kendinizi oy pusulalarındaki kimliğimiz ak güvercinin dahi önünde tuttunuz. Ötesinde, kurucumuz ve kuramcımız Bülent Ecevit’in, deyim yerindeyse adının anılmasına dahi fırsat vermediniz.”
"İTTİFAK ÇALIŞMALARINIZ SULANDIRDINIZ"
Türker’i seçimler için yaşamsal olan ittifak çalışmalarını sulandırmakla suçlayan Gürkan, “Sola açılma önerimizi, ancak DYP ile ittifak yaparsak barajın aşılacağı aldatmacasıyla fiilen engellediniz. Hem doğrudan hem de medya üzerinden yaptığınız çağrılarda BTP, SP ve Has Parti’yi öne çıkarttınız. Sonuçta, 1999 Mart ayında TBMM’de DSP’ye ve Bülent Ecevit’e saldırıları tutanaklarda duran Mahmut Yılbaş’ı baş tacı yaptınız. Adaylarımız belirlenirken önseçim taahhüdümüzü de unuttunuz. Bu ilkesizlikler çok sayıda partili arkadaşımızı, bu arada beni adaylıktan caydırırken, DSP’nin ulusal solun dünyasındaki güvenirliğini de zedeledi. DSP’yi Bülent Ecevit’in demokratik sol çizgisinde Türkiye için yeniden var etmek bizim sorumluluğumuzdadır” dedi.
Bu nedenlerle DSP’nin olağanüstü kurultay sürecinin derhal başlatılması ve Parti Meclisi’nin en geç on gün içinde toplanarak bu kararı almasının kaçınılmaz olduğunu belirten Gürkan, “Bundan kaçınmak hem siyasi, hem de insani etiğe sığmaz. Bu vesileyle, böylesi bir başarısızlık karşısında istifanın erdem olduğu inancımla DSP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden ayrıldığımı da bilginize sunarım. DSP’de, geride bıraktığımız yedi yılda adım adım unuttuğumuz ulusalcı demokratik sol çizgimizin güncel görevlerini netleştirmek ve yerine getirmek; parti içinde tam demokrasiyi yaşama geçirmek umuduyla DSP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden ayrılıyorum” dedi.
MACİT DE İSTİFA ETTİ
Gürkan’ın yanısıra DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit’in de görevinden istifa ettiği öğrenildi. Seçimden birkaç gün önce Genel Başkan Türker’e istifasını sunduğunu belirten Macit, “DSP Genel Başkan Yardımcılığından ayrıldım. Genel Başkan istifamı kabul etmediğini söylese de ben fiilen ayrılmış durumdayım. DSP’den ayrılamam söz konusu olmaz, PM üyeliğim devam ediyor. Ancak öteden beri çalışma anlayışında farklıklar vardı. Bu farklılıklardan dolayı istifa ettim. Seçimden alınan sonucun ardında da yönetim gerekli değerlendirmeyi, gerekli kararı alacaktır” diye konuştu.(ANKA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.