TTB'den iki aylık koronavirüs raporu: Ölüm sayıları şeffaf değil
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, iki aylık koronavirüs raporunu açıkladı. Raporda, ölüm ve olgu verilerinin yalnızca PCR testleri üzerinden verildiğine ve bu sayıların şeffaf olmadığına dikkat çekildi. Yeni normal sürecinde yapılması gerekenlera ilişkin ise “Pandeminin en az 18 ay sonra kontrol edilebileceği ifade edilmektedir. 18 ay boyunca filyasyon yapılmalıdır” denildi.
TTB Covid-19 Danışma ve İzleme Kurulu, Türkiye’de ilk Covid-19 vakasından bugüne geçen 2 aylık sürece ilişkin raporunu açıkladı. TTB Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman açıklamasında şunları kaydetti: “Sağlık Bakanlığı’nın kendi ‘bilimsel danışma kurulunun’ mu, ‘Bakanlık bürokrasisinin’ mi ya da bir başka ‘yetkili kurulun’ mu verdiğini tam olarak bilemediğimiz, 81 milyon yurttaşımızla birlikte sahada olan hekim ve sağlık çalışanlarını doğrudan etkileyen ve bazılarının sonuçlarından kaygı duyduğumuz kararlarla salgın yönetimine devam ediliyor.”
‘PARKLAR KAPALI, AVM’LER AÇIK’
TTB Kovid-19 Danışma ve İzleme Kurulu Üyesi Kayıhan Pala ise, raporun içeriğine yönelik sunumunda Türkiye’de Kovid-19 pandemisinin yönetiminin şeffaflıktan uzak olduğunu belirtti. Ayrıca Pala, Bakan Koca’nın R0 (virüs bulaştırma katsayısı) değerini 1.56 olarak açıklamasına ilişkin ise, “Eğer R0 değerini 1’in altına düşüremezseniz asla salgını kontrol altına alamazsınız” ifadelerini kullandı.
Pala, “Türkiye’de var olan pandemi stratejisi salgının baskılanması değil, etkisinin azaltılması yönünde. Salgının doğru yönetilebilmesi için adımların epidemiyoloji biliminin gereklerine göre atılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Normalleştirme” denen sürecin aslında “yeniden açılma” olduğunun altını çizen Pala, DSÖ’nün pandeminin kısa sürede sona ermeyeceği, aşı ve ilaç çalışmalarının halen sürdüğü yönündeki açıklamalarını da anımsatarak, halen çok dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Pala, AVM’lerin açılması için erken olduğunu belirterek, “AVM’ler açılıyor ama parklar kapalı. Bu durum bize kararların sağlıkla ilgili veriler ışığında değil, sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda alındığını düşündürüyor” diye konuştu.
Raporda ise, Türkiye’nin test stratejisinin DSÖ’nün önerilerinin dışında olduğuna dikkat çekilerek, “Türkiye, semptom gösteren yaklaşımıyla ancak bir test yapmaya yönelmiştir. DSÖ’nün, TTB’nin en başından beri önerdiği sağlık çalışanları ve diğer risk gruplarının test yapılması yaklaşımını benimsememiştir. Türkiye’de yalnızca test sayısı ilan ediliyor, kaç kişiye test yapıldığını bilmiyoruz” ifadeleri yer aldı.
Sağlık Bakanlığı’nın vakalarda yalnızca doğrulanmış ölümleri ve doğrulanmış olguları bildirdiğine dikkat çekilen raporda, “Tomografi bulguları bu hastalığı işaret ettiği halde PCR testi pozitif olmadığı için hastalık olarak değerlendirilmeyen olgular var” denildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.