YSK’ye AKP başvurmuş
© YSK kararıyla yeni bir milletvekili kazanan AKP’nin YSK’ye Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesi için yazılı başvuruda bulunduğu ortaya çıktı.
AKP’li yetkililerin YSK’nin Hatip Dicle ile ilgili kararı konusunda yorum yapmamaları dikkat çekti.
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) BDP destekli bağımsız milletvekili seçilen Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesi kararının arkasından sürpriz bir itiraz çıktı.
Kararla yeni bir milletvekili kazanan AKP’nin YSK’ye Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesi için yazılı başvuruda bulunduğu ortaya çıktı.
AKP başvurusunda, Yargıtay’daki cezasının kesinleşmesiyle Dicle’nin milletvekilliğiyle ilgili ‘yokluk (butlan)’ durumu oluştuğu belirtilerek kararın TBMM’ye bırakılmadan YSK tarafından alınması istendi.
BDP destekli bağımsızların 6 milletvekilliğine karşı Diyarbakır’da 5 milletvekili çıkaran AKP, Dicle’nin kesinleşmiş hapis cezası ortaya çıktığında harekete geçti. AKP yönetimi, hukukçu kurmaylarıyla Dicle’nin Yargıtay’ca onanan cezası nedeniyle ortaya çıkan durumu değerlendirdi.
Değerlendirmede, “Dicle’nin bu koşullarda milletvekili seçilme yeterliliğini kaybettiği” görüşü benimsendi.
Yazılı başvuru
Dicle’nin avukatlarının mahsuplaşma ile çözüm aradığı ve Dicle’den savunma istendiği aşamada AKP yönetimi, YSK’ye yazılı başvuruda bulundu. AKP’nin başvurusunda, avukatlarının “Hatip Dicle milletvekili seçilmiştir. YSK’nin bu konuda yapacağı bir işlem yoktur. Tahliye edilmeli, hakkındaki karar TBMM’ye bırakılmalı” şeklindeki görüşüne karşı çıkıldı.
AKP başvurusunda, kesinleşen Yargıtay kararıyla Dicle’nin milletvekilliğiyle ilgili “Yokluk (butlan) durumu oluştuğu, milletvekili seçilme yeterliliğini kaybettiği, bunun 12 Haziran’daki seçimden önce gerçekleştiği” belirtilerek bu konudaki son kararı YSK’nin vermesi gerektiği savunuldu.
Başvuruda, YSK’de Dicle’nin durumuyla ilgili henüz karar verilmeden ve süreç devam ederken Diyarbakır İl Seçim Kurulu’nun mazbata vermesi de eleştirildi.
AKP başvurusuyla kararda olduğu gibi Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesini istedi. YSK de AKP’nin başvurusuna uygun verdiği kararla Dicle’nin milletvekilliğini düşürerek, Dicle’den boşalan milletvekilliğini AKP’ye verdi.
Böylece Diyarbakır’da sandıktan 5 milletvekilliğiyle çıkan AKP, 6. milletvekilini kazandı ve Oya Eronat milletvekili oldu. AKP’nin Meclis’teki sandalye sayısı da 327’ye çıktı.
AKP’den yorum yok
AKP yöneticilerinin YSK’nin Dicle kararıyla ilgili yorum yapmamaları dikkat çekti. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, YSK’nin ‘söz konusu ilden AKP’nin adayı milletvekili olsun’ diye bir karar vermediğini kaydetti.
Çelik, BDP’nin desteklediği bağımsız milletvekillerinin toplu olarak istifa etmeleri halinde ara seçime gidilebileceğine ilişkin yorumların anımsatılması üzerine, “Ben bilemem. Kendi tavırlarını kendileri belirleyecekler. Sağduyunun hâkim olması, memleketin ağzının tadının kaçırılmaması esas olmalıdır. Herkes bu sorumlulukla hareket etmelidir” dedi.
Eski İçişleri Bakanı ve Kırıkkale milletvekili Beşir Atalay ise kararın ayrıntılarını bilmediğini, bu nedenle bir değerlendirme yapmasının mümkün olmadığını belirterek “Hukuki bir süreç var. Yasalar o belirlemeyi yapıyorsa herhalde YSK’nin yapacağı bir şey yoktur. Bizim bunu değerlendirmemiz uygun olmaz. Yeter ki hukukun içinde olsun, keyfilikler olmasın” diye konuştu.
Atalay, “BDP’lilerin Meclis’e gelmeyeceği söyleniyor” sözlerine de, “Sivil siyaset mesafe alıyor. Onların da geleceğine inanıyorum. Yeni bir dönem. O sorunların hepsi bu çatı altında daha iyi görüşülecek bu dönem” dedi.
‘Yargının kararı’
AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu ise kararın yargı kararı olduğunu, bu nedenle yorum yapmak istemediğini, işin hukuki yönünü bilmediğini, bu nedenle bir şey söyleyemeyeceğini kaydetti. Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın tahliyesi ile ilgili henüz hukuki kararın verilmediğini, sadece savcının görüş bildirdiğini anımsatan Aksu, “Herkes hukuka saygılı olmalı” dedi. “BDP’nin desteklediği bağımsız adayların topluca Meclis’e gelmemeleri” gibi bir gelişmenin sorulması üzerine de Aksu, “İnanıyorum ki sağduyu ile hareket ederek Meclis’e gelirler ve görevlerini yaparlar” dedi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi de “Sorunlar hiçbir zaman kavgayla çözülmez, görüşerek çözülür, konuşarak çözülür. Milletimiz 12 Haziran’da karar vermiştir. İradesini tecelli ettirmiştir. Beklediği uzlaşıyı ifade etmiştir. Dolayısıyla Meclis’i tehdit etmek milleti tehdit etmek demektir. Tehditlerle, şantajlarla demokrasi işlemez” yanıtını verdi.
Ensarioğlu’ndan tepki
Kararın, “devletin içinde kümelenmiş odakların kaos çıkarma çabası” olduğunu savunan AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ise bir internet sitesine yaptığı açıklamada, “Bu kararı verenler bunları hesaplayarak, tasarlayarak yapıyorlar. Halkın iradesine yapılmış bir haksızlıktır bu. Bilerek, tasarlayarak, sonuçları hesaplanarak, ortamı germek, kaos yaratmak için alınmış bir karardır. Değişime direnenlerin hamlesidir” dedi. Ensarioğlu, bu oyunu bozmanın yolunun Meclis’e gelerek yasaları değiştirmekten geçtiğini belirterek BDP’lilerin Meclis’e gelmesi gerektiğini söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.